Gökçek'in halefi Tuna: Fıskiyenin kutsal bir tarafı yok

Gökçek’ten sonra kaldırılan dinazor ve fıskiye için ‘tarihi ve kutsal değil’ yorumunu yapan Başkan Musfata Tuna, parti ayrımı yapmaksızın tüm belediyelere eşit mesafede durduğunu belirterek “Tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap vermek görevimiz” dedi...

Gökçek'in halefi Tuna: Fıskiyenin kutsal bir tarafı yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.01.2018 - 12:48

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, eski Başkan Melih Gökçek döneminde konulan Ankara’daki dinazor ve fıskiyenin kalkmasıyla ilgili olarak “Dinozorlar oraya konmak için gelmedi. Bu fıskiye ile ilgili de yanlış yorumlanacak bir şey yok. Böyle tarihi, kutsal bir durumu yok fıskiyenin” dedi.

Başkan Tuna belediyedeki makamında Milliyet’in sorularına şu yanıtları verdi:

"Ölen ölmüş, mezardan çıkaracak halin yok"

Yatay mimari Sayın Cumhurbaşkanının en önem verdiği konulardan birisi. Siz bu konuda ne yapacaksınız?

"İmar çalışmalarımızda bunu dikkate alıyoruz. Geçmişe yönelik yapılanlara karşı bir şey var mı? Yok. Ölen ölmüş, mezardan çıkaracak halin yok. Ölmediyse, yani proje aşamasındaysa bunu dikkate alıyoruz."

Kudüs Filistin, ABD’nin son yaptığı hareket... Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Belediyenin Filistin’e yönelik bir yardımı var mı?

"Bizim kardeş şehirlerimiz var. Bu kardeş şehirlerle ilgili münasebetlerimizde ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Oraya sıkıntı olmadan yardım ulaştırılması kolay değil. Kızılay, TİKA veya ona benzer yardım kuruluşlarıyla beraber çalışılarak bu yardımlar ulaştırılabiliyor, diğer ülkeler kadar kolay olamıyor Kudüs işgal altında olduğu için. Bunu o kurumlarla işbirliği içinde yapıyoruz. ABD’nin Kudüs ile ilgili kararına da bizim bir şey söylememize gerek yok, 128 ülke söyleyeceğini söyledi zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde."

 ‘Çözüm toplu ulaşım’

 Ankara’da trafik soruna yönelik neler yapılacak?

"Ankara metropoller içerisinde trafiği sıkıntısı bakımından en az olan şehirlerden birisi. Ankara’da bir yerden bir yere gitmek için randevu verme ve saat verme imkanı var. Bu yeterli mi? Hayır, nüfus artıyor, yeni araç sayısı artıyor, ulaşım imkanlarının daha rahat olması gerekiyor. Hayat hızlanmaya başladı. Bu hızlı hayata ayak uydurmak için ulaşımın da ona ayak uydurması gerekiyor. Trafik sorunun asgariye indirmek nasıl olur? Toplu ulaşımla, metro hatlarının çoğaltılmasıyla olur, ulaşımda rahatlama böyle."

"Bisiklet yolu için bir taşep yok"

 Bisiklet yolu yok Ankara’da, buna ilişkin bir planlama var mı?

"Yok, çünkü planlama öyle değil. Trafiğin bir şeridini bisiklet yolu olarak ayırdığımızda, nasıl olacak bilemiyorum. (Var mı böyle bir çalışma) Çalışmak için öyle bir talep olması lazım. Ankara’nın tüm semtlerinde bisiklet yolu çok rasyonel olmayabilir çünkü. Ankara düz bir alanda değil. Bazı ilçeler düz ama Çankaya’nın, Keçiören, Mamak’ın bazı bölgelerinde çok rahat değil. Bazı ilçelerde kullanılabilir. Planlama yaparken bunu böyle yapmışlar. Bir defa bizim insanımız yürümeyi pek sevmiyor, otoparka araba koymayı sevmiyoruz. Mümkün olsa 3’üncü kata arabayla çıksak diye düşünüyoruz. Arabayı en yakın yere nasıl koyarız diye bakıyoruz. Merdiveni sevmiyoruz, asansör kullanıyoruz. İnşallah gelecek nesiller yürümeyi ve spor yapmayı, bisiklet kullanmayı daha çok severler.

 ‘Ayrı yol lazım’

 Cumhurbaşkanı Erdoğan bisiklete binilmesini teşvik ediyor...

