"Hamas'a roket atmayı bırakın dedik"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hamas liderlerinin 2006 seçimlerini kazandıktan sonra Türkiye'ye geldiklerini, o zaman kendilerine demokratik davranmaları, İsrail'e roket atmayı bırakmaları gerektiğini söylediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin İran'a uluslararası toplumun sorularına yanıt vermesinde yardımcı olabileceğini bildirdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.10.2010 - 16:52

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ünlü Christian Science Monitor gazetesinin de bağlı bulunduğu Global Point Network Genel Yayın Yönetmeni Nathan Gardels ile Pazartesi Günü İstanbul Çırağan Sarayı'nda görüştü ve sorularını yanıtladı. Christian Science Monitor'de de yayınlanan söyleşisinde Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'in Mavi Marmara saldırısında suçlu olduğunu kabul etmesi gerektiğini de belirterek, "Ama şu ana dek sadece eylemlerini savunmakla ve sanki biz yanlış bir şey yapmışız gibi Türkiye'yi eleştirmekle kaldılar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün CSM'de yayınlanan söyleşisi şöyle:
"Soru: Türkiye şu an Batı ile İran'ın nükleer programı görüşmelerinde başarabulucu konumunda. Çoğu kişi Türkiye'yi ihtilafı önlemenin son umudu olarak görüyor. Ancak bazıları Türkiye'nin İran'ın bomba yapmasından endişe duymadığını ve müdahalelerinin İran'a zaman kazandırdığını düşünüyor. Türkiye bu konuda ne kadar ciddi? Tam olarak nasıl bir rol oynayabilir?"

Cumhurbaşkanı Gül: Öncelikle nükleer İran konusunu ne kadar ciddi bir şekilde ele aldığımızı görmenizi isterim. Sonuçta biz iki komşuyuz ve nükleer silahlar bizim için de tehdit oluşturuyor. İlk hedef biziz. Tüm çabamızın sorunu diplomasiyle çözme yönünde olduğunu söylemek isterim. Bu bölgede bir savaş daha çıkması isteyeceğimiz en son şey. Irak'taki savaş bize gerek ekonomik gerekse siyasi çok fazla sorun çıkardı. Çok büyük güvenlik ve göç sorunu yaşadık. Diplomatik bir çözüm için yardımcı olabilecek tek ülke olduğumuza inanıyorum. NATO müttefiki olup İran yönetimiyle doğrudan görüşebilen, fikirlerini samimi ve rahat bir şekilde paylaşabilen tek ülkeyiz.

İran ile anlaşma

Soru: İran ile nasıl bir anlaşma yapılabilir?

Cumhurbaşkanı Gül: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve Güvenlik Konseyinin "Ek Protokol" adı verilen anlaşmasına baktığımızda bunun "güven artırıcı önlemlerle" ilgili olduğunu görüyoruz. Bizim rolümüz İran'ı güven artırıcı önlemler yerine diplomatik bir çözüme ikna etmektir.

Soru: İranlıların sizinle görüşmelerindeki iyi niyetine inanıyor musunuz? Yoksa Türkiye ile silah üretimine yetecek zenginleşmeye ulaşana dek zaman kazanmak için mi görüşüyorlar?

Cumhurbaşkanı Gül: Kesinlikle bomba üretmiyorlar diyemem ama üretiyorlar da diyemem. Bilmiyoruz. Buna cevap verecek tek kurum UAEA'dır. İran hem UAEA üyesi hem de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf. Yani nükleer programlarıyla ilgili her konuda şeffaf olmaları gerekiyor. Asıl sorun İran'ın bu konuda yeterince şeffaf olup olmadığıdır. Geçen haftaki BM Genel Kurulunda Başkan Obama diplomasi yolunun açık olduğunu söyledi. Fakat bunun için İran hükûmetinin şeffaflık vaadinde net ve tutarlı olması gerektiğini, nükleer programının barış amaçlı olduğunu tüm dünyaya kanıtlamak zorunda olduğunu belirtti. İran buna cevap vermeli ve biz de bu cevap için onlara yardım etmeye hazırız.

İnsan hakları

Soru: İktidar partisi AKP'nin zinanın suç sayılmasını istediğine ilişkin tartışmalar sürerken İran'da zina suçundan recm cezasına çarptırılan Sakine Muhammedi Aştiyani davasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Fransa Dışişleri Bakanı olayı "barbarlığın son noktası" olarak tanımladı. Aştiyani'nin sonu belirsiz. Taşlanmayabilir ama idam cezası hâlâ geçerli.

Cumhurbaşkanı Gül: Türkiye tabii ki böyle şeyleri onaylamıyor. Türkiye, İran'da tutuklanan insanların serbest bırakılması için geçmişte çok çaba göstermiştir. Serbest kalanların çoğu bununla ilgili kitap yazdı. Aştiyani'nin avukatı Türkiye'ye sığındı ama sonra kendi isteğiyle Norveç'e gitti.

Gazze filosu

Soru: BM ziyaretiniz sırasında New York'ta yaptığınız açıklamada, Gazze filosunun İsrail ile Türkiye arasında yol açtığı sorunu çözecek olanın İsrail olduğunu söylediniz. İsrail'in ne yapması gerekiyor?

Cumhurbaşkanı Gül: Bu tamamen uluslararası hukukla alakalı. İsrail, Birleşmiş Milletler üyesi. Bu sınırların dışındaymış gibi hareket edemez. Uluslararası sularda bir Türk gemisine saldırdılar. Gazze'ye uyguladıkları ambargo ise bir insanlık dramıdır ve kaldırılmalıdır. Bu çağrıyı sadece Türkiye değil, Başkan Obama ve Avrupa Birliği de yapıyor.

Soru: İsrail'in endişesi ise Gazze'den kendilerine saldırı olacağı yönünde. İranlılarla görüştüğünüz gibi Hamas ile de görüşüyorsunuz. Hamas'a İsrail'e saldırılarını durdurması gerektiğini söylediniz mi?

Cumhurbaşkanı Gül: Evet söyledik. Hamas liderleri 2006 seçimlerini kazandıktan sonra Türkiye'ye geldiler. O zaman kendilerine demokratik davranmaları gerektiğini, İsrail'e roket atmayı bırakmalarını söyledik. ABD ve Avrupalılara Filistin devleti olarak İsrail ile yan yana yaşamaya istekli olduklarını söylemeleri gerektiğini belirttik.

İsrail suçunu kabul etmedi

Soru: İsrail'in Gazze filo saldırısıyla ilgili özür dilemesini mi bekliyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Gül: Bu meseleyi iki ülke arasında çözmeyi isterdik. Ama görüldüğü gibi İsrail bu konuda yardımcı olmadı. BM konuyla ilgili iki soruşturma yürütüyor. İnsan Hakları Komisyonunun başlattığı soruşturmada geçtiğimiz hafta İsrail'in uluslararası hukuku çiğnediği açıklandı. Diğer soruşturmayı ise Genel Sekreter Ban Ki-moon ile Güvenlik Konseyi yürütüyor. İsrail bu konuda suçlu olduğunu kabul etmeli. Ama şu ana dek sadece eylemlerini savunmakla ve sanki biz yanlış bir şey yapmışız gibi Türkiye'yi eleştirmekle kaldılar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler