Harvard’a gitmeden, Harvard’da matematik
Dünyada artık birçok üniversite derslerini çevrimiçi ve ücretsiz olarak, ya da çok sembolik ücretlerle sunuyor. Bu durum geleceğin eğitim modelinde amfiler ortadan kalkacak mı sorusunu da akıllara getiriyor.
İngilizcesiyle Massive Open Online Course (MOOC) adı verilen bu derslerle dünyaca tanınmış üniversitelerin masraflarının çok küçük bir parçası karşılığında, örgün eğitime eş ve hatta daha da üstün olabilecek düzeyde eğitim alınabiliyor. Kitlesel Açık Çevrimiçi Kurslar yani KAÇK şu an çok az tanınıyor ama bu yöntemle eğitim alan öğrenci sayısı her geçen gün artıyor.
Geldiğimiz noktada 800’ün üzerinde üniversitede açılan 10 bine yakın çevrimiçi derslere, 80 milyondan fazla öğrenci katılım gösteriyor. Çevrimiçi kurs açan okullar arasında Harvard, Stanford, Yale, Zürih, Kaliforniya, Boston, Rice Üniversiteleri, Georgia ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü gibi prestijli yüksek öğrenim kurumları da var.
Çevrimiçi üniversiteler
Eğitim konuları ise çeşitlilik gösteriyor; Bilgisayar Bilimi, Matematik, Programlama, Veri Bilimi, Uygarlık Tarihi, Sosyal Bilimler, Eğitim ve Öğretim, Tıp, Kişisel Gelişim, Mühendislik, Sanat ve Tasarım gibi alanlarda ücretsiz ya da cüzi rakamlarla eğitim almak mümkün.
Çevrimiçi eğitim sayesinde, dünyanın neresinde olursanız olun kayıt yaptırabiliyor ve yükseköğretim derslerini takip ederek bir sertifikaya sahip olabiliyorsunuz. Çevrimiçi erişim olanağıyla, derse ek araştırmalar ve hatta aynı dersi takip ettiğiniz diğer öğrencilerle bilgi alışverişi de yapabiliyorsunuz.
KAÇK dünya genelinde büyük talep alan bir uygulamaya dönüştü. Stanford Üniversitesi’nin 2012’de kurulan ücretsiz çevrimiçi eğitim veren girişimcilik kuruluşu Coursera, ilk yılında Facebook’tan bile daha hızlı bir büyüme ile 2 milyondan fazla aboneye ulaşmıştı. Bu yıl kayıtlı kullanıcı sayısı 31 milyonu, çevrimiçi ders sayısı ise 2.600’ü aştı.
Kopya çekmek kolay değil
Bu gelişmeler, gelecekte kampüslerin yavaş yavaş ortadan kalkabileceği izlenimine neden oluyor. Çevrimiçi eğitim hızla yükseliyorken, bugün tüm üniversiteler bu teknolojiyi kullanmaya ve geliştirmeye başlamazlarsa, yarın geride kalabilirler.
KAÇK’de çoğu eğitim programı ücretsiz. Ancak tabii ki son aşamada sertifika ya da diploma almak için bir ödeme yapılması gerekiyor. Ayrıca sistem kişisel bilgilerinizi kontrol etmek istiyor. Yani eğitim alan kişinin siz olduğundan, bu eylemi başkası adına yapmadığınızdan emin olmak istiyorlar.
Çevrimiçi eğitim ortamında kopya çekmenin önüne geçmek de çok zor. MIT ve Harvard gibi üniversiteler bunu engelleyebilmek için sizin adınıza bir öğrenci kartı oluşturuyor. Her ne kadar eğitiminizi çevrimiçi ortamda alsanız da, sınavları birkaç farklı merkezde aynı anda gerçekleştiriyorlar.
Türkiye’de de kullanılan alternatif bir eğitim modeli
Çevrimiçi ve uzaktan eğitim, Türkiye’de de benimsenen bir eğitim modeli. Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve ODTÜ gibi Türkiye’deki birçok üniversite, örgün eğitime alternatif modelleriyle katılımcılara önemli fırsatlar sunuyor. Özellikle üniversitelerin Sürekli (Yaşamboyu) Eğitim Merkezleri, dış ticaretten programlamaya, pazarlamadan tasarıma kadar sertifikalı eğitim programları ve çevrimiçi dersler veriyor.
En Çok Okunan Haberler
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması