Her 100 gençten 34'ü atıl durumda

Türkiye'de 11 milyon 547 bin çalışma çağındaki genç nüfustan 3 milyon 732 bini çalışıyor, 3 milyon 911 bini öğrenimine devam ediyor. 3 milyon 904 bini ise ne üretimde ne de eğitimde yer alıyor. Bir başka deyişle, her 100 gençten 34'ü atıl durumda bulunuyor.

Her 100 gençten 34'ü atıl durumda
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.11.2010 - 09:22

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı işgücü istatistiklerinden yararlanarak hazırladığı "İş'te Gençlik" raporuna göre, 52 milyon 503 bin kişi olan çalışma çağındaki nüfusun 11 milyon 547 binini 15-24 yaşları arasındaki gençler oluşturuyor. Gençlerin 5 milyon 642 bini erkek, 5 milyon 905 bini kız. 11 milyon 547 bin gencin 3 milyon 732 bini (yüzde 32,3) çalışma hayatı içinde yer alırken, 3 milyon 911 bini öğrenimine devam ediyor. 3 milyon 904 bin genç ise ne eğitimde ne de üretimde yer alıyor. Diğer bir ifadeyle her 100 gencin 34'ü atıl durumda bulunuyor.

Çalışan gençlerin dörtte biri ücretsiz aile işçisi

Çalışan 3 milyon 732 bin gencin dörtte birinden fazlası (961 bin) "ücretsiz aile işçisi" durumunda. Bir gelir elde etmeden ve sosyal güvenceye sahip olmadan çalışır gözüken bu gençler, atıllık oranını perdeliyor. Ücretsiz aile işçisi olan gençler istihdam içinde değerlendirilmediğinde atıllık oranı yüzde 34'den yüzde 42'ye çıkıyor.

2 milyon 746 bin genç kız evde oturuyor

Atıllık oranı kızlarda daha da yüksek. Her 100 erkekten 21'i üretim ve eğitimde yer almazken, bu sayı kızlarda 47'ye yükseliyor. 5 milyon 905 bin genç kızın 1 milyon 317 bini çalışırken, 1 milyon 842 bini eğitimine devam ediyor. Atıl genç kızların sayısı ise 2 milyon 746 bin. Atıl gençlerin yüzde 70'ini kızlar oluşuyor.

Lise altı eğitimli 1.7 milyon genç kız atıl durumda

Genç kızların atıllık oranı toplamda erkeklerin 26 puan üzerinde seyrederken, en büyük fark "lise altı" eğitimli gençlerde kendini gösteriyor. 3 milyon 666 bin "lise altı" eğitimli genç erkeğin 635 bini çalışma ve eğitim alanında yer almazken, atıllık oranı yüzde 17,3 oluyor. 3 milyon 800 bin "lise altı" eğitimli genç kızın 1 milyon 732 bini ne çalışıyor ne de eğitimine devam ediyor ve atıllık oranı yüzde 45,6'ı buluyor.

Güneydoğu'da 757 bin genç atıl

TÜİK bölgesel sonuçları yıllık olarak yayınlıyor. En son bölgesel sonuçlar 2009 yılına ait. Sözkonusu verilere göre, genç nüfusta en yüksek atıllık oranı yüzde 53 ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt illerinden oluşan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor. Bölgedeki 1 milyon 426 bin genç nüfusun 305 bini çalışırken, 364 bini de eğitimine devam ediyor. 757 bin genç ise ne üretimde ne de eğimde yer alıyor.

384 bin genç okuma yazma bilmiyor

nun raporunda, gençlerin eğitim durumları da ele alınıyor. Rapora göre, Türkiye'de 384 bin genç ( yüzde 3.3) okur-yazar bile değil. 1 milyon 114 bin genç de (yüzde 9.6) sadece okuma-yazma biliyor. 6 milyon 353 bin genç (yüzde 55) ilköğretim seviyesinde bir okuldan mezun iken 3 milyon (yüzde 26) genç ise lise ve dengi okul mezunu.

Üniversite mezunu olanların sayısı çok düşük

Genç nüfus içinde üniversite mezunu olanların sayısı ise çok düşük. 11 milyon 547 bin gençten 691 bini (yüzde 6) üniversite mezunu. Bu gençlerin 387 bini kız, 303 bini de erkek. Lise ve dengi okul mezunlarının aksine, üniversite mezunu gençlerin çoğunluğunu kızlar oluşturuyor.

