'Hayvan haklarına sahip çıkmayan adaylara oy yok''

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) tarafından hazırlanan ve 29 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine katılacak belediye başkan adaylarından, görev sürelerince sokak hayvanlarına sahip çıkmaları istenen ''Söz veriyorum taahhütnamesi''ni yaklaşık 200 adayın imzaladığı bildirildi.

HAYTAP yönetim kurulu üyesi ve Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği (DOHAYKO) Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, yaptığı açıklamada, yurt genelinde başlattıkları ''Hayvanları yok sayan siyasilere oy yok'' kampanyasının tüm hızıyla ve başarıyla devam ettiğini söyledi.

Çıtırık, Hayvanları Koruma Kanunu'na göre sahipsiz, güçsüz hayvanların korunma, bakım ve kontrol altına alınması görevinin valilikler denetiminde yerel yönetimlere verildiğini anımsatarak, yerel yönetimlerin bu görevlerini yeterince yerine getiremediklerini ifade etti.
Yerel yönetici adaylarının, kampanyaları süresince sadece yol, kaldırım, su gibi alanlarda projeler ürettiklerini vurgulayan Çıtırık, ''Kampanya döneminde insanlara yönelik vaatler çok fazla ancak yaşamın içinde var olan hayvanlar hiçbir aday tarafından önemsenmiyor. Çünkü bu konuşamayan, muhtaç hayvanların oy hakkı yok. Bu nedenle HAYTAP olarak 'Onların oy hakkı yok ama bizim var' sloganı geliştirdik. Hayvanların yaşam hakkını korumayan, tanımayan siyasilere oy vermeyeceğiz'' dedi.

Çıtırık, bu kapsamda belediye başkan adaylarını ziyaret ederek mevcut durum hakkında bilgiler vererek bir sunum yaptıklarını anlattı.

200 aday imzaladı

Çıtırık, kampanyaya adayların ilgisinin yoğun olduğunu ancak yeterli olmadığını söyledi.
Şu ana kadar 200 belediye başkan adayının taahhütnameyi imzaladığını bildiren Çıtırık, ''Ama asıl hedefimiz tüm adayların bu sözleşmenin altına imza koymasını sağlamak'' dedi.

''Barınakların durumu içler acısı"

''Sahipsiz ve korunmaya muhtaç hayvanları vurma, öldürme ve zehirleme kültüründen hala kurtulamadık'' diyen Çıtırık, şunları kaydetti: ''Metropol şehirlerde hala belediyeler acımadan hayvanları zehirleyerek ölüme mahkum ediliyor. Belediye barınaklarında hayvanlar açlığa, susuzluğa mahkum diliyor. Dağ, orman ve ovaların bu kadar bol olduğu dünyada bu hayvanlar metrekarelik alanlara sıkıştırılmış durumdalar. Hayvanlar barınaklarda F tipi ceza evinde yaşıyorlar. Ülkemizde her gün binlerce ton yemek çöpe gidiyor ama bu hayvanlar açlıktan birbirlerini yemek zorunda kalıyorlar. Barınaklarda, insanlığa sığmayan bu toplumun erdemlerine geleneklerine sığmayan bir vahşet yaşanıyor. Aslında yerel yönetimler tarafından bir vahşet yaşatılıyor.''