Gerçeker'den 'telekulak' yorumu

Denizli Barosu tarafından düzenlenen "Borçlar Kanunu Tasarısının Getirdiği Yenilikler" konulu konferans için kentte bulunan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Telefon dinlemelerin, toplumda paranoya, korku yarattığını belirten Gerçeker, "Herkes telefonlarım dinleniyor korkusuyla, bu da güzel bir şey değil. Kişilik haklarını, özgürlükleri zedeleyici bir durum ortaya çıkıyor. Bunların belli ölçüde düzelmesi lazım. Hukuki olarak dinlenen, hukuka uygun olarak yapılan dinlemeler var, hukuka aykırı olarak yapılan dinlemeler var. Hukuka uygun olsa bile, bunlar özgürlükleri zedeliyorsa, bunların da değerlendirilip sistemin değiştirilmesi gerekiyor" dedi.
 

12 Eylül anayasası

Anayasanın, kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş, yürütme, yasama ve yargı halinde 3 erk olarak düzenlendiğini anımsatan Gerçeker, bunların birbirinden tamamen bağımsız olarak görev yaptıklarını, hiçbirinin diğerine üstünlüğünün olmadığını vurguladı.
Gerçeker, ''Eğer biz hukuk devletiyiz diyorsak, demokratik cumhuriyete inanıyorsak, yargı bağımsızlığına bütün kurallarıyla kurumlarıyla kişiler olarak saygı göstermek zorundayız. Toplumun teminatı olan bir kurum için bu bir ayrıcalık değildir, bir gerekliliktir. Yargı sistemimizde yapılmak istenen reformlara biz hiçbir zaman karşı değiliz. Yargı reformu yapılmasını herkesten çok biz istiyoruz'' dedi.

12 Eylül Anayasası'nın en büyük darbeyi yargı bağımsızlığına vurduğunu iddia eden Gerçeker, şunları söyledi:
''Yargı bağımsızlığını büyük ölçüde zedeleyen 12 Eylül Anayasası'ndaki hükümlerin mutlaka değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama yargı reformu yapacağız derken, yargı bağımsızlığını geri götürmek değil, ileriye götürmek için bu reformları yapmak zorundayız. Yargının tamamen bağımsız olması gerekiyor ki, tarafsız olsun, tarafsız olarak, anayasadan aldığı yetki ile yetkisini millet adına kullanmaktadır.''
 

''Demokratik meşrutiyet hakkı"

Yargı organının demokratik meşruiyet ile bir sorununun olmadığını ifade eden Gerçeker, ''Demokratik meşruiyet hakkını anayasamızdan alıyoruz. Onun için parlamentodan, hakimler kuruluna, yargıya üye seçilsin gibi düşünceleri hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu yargı bağımsızlığını tamamen geri götürecek bir düşüncedir. Biz bu konudaki düşüncelerimizi çeşitli platformlarda dile getirdik. Notlar halinde düzenleyip yetkili kişilere verdik. Bunun her zaman takipçisi olacağız'' dedi.

Hukukçu, avukat dostları ve üniversitelerdeki bilim adamı arkadaşlarıyla yargının bir bütün olduğuna inandıklarını bildiren Gerçeker, bugüne kadar hep birlikte sırt sırta, omuz omuza yargı bağımsızlığı için verdikleri mücadeleye bundan sonra da devam edeceklerini belirtti.
''Borçlar Kanunu Tasarısının Getirdiği Yenilikler'' konferansına, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Şükrü Seçkin, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Başkanı Süleyman Caner ile bazı hukuk ve ceza dairesi üyeleri ile Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Kazım Arapoğlu, Denizli Barosu Başkanı Adil Demir, hukukçular ve avukatlar katıldı.

Toplantıda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Borçlar Kanunu Tasarısı Komisyon Görevlisi Prof. Dr. Haluk Burcuoğlu, kanun tasarısı hakkında bilgi verdi.