Atıllık oranı üniversite mezunlarında daha yüksek

Genç nüfusunu büyük ölçüde atıl bırakan Türkiye, az sayıdaki yüksek eğitimli gencinden de yeterince yararlanamıyor. Atıllık oranı yüksek eğitimli gençlerde lise ve dengi okul mezunlarının üzerine çıkıyor. 691 bin üniversite mezunu gencin 333 bini bir işte çalışırken, 83 bini yüksek lisans veya öğrenimlerini destekleyecek dil ve diğer özel kurslar şeklinde eğitimlerine devam ediyor. 275 bin üniversite mezunu genç ise ne iş ne de eğitim alanında kendine bir yer bulabiliyor. Diğer bir ifadeyle üniversite mezunu gençlerin yüzde 40'ı "atıl" durumda bulunuyor. Bu oran lise altı ve lise mezunlarında yüzde 32, okuma-yazma bilmeyen gençlerde ise yüzde 81.

Hem işsiz hem mutsuz

2010 Haziran ayı itibariyle atıl gençlerin sadece yüzde 23'ü iş arıyor. 3 milyon 904 bin atıl gencin 882 bini işsiz. Atıl gençlerin yüzde 16'sını oluşturan 621 bin genç ümitsizlik veya diğer nedenlerle, çalışmak istediği halde iş aramıyor. Gençlerde işsizlik oranı 19.1 olurken, iş aramayanlar da dahil edildiğinde gerçek işsizlik oranı yüzde 28.7'ye fırlıyor.

Tüm eğitim seviyeleri içinde en yüksek işsizlik oranı yüzde 29 ile yüksek eğitimli gençlerde yaşanıyor. 691 bin üniversite mezunu gencin 275 bini atıl iken, atıl yüksek eğitimli gençlerin yarısı (136 bin) iş arıyor. 14 bin genç iş bulmaktan ümidini kesip tamamen pes ederken, 53 bini de çalışmak istediği halde iş aramaya cesaret edemiyor. İşsizlik rakamlarına iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar da dahil edildiğinde üniversite mezunu gençlerde geniş anlamda işsiz sayısı 203 bine çıkarken, işsizlik oranı da yüzde 37.9'a yükseliyor. Okuma-yazma bilmeyen gençlerde yüzde 13.9 olan işsizlik oranı, lise altı eğitimlilerde yüzde 15.9, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 22.8.

Çalışan gençlerin yüzde 60'ı kayıtdışı

Eğitimin en önemli katkılarından biri yüksek eğitimli gençlerin, akranlarına göre daha çok kayıtlı işlerde çalışmasını sağlaması oluyor. 15-24 yaş grubunda çalışanların yüzde 60'ı sosyal güvenceden yoksun. Bu oran daha çok büyük işletmelerde çalışmaları nedeniyle yüksek eğitimlilerde yüzde 22'ye geriliyor. Türkiye genelinde tarım sektörü hala istihdamdaki ağırlığını koruyor. Gençlerin yüzde 25'i tarımda çalışırken, bu oran yüksek eğitimlilerde yüzde 4'e geriliyor. Yüksek eğitimli gençlerin en çok tercih ettiği sektör yüzde 56 ile hizmetler sektörü olurken, ikinci sırada yüzde 21 ile ticaret yer alıyor.

ATO Başkanı Sinan Aygün

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, ortaya çıkan tablonun üzücü olduğunu söyledi. Yeni eğitim-öğretim yılının başladığı bugünlerde binlerce öğrencinin üniversiteye adım atmanın sevinç ve heyecanını yaşadığını belirten Aygün, "Ancak, üniversite mezunu her 100 gençten 40'ı da diplomasını kullanamamanın üzüntüsünü yaşıyor. 275 bin üniversite diploması evlerin duvarlarını süslüyor" dedi.

İşsiz kaldıkları süre uzadıkça gençlerin iş bulma ümitlerini kaybettiklerini vurgulayan Aygün, "Türkiye gibi daha çok üretime ihtiyacı olan bir ülkede 3 milyon 904 bin genç insanın evde oturması, kahvehanede ya da sokaklarda zaman öldürmesi, enerjisi boşa harcaması gerçekten çok üzücü" diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, ilk kez işe girecek gençlerle kadınlara kapılarını açacak şirketlere üç yıl sigorta primi muafiyeti getirileceğine ilişkin açıklamasını çok sevindirici bulduğunu belirten Aygün, "İş dünyası olarak hükümeti bu konuda sonuna kadar destekleyeceğiz. Uygulamanın başarıya ulaşması için üzerimize düşeni yapacağız" dedi. Aygün, işsiz gençlere, nitelikli eleman ihtiyacı duyulan alanlarda meslek kazandırılmasına yönelik projelere de ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler