'Hassas' konular, teraneler ve gerçek hikâyeler

Ortadoğu'da isyanların ve iç savaşa doğru giden ayaklanmaların yaşandığı bir dönem... Diktatörler devriliyor, rejimler yıkılıyor, sınırlar değişiyor. Yanı başımızda, Süleymaniye, Erbil ve Duhok'u çevreleyen topraklarda Kürdistan, federasyondan bağımsızlığa giden yolda ilerliyor. Yeni Komşumuz Kürdistan, Irak sınırının öte yanına bir bakış...

'Hassas' konular, teraneler ve gerçek hikâyeler
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2013 - 11:03

TRT Türk’ün Erbil temsilcisi gazeteci Simla Yerlikaya’nın ilk kitabı olan, ‘’Yeni Komşumuz Kürdistan’’ı okurken nasıl bir içerikle karşılaşacağımı bilmiyordum. Kitabın adı,’’Yeni Komşumuz Kürdistan’’ olduğuna göre, içeriğin Türkiye için ‘hassas’ sayılan konular olacağından hiç kuşkum yoktu...

Eski çalışma arkadaşım ve Emirgansever arkadaşlar olarak Çınaraltı’nda yaptığımız sohbetlerde Simla’nın bize anlattığı hikâyelere uygun bir başlık değildi bu, anlattıklarıyla ilgili hiçbir çağrışım yapmamıştı bende. Nedense ondan daha naif ve eğlenceli bir ilk kitap beklentisine girmişim.

Simla’nın gazetecilik yaptığı o sert ve acılı coğrafyada naif ve eğlenceli hikâyeler belki de yüzyıllar boyunca hiç yazılamayacak ne yazık ki. Simla’nın kitabında neler anlattığına gelince... Orada kaldığı süre içinde yalnızca siyasilere, bürokratlara mikrofon uzatmakla kalmamış. Çoğu insanın savaş içinde geçen hayatlarının dramlarına, gerçekliğine tüm içtenliği ve merakıyla yaklaşmış. Bu çaba yalnızca Simla’nın, kendi bilgi eksikliği (bölgeye gitmeden önceki) ve önyargılarını değil; okurun bilgisizliğine ve önyargılarına çare oluyor. Kullandığı barış dili, kitap boyunca bizi de çoğu zaman kendi uzağımızda saydığımız coğrafyaya akraba kılıyor.

Ezber Bozmak

Ortadoğu siyasetini hiçbir zaman tam olarak anlayamayacağını sanan bir gazeteci olarak okumaya başlamıştım Simla’nın kitabını. Yine yanılmışım. Kitabı yazan, içten anlama çabasını okura da geçiriyor. Hikâyeyi birileri Türk, Kürt, Arap diye siyasetin keskin çizgileri ve diliyle değil de içeriden bir bakışla; içine insanı katarak anlatmaya çalışınca iş değişiyor. Simla’nın yapmaya çalıştığı tam da bu; ezber bozmak. Oyunları bozmak için ezber bozmak gerekiyor; siyasetin çıkarları tersini emretse de.

Simla’nın kitaptaki şu tespit ve sorusuna bir bakalım: “Ezilenler, hakkı yenenler bir millettir bu dünyada. Bizi başka milletlere, boylara, sınırlara, bölenlerin esas amacı bu gerçeğin üstünü örtmektir... Zalimlerin masa başında aldığı kararlar nasıl oluyor da ‘kader’ diye insanlara satılıyor?”

Yalnızca hikâyeleri dinlemek ve anlatmanın ‘kaderi’ değiştirmeye çare olmayacağını düşünerek şöyle bir hesaplaşmaya da giriyor yazarımız:

“Bu röportajların hepsinden çıkarken yüreğimde aynı ağırlık hissini taşıyordum. İç burkan bir his... O hayatların hepsine kısacık misafir oluyordum, hikâyeler dolduruyordum ceplerime. Daha çok şey öğreniyor, bilgileniyor ve bir gazeteci olarak biraz da gelişiyordum ama o insanların hayatlarında hiçbir şeyi değiştiremiyordum. Onları, insanların kanını sünger gibi emen ve ferah bir nefes alma ihtimali bile tanımayan bu ülkede, kendi kaderlerine bırakıyordum. O kaderi değiştirecek hiçbir şey yapmıyordum, yapamıyordum. Söz söylemekten, o hikâyeleri anlatmaktan başka...’’

Evet, Ortadoğu halklarına ‘kader’ diye satılan kanlı, kirli oyunları, ezberletilmiş değil, doğru soruları, kendi sorularımızı sorarak bozma umudunu yeşertelim.

‘’Kitabın adı,‘’Yeni Komşumuz Kürdistan’’ olduğuna göre, içeriğin Türkiye için ‘hassas’ sayılan konular olacağından hiç kuşkum yoktu’’ demiştim yazımın başında. Kitabın beni sürüklediği yerde kitaba ad olan konu kendiliğinden en sona kaldı.

Türkiye’nin sınırın ötesindeki Kürt bölgesi hassasiyetinin ne derece gerçekçi olup olmadığını anlamak için kitap yolumuzu bir hayli aydınlatacak tanıklık, gözlem ve bilgi içeriyor. Türkiye’de “Kuzey Irak”olarak anılan, sınırın ötesindekilerin “Heremi Kürdistan” dedikleri komşularımız...

“Adını onların istediği biçimde söylemekten imtina ettiğimiz bir toplum ile dostluk kurmaya kalkmak, onların halini aktarma çabasında olmak, aslında bir hayli trajikomik bir durum” dese de yazarımız, kitabı okuyanlar Irak Kürdistanı’nda ‘önyargısız tur’a çıkmanın, barış dilinin taze soluğunu duyacak. ■

Yeni Komşumuz Kürdistan / Simla Yerlikaya/ TİMAŞ Yayınları/ 240 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler