'Hedef terörü bitirmek...'

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "OHAL uygulaması amacının dışında uygulanmıştır. OHAL doğru uygulansaydı, böyle bir tavır almazdık. 'OHAL gelmelidir, gelsin' desem çok farklı bir anlamı olur. OHAL gelmeden çözmeliyiz" dedi.

'Hedef terörü bitirmek...'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.10.2011 - 11:03

NTV'nin canlı yayınında soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, hem Hakkari'de hem de Çukurca'da güvenlik güçlerine hain saldırılar yaşandığını anımsatarak, "24 Mehmetçiğimizi şehit verdik, 18 askerimiz de yaralandı. Helikopterden araziye inen bir askerimizin tuzaklanan mayına basması sonucu şehit sayımız 25 oldu" dedi. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının bölgede olduğunu belirten Şahin, Kuzey Irak bölgesinde arama, tarama ve etkisizleştirmeye yönelik kara operasyonun devam ettiğini, devam eden operasyonla ilgili net bilgi veremeyeceğini kaydetti.

Kapsamlı bir operasyon gerçekleştirildiğini belirten Şahin, "Operasyonların nihai hedefi terör örgütünün varlığını bitirmeye yöneliktir. Bu örgüt sadece belli alanda bulunmuyor. Yeniden teşkilatlanması mümkündür. Ağırlıklı olarak Kandil, Mahmur'dadır. Ülke içinde de terör unsurları bulunmaktadır. Nihai hedef, terör örgütünü bitirmektir" dedi.

Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonun iç güvenliliği sağlamaya yönelik olduğunu belirten Şahin, Irak'ın bölücü terör örgütünü barındırmama konusunda Türkiye'ye desteği bulunduğunu, terörle mücadelede mutabakat bulunduğunu söyledi. Şahin, Kuzey Irak yönetiminin mücadelede zaman zaman etkinlik sağlayamayacağını ifade ettiğinin altını çizerek, "Örgütün bulunduğu merkez olarak aldığı köylerin arındırılması, örgütün üs alanlarıyla sivil alanların birbirinden ayrılması için görüşmeler yapılmaktadır. Bazı bölgelerin kısmen boşaltıldığına yönelik bilgi var" dedi.
 

'İstihbaratta da zafiyet olabilir'

ABD, Türkiye ve Irak arasında üçlü mekanizma anlaşması bulunduğunu anımsatan Şahin, bu mekanizmadan beklenen ölçüde bilgi edinemediğini, ileriye dönük daha etkin çalışmalar yapılacağını kaydetti. ABD'yle karşılıklı istihbarat bilgilerinin paylaşılması, daha somut adımların atılması konusunda mutabakata vardıklarını ifade eden Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin dış politikasındaki gelişmeler bazı grupları etkileyebilir. Terör örgütünün saldırılarını tamamen dış güçlerin vereceği moral ve maddi desteğe bağlamak, merkezden görmeme yanlışlığına götürür. Ortada terör örgütü vardır ve saldırılarına devam etmektedir. Son zamanda İsrail ile ilişkilerimiz bu durumda değil de daha olumlu bir durumda olsaydı terör örgütü varlığını sona erdirecek saldırılarını yapmayacak mıydı? Terör örgütünün yerleşim yerlerinden destek alması zaman zaman mümkün. Destek almadan bu kadar rahat hareket edemez. Oradaki her vatandaşımızın destek verdiğini söyleyemeyiz. Terör örgütünün saldırıları istihbarat makamları tarafından takip edilmekte. İstihbaratta da zafiyet olabilir. İşin bazı doğal zorlukları var. Terör örgütünün konuşlandığı o coğrafya alanı dünyanın sayılı zor arazilerinden birisidir. Dün helikopter uçuşları bile yapılamadı. Dik araziler, kayalıklardan oluşan bir bölge. Terör örgütlerine avantaj, güvenlik güçlerimize bir dezavantajdır. Terör örgütü illegal bir örgüttür. Bir tarafta hukuki bir yapı, diğer tarafta hiçbir kural tanımayan kendi içinde de acımasız bir terör örgütü var. Köylülerimizin de mariz kaldığı acımasızlık söz konusu. Terör örgütünün acımasızlığı karşısında istemeden arzu etmeden onlara lojistik kaynak sağlamak durumunda kalan vatandaşlarımız olabiliyor, onları ayırt etmeye çalışıyoruz. Terör örgütün kural, kanun ve hukuku yoktur."
 

'Profesyonel sınır birlikleri ilkbaharda göreve başlayacak'

5 bin kişinin profesyonel sınır birlikleri olarak eğitildiğini ve önümüzdeki ilkbahar aylarında göreve başlayacaklarını belirten Şahin, "Sınır güvenliğimizin profesyonel birlikler tarafından korunacaktır. Bu sayı 30 bine, 50 bine kadar çıkacaktır" dedi. Jandarma ve polisin işbirliğinin her zaman söz konusu olduğunu belirten Şahin, "Aslolan herkesin alanından sorumlu olmasıdır. Şehirde yaşayıp köyde suç işleyen, köyde yaşayıp şehirde suç işleyenler olabilir. Köy ve şehir ayrımı, jandarma-polis ayrımı eskisi gibi olmaz. İşbirliği şarttır. Polis ve jandarmamız birlikte çalışmanın çok güzel örneğini vermektedir. Alan ayrımı gözetmeksizin birlikte operasyonları vardır. Çukurca'daki saldırıda polis ve jandarma kol kola operasyon gerçekleştirmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
 

'Bazı şeylerin sözde ve özde olması önemlidir'

BDP'nin, Siyasi Partiler Kanunu'na göre kurulmuş bir parti olduğunu belirten Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı şeylerin sözde ve özde olması önemlidir. Hukukun imkânlarından oluşmuş bir siyasi partidir. Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın 'Herkes terör örgütüyle arasına mesafe koymalıdır' sözüne karşılık 'PKK'yla aramıza mesafe koyalım da yüzde 90 oy tabanımızı mı kaybedelim' demiştir. Aysel Tuğluk, 'BDP, KCK, PKK, APO'nun bir aradanlığından bahsetmek bilinen bir sırrı ifşa etmektedir' demiştir. APO PKK'nın içindedir, APO BDP'nin gönlündedir, PKK-KCK iç içedir, bu bilinen sırrın ifşasından başka bir şey değildir diyor. BDP'nin bir siyasi parti olarak bölücü terör örgütüyle, İmralı'daki terörist başıyla, KCK yapılanmasıyla, diğer yan kollarıyla ilgisini bizde araştırıyorduk, böyle olduğunu biliyorduk devlet olarak ama bu kadar net, bu kadar açık, samimi bir şekilde kendileri tarafından ifade edilmişliği karşısında bir yorumu halka bırakıyorum."
 

'OHAL gelmeden çözmeliyiz'

Olağanüstü Hali'in bir Anayasal kurum olduğunu gerektiğinde başvurulabileceğini belirten Şahin, "OHAL'i şimdilik düşünmüyoruz. Normal zamanın tedbirlerinin de alınması gerektiğini düşünüyoruz. Uygulaması amacının dışında uygulanmıştır. OHAL, doğru uygulansaydı, amacını aşmayan bir uygulama olsaydı böyle bir tavır almazdık. 'OHAL gelmelidir, gelsin' desem çok farklı bir anlam ortaya çıkacak. OHAL'i yok kabul edemeyiz fakat gelmeden çözmek zorundayız" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon