Hamzaçebi: Darbe çözüm getirmez
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Mısır'da askerin yönetime el koymasını, "Mısır, Tahrir Meydanı'ndan daha demokratik bir çözüm çıkartma olanağına sahipti. Maalesef darbeyle bu olanak ortadan kaldırıldı" diye değerlendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin, uzun tutukluluk ve uzun yargılamayla ilgili verdiği ihlal kararına işaret eden Hamzaçebi, bu kararın önemli olduğunu, yargıya ışık tutması gerektiğini söyledi.
Karar henüz yayımlanmadığı için sağlıklı değerlendirme imkanının bulunmadığını belirten Hamzaçebi, ancak karar başlığının, başlı başına bir değerlendirme konusu olabilecek derecede önemli olduğunu kaydetti.
Hamzaçebi, Türkiye'de uzun tutukluluğun, adil yargılanma hakkını ihlal eden bir uygulama olarak sürdüğünü vurguladı. Uzun tutukluluk süresinin, evrensel insan hakkı olan adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini dile getiren Hamzaçebi, "Bu iki nedenden kaynaklanıyor; birincisi yasalarla tutukluluk konusunda getirilen süreler, adil yargılanma hakkını ihlal edecek derecede uzundur. İkincisi, yargıçların, yargının bu konudaki tutumu adil yargılanma hakkını ihlal edecek niteliktedir" dedi.
Yasalara göre ağır ceza mahkemesinde görülen bir davada tutukluluk süresinin 5 yıla kadar uzayabildiğini anımsatan Hamzaçebi, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına alınan özel yetkili mahkemelerin uygulamasında ise bu sürenin 10 yıla çıktığını kaydetti.
Hamzaçebi, 5-10 yıllık tutukluluk sürelerini, AB standartlarına getirmek gerektiğini dile getirerek, 5 yıllık süreyi en fazla 3 yıl, 10 yıllık süreyi de en fazla 6 yıl olabilecek şekilde bir düzenme yapmak gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aksi halde konu yargıçların takdirinde olduğu için ve bu takdiri genellikle -daha çok özel yetkili mahkeme uygulamalarını kast edediyorum- 5 ve 10 yıl şeklinde kullandığı için uzun tutukluluk halen Türkiye'de adil yargılanma hakkını ihlal eden bir uygulama olarak devam ediyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, uzun tutukluluk mağduru olan seçilmiş 8 milletvekilini kast ederek onların da TBMM'de olması gerekir yönünde değerlendirme yaptı. Sayın Meclis Başkanı'na bu değerlendirmesi için teşekkür ediyorum. Önerim; gelin bu değerlendirme sadece medyada kalmasın, bu değerlendirmenin gereğini TBMM olarak yapalım, Sayın Meclis Başkanı bu konuda görev, rol üstlensin, tüm partileri ikna edecek şekilde bir araya getirsin ve bu sorunu çözelim. Yani TBMM yeni yasama yılına bu sorunu çözmüş olarak başlasın veya yeni yasama yılının başlangıcında tutuklu milletvekili sorununu çözerek 8 milletvekilinin parlamentoda olmasını sağlayalım. TBMM Başkanı bu konuda bir irade koyarsa, herkesin bu irade çerçevesinde birleşebileceğini düşünüyorum."
'SBS'cikler geliyor'
Hamzaçebi, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın SBS ve dershanelere ilişkin dünkü açıklamalarını da değerlendirdi. 4 artı 4 artı 4 sisteminin bir yıllık uygulamasının, bu sistemin başarısız olduğunu ortaya koyduğunu, bu sistemin iflas ettiğini savunan Hamzaçebi, 60 aylıktan itibaren okula başlayan çocukların önemli bir bölümünün, Nisan'da okuma yazmayı sökemediğini, ders saatinin uzunluğuna katlanamadığını, yaşının gereği olarak tuvaletini altına kaçırdığını söyledi. Hamzaçebi, böyle sorun ortaya çıktığı halde hala bu sistemde ısrar etmenin, bu sistemi vazgeçilmez olarak kabul etmenin önemli bir sorun olduğunu belirterek, Avcı'dan, bu sistemi ciddi şekilde masaya yatırarak değiştirmesini, bundan vazgeçmesini istedi.
Avcı'nın, dershanelerin kapanacağı açıklamasına işaret eden Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bunu ilk olarak 28 Nisan 2010'da söylediğini kaydetti. Aradan geçen bu süreye rağmen dershanelerin kapanmadığını dile getiren Hamzaçebi, AKP Hükümetleri döneminde dershane sayılarının olağanüstü arttığını savundu. Hamzaçebi, 2002'de yaklaşık 2 bin 100 olan dershane sayısının 2012'de 4 bin 500 olduğunu belirtererek, dershanelerdeki öğrenci sayısının 600 binden, bugün 1,5 milyona ulaştığını kaydetti.
Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Devlet, bütün gençlere, öğrencilere nitelikli, kaliteli eğitim veremiyorsa, öğrenciler, hayat yarışında devlet okullarına gittiği için geride başlıyorsa, doğal olarak veliler, bu yarışta öne çıkmasını sağlamak için çocuklarını dershanelere gönderiyor. Eğitim sisteminin bu eksikliği giderilmeden, tüm öğrenciler en iyi eğitimi alma olanağına kavuşmadan dershaneleri kapatacağız söylemi bir fanteziden ibaret kalır. Sayın Milli Eğitim Bakanı'nın cümleleri fantezidir, dershaneler kapanmayacak, kapanamayacaktır. Bunların bir bölümünü okula dönüştüreceğiz diyorlar, olabilir. Ama önemli bir bölümünün okula dönüşme olanağı yoktur. Yasayla kapattım derseniz, dershaneler merdiven altına kayar veya özel öğretmen uygulamaları başlar. AKP Hükümeti'nin eğitim konusunda öğrencilere verdiği bir şey yoktur. Sistem, sürekli yazboz tahtasına dönüşmüştür. SBS'yi kaldıracağını söylüyor Sayın Bakan ama araya küçük SBS'cikler ekliyor. Tek SBS yerine, yıl içinde merkezi sistemle yapılan bir çok sınavı getiriyor. SBS yerine, SBS'cikler geliyor, hiçbir öğrenci, veli sevinmesin."
'Darbeden çözüm beklemek doğru değildir'
Mısır'daki darbeyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Hamzaçebi, Mısır'da, iyi kötü, zaman zaman darbelerle kesintiye uğrasa da işleyen demokrasi bulunduğunu söyledi. Hamzaçebi, demokasiye yapılan bütün müdahalelerin yanlış olduğuna işaret ederek, "Son yapılan askeri müdahale, demokrasi dışı bir müdahaledir. Demokrasi dışı müdahaleden, darbeden çözüm çıkarmak, beklemek doğru değildir. Darbe hangi şekilde olursa olsun, hangi ülkede yapılırsa yapılsın yanlıştır. Darbeler hiçbir topluma, ülkeye çözüm getirmez. Mısır, Tahrir Meydanı'ndan daha demokratik bir çözüm çıkartma olanağına sahipti. Maalesef darbeyle bu olanak ortadan kaldırıldı" diye konuştu.
'Başkanlık sistemi ısrarından vazgeçmemek'
TBMM Başkanı Çiçek başkanlığında bugün yapılacak Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplantısına ilişkin bir soruyu yanıtlarken Hamzaçebi, AKP'nin, komisyonda bugüne kadar uzlaşmayı değil, kendi dediğini dayatan bir anlayışla çalıştığını öne sürdü. Hamzaçebi, yasama ve yürütme bölümlerinin, AKP'nin, Başkanlık sistemi önerisi nedeniyle kilitlendiğini savundu.
Hamzaçebi, AKP'li komisyon üyesi bir milletvekilinin, "İlerleme sağlanırsa Başkanlık sistemi ısrarını sürdürmeyiz, bunu geriye çekeriz" dediğini, Mayıs ve Haziran'da temel hak ve özgürlüklere ilişkin önemli ilerleme sağlandığı halde AKP'nin Başkanlık sistemi ısrarından vazgeçmediğini belirtti. Hamzaçebi, AKP'li bir komisyon üyesinin ise "Başkanlık sistemini geri çekmiyor, revize de etmiyoruz" dediğini, bunun doğrudan doğruya komisyonu kilitlemeye yönelik tavır olduğunu söyledi.
Hamzaçebi, bu tavır nedeniyle yaklaşık 40 maddenin komisyonda görüşülemediğini ifade ederek, "Böyle olduğu halde komisyon ilerleme sağlayamıyor, çalışamıyor, anlaşma sağlanamıyor demeyi milletin takdirine bırakıyorum. Başkanlık sistemi ısrarından vazgeçmemek, '4 partinin mutabakatıyla bir anayasa çıkmasını istemiyorum, aklımda başkanlık sistemi dışında bir şey yok, diğer maddeler benim için ayrıntıdır' demektir. Sayın Meclis Başkanı'nın, çalışmaları sonlandırmak gibi bir yetkisi bulunmuyor. Partilerden birisi bu çalışmalardan çekiliyorum derse komisyon dağılır. Bugüne kadar bu irade beyanını ortaya koyan bir parti olmadı. CHP olarak böyle bir şeyi düşünmüyoruz. Meclis 1 Ekim'de açıldıktan sonra pekala komisyon çalışmalarına devam edebilir, böyle bir olanak önümüzde var. AKP, Başkanlık sistemi ısrarını bir kenara bırakmalı ki bu çalışmalar ilerleyebilsin. Belki AKP, Başkanlık sistemi ısrarını sürdürmek suretiyle yapamayacağı başka bazı şeyleri, o ısrarın arkasına saklamak istiyor olabilir" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu