"Generallerin tutuklanması kamuflaj perdesi"

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Macit TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Balıkesir'in Dursunbey İlçesindeki maden ocağında grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren işçilerin ailelerine sabır ve başsağlığı diledi. Olaydan hükümetin sorumlu olduğunu ifade eden Macit, daha önce de benzer patlamaların yaşandığını ancak tedbir alınmadığını belirterek, "Bu konuda önlem almayan Çalışma Bakanı'nı istifaya davet ediyorum. Ayrıca olayla ilgili olarak bir maden mühendisi televizyonda bilgi verirken 'Ambulans bulunmadığı için bir arkadaşımızı taksinin bagajında hastaneye götürüyoruz' dedi. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışmıyor. Özellikle de AKP iktidarının sağlık politikalarıyla övündüğü bir dönemde böyle bir olayın yaşanması çok vahimdir. Bu durum, AKP'nin sağlık politikalarının ne kadar yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. Sayın Sağlık Bakanı'nın da derhal istifa etmesi gerekir" diye konuştu.



"İspanya ziyareti Yüce Divan'dan hükümeti kurtarma operasyonu mu?"

Balyoz soruşturması kapsamında yaşanan tutuklamaları da değerlendiren Macit, AKP'nin yargıda yaşanan olaylarla ilgili tartışmaların altında kaldığını fark edince gündem değiştirdiğini ve askeri siyasetine alet etmekten çekinmediğini söyledi. Macit şöyle konuştu:
"Sayın Başbakan generallerin tutuklandığı gün on bakanı ile İspanya'ya gitti. Sayın Başbakan neden on bakanıyla birlikte İspanya'ya gitti? Acaba generallerin tutuklanmasıyla ilgili olarak önceden bilgisi mi vardı? Bir televizyon kanalında, bir paşanın tutuklandığına ilişkin haber yapıldıktan saatler sonra o paşanın tutuklanmış olması da, bunun birileri tarafından daha önceden planlanan bir olay olduğunu gösteriyor. Sayın Başbakan'ın bu olaylar yaşanırken, on bakanıyla İspanya'da olması, Hükümet'i gelecek Yüce Divan'dan kurtarma operasyonu mudur? Bunu düşünmeden edemiyoruz."


"Bütün şer güçleri birleşse, AKP kadar zarar veremezdi"

Darbe ve insan hakları ihlallerinin araştırılması gerektiğini ifade eden Macit, ancak bu durumun AKP iktidarının düşündüklerini gerçekleştirme aracı haline gelmemesi gerektiğini söyledi.

Macit, "Tutuklamalar, delillerin yok edilmesi için yapılır. Yaşlanmış, emekli olmuş, köşelerine çekilmiş kişiler mi delilleri yok edecekler?" diye sordu. Emekli komutanların tutuklanması ile çok önemli gelişmelerin gölgede kaldığını kaydeden Macit şunları kaydetti:
"Generallerin tutuklanması, yargıda yaşananlar görülmesin diye çekilmiş kamuflaj perdesidir. Halkın gerçekleri görmesini engellemek için atılmış bir sis bombasıdır. AKP nalıncı keseri gibi hep kendine yontuyor. Ne zaman yargıyı, ne zaman askeri eleştireceği belli olmayan iki yüzlü bir politika izliyor. Durup durup kargaşa yaratan AKP Hükümeti'nin nihai hedefi, Cumhuriyet rejimini değiştirip, kamuoyundan gizledikleri ve kendi düşündükleri rejimi getirmektir. Dünyanın bütün şer güçleri birleşse, yargıya ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne AKP kadar zarar veremezdi."


"AKP kapatılmak ve seçime gitmek istiyor"

AKP'nin hep mağduru oynayarak oy kazanmaya çalıştığını, AKP yöneticilerinin önce partiyi kapattırmak sonra da seçime gitmek istediklerini belirten Hasan Macit, "Çünkü AKP'nin savundukları gibi 'marka' olmayıp, 'fason' bir parti olduğu anlaşılmıştır. Ergenekon iddiası, darbe planları, suikast planlarıyla ilgili söylentilerin odağına hep kendini yerleştiren AKP, yolsuzluk ve talanlarının ortaya çıkmaması için bağımsız yargıya ve Türkiye Cumhuriyeti'ni korumakla yükümlü, bu uğurda canını bile feda eden askerlerimize saldırmaktadır. AKP, kin ve nefret tohumları saçıyor ama bunların altında kalacaktır. Hırs gelir göz kararır, hırs gider yüz kızarır" dedi.


Arınç'a "tuu size" tepkisi

Macit Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "tuu size" şeklindeki medyaya yönelik sözlerini de eleştirerek şöyle devam etti:
"Sayın Arınç'ın kah Meclis Başkanı'nın odasını basması, kah basında görev yapan arkadaşlara ağza alınmayacak hakaretlerde bulunması, kah bayrağımıza 'bez parçası' deme cüretini göstermesi, neler yapmak istediğinin işaretleridir. Bugün koruduğu, kolladığı ve kendine bağlı olarak çalışan eski RTÜK Başkanı Zahit Akman'ın aldığı ceza ile hala aynı kurumda tutuluyor olması da dikkate değerdir. Kamu hizmetinden men cezası alan valinin de görevde tutuluyor alması, AKP'nin hukuka uygunsuz davranışlarının bir göstergesidir."