"İşte bisiklete ayrı yol olması lazımdı planlamada. Düşünün şimdi, Atatürk Bulvarında bisiklet yolunu nereye koyacağız? Şeridin birini kapatsak ne olacak, siz söyleyin. Yeni yerleşim alanlarında bunların düşünülmesi lazım. Bunlar çok önceden planlanması gereken şeylerdi. Bu insanın toplumumuzun refah seviyesi artınca bu tür durumları düşünmeye imkanı oldu. Ülkemizde son 15 yıldır refah seviyesi arttığı için mesela engelliler için konular gündeme gelmeye başladı. Türkiye’de 70’li yıllarda çarpık kentleşmede büyük patlama oldu. Bu yürüyüş yolları, bu bisiklet yolları, bunlara bakılacak durum da olmadı. Maalesef o zamanki siyasetçilerin de popülizminden dolayı bunlara da engel olmadılar. Son 15 yıldır AK Parti hükümetleriyle birlikte ülkenin refah seviyesi artıkça bu tür ihtiyaçlar gündeme geldi."

‘Giriş ücretini sübvanse etme referandumu olabilir’

 ANKAPARK’ta son durum nedir? Referandum mu var?

"Son durum şöyle, oraya giriş ücreti yüksek olursa işletme, hesap kitap işi bu. Giriş ücreti yüksek olursa bunu sübvanse edelim mi etmeyelim mi? Otobüsü sübvanse ediyoruz şu anda, ulaşımı sübvanse ediyoruz yıllık 400-500 bin lira sübvanse ediliyor. Çünkü bu sosyal bir mesela önemli bir ihtiyaç. Bunu sübvanse etmemiz gerekiyor, dünyada birçok ülkede böyle. 3 kişinin gideceği yere de otobüs göndermek zorundasın yani senin bu görevin. Onu sübvanse ediyoruz ama Ankapark’ın giriş ücretinin sübvanse edilip edilmemesini sorarız yüksek çıkarsa referandumla onu diyorum, onu sorarız. (Açılışı ne zaman olacak?) Orayı biz işletemeyeceğimiz için işletmeci firmanın tekliflerini bekliyoruz. O özel bir konu, ihtisas gerektiriyor. Onu öyle herkes rastgele işletemez."

 ‘Fıskiyenin kutsal bir durumu yok’

 Dinozorlar kalktı, fıskiye kalktı. Onların yerlerine başka bir şey gelecek mi?

"Dinozorla ilgili oraya konmak için gelmedi. Ankapark’ın parçası o dinozorlar, onlar Ankapark’taki yerine taşındı. Ondan önce de başka bir şey vardı, o da kalktı, sonra dinozor geldi. Bu neye benziyor, inşaatın temelini atarken, doğramaların da siparişini verirsin, doğramalar gelir, doğramaları zamanı gelince asıl yerine koyarsın. Bu fıskiye ile ilgili de yanlış yorumlanacak bir şey yok. O gün sayın bakanların ziyaretinde korumalar, arabalar, trafik oldu, belediye önünde sıkıntı olunca kaldırdık. Böyle tarihi, kutsal bir durumu yok fıskiyenin. Dokunulmaz diye bir şey yok. Onu böyle tapınak gibi kutsamak da doğru değil diye düşünüyorum. Sonuçta fıskiye başka bir şey yok."

‘Birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım’

 Ankaralılara bir mesajınız var mı?

"Ankaralı bütün vatandaşlarımızla el elele vererek güzel hizmetler yapacağız, birlikten kuvvet doğar. Herkes elindeki imkanları işini düzgün yaptığında şehrimizin daha güçlü olur, ülkemizin daha güçlü olur, birlik ve beraberlik içinde güçlü olmamız gerekiyor. Oynanan oyunları Türkiye üzerinde vatandaşımız halkımız çok iyi görüyor. IMF’ye olan borcumuz bittikten sonra, 3’üncü havalimanın yapımı başlayınca, köprüler işler faizler enflasyon 5’lere düşünce n’oldu, gezi olayları başladı. 17/25, arkasından tırlar şunlar bunlar, sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi de değil istila girişiminde bulundular normal bir ihtilale de benzemiyordu memleketi istila girişimi için hazırlanmış organizasyondu. Neticede milletimiz bu hain girişime her şeyini ortaya koyarak karşı durdu."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler