"Haiti'yi salgın tehlikesi bekliyor"

Kendilerine tahsis edilen askeri uçakla Türkiye'ye dönen yardım melekleri, gerek Sağlık Bakanlığının seyyar sahra hastanesinde, gerekse sahada yürüttükleri çalışmalarla çok sayıda depremzedenin hayatını kurtardı.

Ekip başkanı Dr. Mehmet Akif Güleç, Haiti'deki sağlık personelinin büyük bir özveriyle çok zor koşullar altında hizmet yürüttüğünü anlattı.

Haiti'nin deprem öncesinde bile son derece kötü bir sağlık sistemine sahip olduğunu, çok sayıda hamile, çocuk ve yaşlının hayatında ilk kez Türk doktorlar sayesinde muayeneden geçtiğini anlatan Güleç, ''Çocuklar bir doktorla karşılaştığında nasıl davranmaları gerektiğini bile bilmiyordu. 'Ağzını aç' dediğimizde bunu dahi yapamıyordu'' dedi.

Güleç, Türkiye'nin Haiti'de hastane kuran 8-9 ülkeden birisi olduğunu ifade ederek, Türk sağlık ekibinin çalışmaları bölgede duyulunca hastane önünde uzun kuyruklar oluştuğunu söyledi.
''Doktorlarımız, depremzedelerin ayağına kadar gidip saha taraması yaparak onlarca Haitili'nin kesilmesi gereken uzvunu kurtardı'' diye konuşan Güleç, şunları kaydetti:
''Büyük bir deprem sonrası ağır yara bulunan, ancak enfekte olan uzuvların kesilmesi kaçınılmazdır. Çünkü böyle bir ortamda bunların kurtarılması çok zordur. Ancak hekimlerimiz büyük bir özveriyle bu hastaların her gün evlerine kadar giderek yaralarını temizledi, pansuman yaptı ve hastaları tedavi etti. Tarama çalışmalarımızla bir çok kişide kalp rahatsızlığı tespit ettik ve uygun tedaviye başladık. Haiti'ye giden yeni ekibimiz ise salgın hastalıkların önlenmesine yönelik çalışma yapacak. Çünkü son derece sağlıksız bir ortam var. Enkazların altında hala binlerce ceset bulunuyor, dayanılmaz bir koku var. Kanalizasyon ve içme suları da çok yetersiz. Bunlar salgın için çok büyük bir tehlike. Bu nedenle ekipte bir de enfeksiyon hastalıkları uzmanı yer alıyor. Buna yönelik malzeme de gönderildi.''

Ekipteki tek genel cerrah Opr. Dr. Hayri Gültekin de, Haiti'lilerin kendilerine çok büyük bir sevgi ve ilgi gösterdiklerini belirterek, ''Yaptığımız ameliyatlar o koşullar altında çok riskliydi. En büyük zorluğu ise Türkiye'ye dönmeden çok kısa bir süre önce enkazdan çıkarılırken karnına cisim batan 7 yaşındaki bir kız çocuğunu ameliyat ederken yaşadım. Çünkü hastanın hem yaşı çok küçüktü, hem de elimizdeki malzeme hemen hemen bitmişti. Ama bütün bunlara rağmen kızı kurtardık ve sağlığına kavuşturduk'' dedi.