Gömleğin Markası...
Gömlek, demokrat düşünceden uzak dinci ve ırkçı kesimlerin sarıldıkları bir kılıftır. İnsanı, tek tip yapar; güdülmesi kolaylaşır. “Kara Gömlek”, bir İtalyan markasıdır, faşizmin simgesidir. Necmettin Erbakan, “Milli Görüş” gömleğini 1970’lerin başında yandaşlarına giydirdi! Son yıllarda o gömleğe yeni tonlar kattılar. Kayserilinin oğlu eşeği boyar, babasına satarmış. Şimdi o yolla, insanımıza demirden deli gömleği giydirilmek isteniyor.
Geçende Başbakan Tayyip Bey bir toplantıda konuşmuş. Ağır sözlerini dinleyenlerin canını sıkması, tepki alması beklenirken, uzun uzun alkışlanması Tayyip Bey’i bile şaşırtmış!
Önemli bir ruhsal sorunla karşı karşıyayız. Tayyip Bey’i dinleyenlerin çoğu her söylediğine “evet” demek üzere koşullanmış. Koşullanmadan öte “kurulmuş!” Dört kişiden biri işsizmiş. Ama Başbakan’a göre işsizlik “sanal”mış. Cana kıymanın sayısı katlanmış. Beş kişiden biri yatağa aç giriyormuş. Şiddet azalmıyor, tırmanıyormuş, hiç önemi yok. Bu güzel ülkeyi hapishaneye çevirenler, özgürlük getirdiklerini söylüyor. Yeter ki şu gömlek bir giydirilsin...
Hani bir masalda geçer; deli yetiştirmek için deli okulu açılır. Orada, her şeyin tersi öğretilir. Örneğin, kara renk gösterilir, ak demeleri istenir. Yinelene yinelene istenilen noktaya gelinir. Günümüzde geriliğin övgüsünün, öğretiminin yapıldığı gibi. Bakınız, son örnek Başbakanı bile hayrete düşürüyor. Sözü edilen o gömlek çoktan giyilmiş.
Kendileri için değil, yoksul halk çocuklarına imam okulunun önü niçin açılıyor? 18. yy. İngiliz lordunun, “Bindiğim at, benden akıllı olursa beni düşürür” sözü geçerli kılınıyor. Van’da bir zamanlar 168 köy sahibi (!) Kinyas Kartal, Köy Enstitüleri için ne demişti: “Bunlar, okuyup efendi olunca tarlalarımda kimi çalıştıracağım?”
Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal’in devrimleriyle insanca yaşama dönüşüm başladı. Mustafa Kemal’in devrimini anlayan medrese hocalarına bile iş verildi, bir yerlere getirildi. Bazıları ise Cumhuriyetin ışığını görmemekte direndiler. İçlerinden kimisi Mustafa Kemal’e gider, dert yanar: “Paşam, biz ne olacağız?” Mustafa Kemal kesin konuşur: “Adam olacaksınız, adam!” Onlar adamlığa adım atmadı; sindiler, beklediler, kinlerini bilediler; “Şimdiye kadar onlar bizi fişledi. Şimdi biz onları fişliyoruz!” diyecek kadar tozuttular.
ABD’ye gitmeyi su yolu yaptılar. Onay oradan mı alınıyor? Ya o ABD’deki emekli vaizimizi merak eden var mı? Ufacık emekli aylığıyla, ülkesinden uzakta tek başına ne yapar, ne eder? Ülkesinden neden kaçtı? Ya o dünyaya yayılmış okullarının suyu nereden geliyor? Bunda bir katakulli olmasın?
Atatürk’ün aydınlık bilim yolundan ayrılanlara giydirilecek bir gömlek her zaman bulunur. O gömleğin dokuması Arap ve ABD öncülüğündeki tezgâhlarda örülüyor bizdeki ortaklarıyla...
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu