"Grizu önlenebilir"

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen göçükte 19 kişinin yaşamını yitirmesi, gözleri uzmanların konuya ilişkin yorumlarına çevirdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.12.2009 - 10:38

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu, ''Maden ocaklarının denetime tabii tutularak ağır yaptırımlar uygulanması şart'' dedi.

Muslu, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan 19 işçinin yaşamını yitirmesiyle ilgili yaptığı açıklamada kazanın yaşandığı maden ocağında gerekli tedbirlerin alınması durumunda patlamanın yaşanmayarak göçüğün meydana gelmeyeceğini savundu.

Yaşanan kazayla ilgili mutlaka ihmalin olduğunu düşündüklerini ifade eden Muslu, şunları kaydetti:
''Uzmanlar, olay üzerine giderek patlamanın nedenini bulmak zorundadırlar. Ocak içinde çalışmalara başlamadan önce metan gazı ölçümü yapılmalıydı, çalışanlar çıkarılmalıydı. Büyük üretim sahalarında bu tip kazalardan kurtulma olabiliyor. Ancak, küçük işletmelerde üzücü sonuçlarla karşılaşıyoruz. Ülkemizde zaman zaman bu tür kazalar yaşanıyor. Maden ocaklarının denetime tabii tutularak ağır yaptırımlar uygulanması şart. İlgili bakanlığın ve müdürlüklerin bu ocakların üzerine gitmesi lazım. Yılda bir kez denetlenme yeterli değil.''

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması konusunda sendikaların önemli görevler üstlendiğine işaret eden Muslu, ''Burada sendikaların örgütlenmesi gerekli. Bakanlık bu konuda sendikaların önündeki engelleri kaldırmalı. Bu konuda radikal kararlar alınmalıdır'' dedi.
 

"Ortamda metan yokken bile kazı sırasında ciddi anlamda metan miktarı ortaya çıkabilir"

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cem Şensöğüt, maden ocaklarında ortamda metan yokken kazı sırasında ciddi anlamda metan miktarının ortaya çıkıp bulduğu ısı kaynağıyla patlamaya neden olabileceğini bildirdi.

Prof. Dr. Şensöğüt, maden ocaklarında doğal havalandırma yerine mekanik havalandırma sistemlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Ocaklarda herhangi bir gaz sorunu varsa bunların hassasiyetle takip edilmesi, sürekli gaz izleme sistemlerinin devrede olması, tüm gazların takibinin yapılması ve özellikle metan için bu takibin hassasiyetle izlenmesinin önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Şensöğüt, şöyle konuştu:
''Hiç beklemediğiniz bir anda aslında ortamda metan yokken bile kazı sırasında ciddi anlamda metan miktarı ortaya çıkabilir ve bulduğu ısı kaynağıyla patlamaya neden olabilir. Bu yüzden ocağın özellikle grizu patlamasına, ani degajmana karşı bir hassasiyeti olup olmadığının önceden laboratuvar deneyleriyle belirlenmesi, bu deneylerle ocağın yatkınlığı tespit edilerek ona göre önlem alınması gerekiyor.

Özellikle grizu gibi olaylarla istenmese de karşılaşabileceği için ona göre tahlisiye ekibi kurulması her zaman önem arz etmektedir. Çünkü beklemediğiniz zamanlarda bu tür olaylarla karşılaşabilirsiniz ve karşılaştığınız zaman da ilgili yerlerden sürekli destek almak yerine kendi ekibinizle bu işi yapıyor olabilmek, en önemlisi olay yerine kısa sürede ulaşmak, varsa yaşayan madencilerimizin bir an önce oradan kurtarılması bakımından böyle bir hazırlığın önceden yapılması önemlidir.''



"Grizu önlenebilir"

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tunçbilek beldesinde faaliyet gösteren Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) Müessesesinin eski müessese müdürlerinden Kemal Penbe, grizunun önlenebileceğini bildirdi.

Tunçbilek'teki kömür ocaklarında şimdiye kadar grizu olayı yaşanmadığını anlatan Penbe, şunları söyledi:
''Tunçbilek'teki kömür ocaklarında bir tahlisiye ekibi görev yapmaktadır. Her vardiyadan önce bu ekipler maskeleri ve ölçüm cihazlarıyla ocaklarda grizu ölçümü yapar. Eğer bir grizu sızıntısı tespit edilirse çalışma başlamadan önce havalandırma yapılarak gaz dışarı atılır. Sonra çalışma başlar. Yer altında ocak yakılmaz, sigara içilmez, bir kıvılcım bile tehlikelidir. Grizu tehlikesine karşı eğitim çok önemlidir. Tunçbilek'te işe yeni alınan işçiler, 2-3 yıl yer üstünde eğitime tabi tutulur. Tunçbilek'te bir tahlisiye binası var şu anda ve burada yer altına girecek işçilere uzmanlar tarafından eğitimler veriliyor. Yani işçiler yer altında bu tür durumlarda ne yapacaklarını, nasıl önlemler gerektiğini öğreniyor.''
 

 

"İş kazalarının nedenlerinden biri iş güvenliği yatırımlarının yeterince yapılmamasıdır"

Maden Mühendisleri Odası (MMO) Zonguldak Şube Başkanı ve Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Kaymakçı, ''Türkiye'de madencilik sektöründe meydana gelen iş kazalarının nedenlerinden biri, iş güvenliği yatırımlarının yeterince yapılmamasıdır'' dedi.

Kaymakçı, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan 19 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin yaptığı açıklamada yer altı madenciliğinin, gelişmiş kömür endüstrilerine sahip ülkelerde bile çalışma ortamı en ağır ve zor olan meslekler arasında yer aldığını söyledi.

Çalışanların sağlığının yanı sıra iş güvenliği konularında alınacak önlemlerin iş kazalarını en aza indirgenmesini sağlayacağına dikkati çeken Kaymakçı, şöyle konuştu:
''Madencilik sektöründeki denetimi, maden mühendisleri yapmalıdır. Madencilik üretimlerinin yetersiz, donanımsız, deneyimsiz kişilere bırakılması, ihmal, ilgisizlik ve kamusal denetimin iyice zayıflaması, kazaların kaçınılmaz olmasına yol açmaktadır. Türkiye'deki madencilik sektöründe meydana gelen iş kazalarının önemli nedenlerinden biri, iş güvenliği yatırımlarının yeterince yapılmamasıdır. Kısa sürede kar sağlamak amacıyla gerçekleştirilen üretim projeleri kazalara davetiye çıkarmaktadır.''

Kaymakçı, oda üyeleriyle birlikte göçüğün meydana geldiği Mustafakemalpaşa ilçesine giderek, iş kazasıyla ilgili yerinde incelemelerde bulunup bilgiler alacaklarını kaydetti.

 

"İş cinayetlerinin yaşanmaması için önce insan anlayışının ocaklarda üretime egemen olması gerekiyor"

Türkiye Maden İşçileri Sendikasından, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada 19 işçinin yaşamını yitirmesiyle ilgili, ''bu tür olayların tekrar yaşanmaması için 'Ne olursa olsun önce insan' anlayışının ocaklarda üretime egemen olması gerektiği'' belirtildi.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, olayın Türkiye Maden İşçileri Sendikası camiasında derin bir üzüntü yarattığı ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye'de temel sorunun, iş sağlığı ve güvenliği koşullarının tam sağlanmaması, denetim ve yaptırım etkisizliği olduğu belirtilerek, Türkiye'nin iş kazalarında Dünyada üçüncü, Avrupa'da birinci sırada yer aldığı kaydedildi. İş kazaları açısından en riskli iş kolu olan yer altı maden ocaklarında önlemlerin eksiksiz alınması gerektiğine işaret edilen açıklamada, özel sektör maden işletmelerinde önlemlerin maliyet unsuru olarak göz önüne alındığı ve yeterince uygulanmadığı savunuldu.

Açıklamada,teknik nezaretçinin iş verene bağlılığının en büyük risk olduğu öne sürülerek, şunlar kaydedildi:
''Maden ocaklarında iş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu olan teknik nezaretçi, ücret ve iş akdi açısından iş yeri sahibine bağımlıdır. İş verene ücret ve iş akdi acısından bağımlı olan bir sorumlunun önce üretim değil, önce insan anlayışıyla hareket edip, işverenden üretimi durdurması ve işçilerin tahliyesini istemesi ne kadar gerçekçi bir beklenti olabilir? Zaten ülkemizde de bu gerçekleşmemektedir. Ocağın grizulu ve riskli olduğunu patlamadan ve onlarca madenciyi diri diri toprağın altına gömdükten sonra öğrenebilmekteyiz.

Sürekli, etkili denetim ve sağlıklı güvenli iş ortamları sağlamak için nezaretçinin iş akdi ve ücret açısından işverene bağımlığı sona erdirilmeli, nezaretçinin sürekli ocakta bulunması sağlanmalıdır. Toplu iş cinayetlerinin tekrar tekrar yaşanmaması için çözüm 'ne olursa olsun önce insan' anlayışının ocaklarda üretime egemen olmasıdır.''

 

"Bu kaza bir ders olmalı"

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mehmet Torun, kazaya ilişkin soruları yanıtladı. Madende meydana gelen olayı yakından takip etmek için Bursa'da bulunduğu ifade eden Torun, olayın dün saat 20.30'da Bursa'nın Kemalpaşa ilçesi Deveci Konağı beldesindeki kömür ocağında meydana geldiğini hatırlattı. Torun, madende dinamit patlatılması sonucu grizu patlaması gerçekleştiğini ve bunun sonucunda da göçük meydana geldiğini kaydetti.

19 işçinin hayatını kaybettiğini üzüntüyle öğrendiklerini söyleyen Torun, "Şuan, 2 tane işçimiz çıkarıldı. 17 işçimizin çıkarılma çalışmaları devam ediyor. Epey gecikti. Çünkü patlama sırasında madende göçük meydana geldi. O göçüğün altında kaldı işçilerimiz. Kömür blokları ve diğer parçaları temizlenip işçilerimizin cenazelerini sahiplerine teslim etmek üzere çalışmalarımız sürüyor. Üzücü bir durum. Herkese baş salığı diliyorum. Bilirkişiler belirlendi. Savcılık olaya el koydu. Bilirkişi raporlarına göre olayın nedeni ortaya çıkacak. İhmal olup olmadığı belli olacak" dedi.


"Herkes üzerine düşeni yapmalı"

Torun, bu tur kazaların önlenmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Önlemler için herkese görev düşüyor. Özellikle bakanlıklara. Enerji Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Bakanlığına çok görev düşüyor. Denetimler sıklaştırılmalı. Yasalar uygulanabilir hale getirilmeli. İşçilerin örgütlülüğü önemli. Maden mühendislerinin örgütlenmesi önemli. Çalışanların özlük hakları... Ciddi komplike işler bunlar. Şunu söyleyeyim; olayın bir acı tarafı şu, 'bir başka kazaya kadar kimsen kılını kıpırdatmayacak olması.' Bu kaza bir ders olur da bir daha böyle şeyler yaşanmaz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler