"Her şeyi masaya getirelim, konuşalım"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnanç özgürlüğüne, eğitim özgürlüğüne bu kadar müdahil olmanın artık anlamı yok. Bu ülkede hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun, ne taraftan olursa olsun şu mahalle baskısı adını verdikleri şeyleri ortadan kaldıralım. Herkes hür olsun rahat olsun'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.09.2010 - 09:19

Marmara Üniversitesinin 2010-2011 akademik yılı açılış töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla üniversitenin rektörlük binasında başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Cumhurbaşkanı Gül'ün rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül'e gönderdiği mesaj okundu.

Erdoğan, Marmara Üniversitesinin yeni akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, 12 Eylülden kalan her şeyi konuşmaları gerektiğini ve bundan rahatsızlık duymadığını söyledi.

Erdoğan, YÖK ile ilgili olarak muhalefetin bundan önceki genel başkanına (Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal) ''Gelin YÖK'ü kaldıralım'' dediğini, ancak ''YÖK'ü kaldırmak rejim meselesi olur'' cevabını aldığını belirterek, şunları söyledi:
''Şimdi yeni genel başkan 'YÖK'ü kaldıralım' diyor. Halef selef olduğunuz genel başkan 'Rejim meselesi olur' demişti. Şimdi sen, 'Gel kaldıralım' diyorsun. Fakat biz diyoruz ki biz YÖK'ü de konuşalım, oturalım, değerlendirelim, bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. En ideali olan neyse onu yapalım. Başörtüsü sorununu da konuşalım. TESK'in Genel Kurulu öncesinde kendisiyle (Kemal Kılıçdaroğlu) 10-15 dakika konuştuk. Bakın siz görevdesiniz, biz de görevdeyiz. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Sağa sola gitmeye gerek yok. Diyanet İşleri Başkanlığımızla, hatta istemiyorsanız başkalarını da katarak bu işin içine, yeterli görmüyorsanız ilave bazı bilim adamlarını da katalım onların da görüşlerini alalım. Oturalım değerlendirelim, şu sorunu bir defa ortadan kaldıralım. Kaçak göçek olmasın iş, rahat olsun. İnanç özgürlüğüne, eğitim özgürlüğüne bu kadar müdahil olmanın artık anlamı yok. Bu ülkede hangi düşüncede hangi inançta olursa olsun, ne taraftan olursa olsun, şu mahalle baskısı adı verdikleri şeyleri ortadan kaldıralım. Herkes hür olsun rahat olsun. Bu ülkenin yararına olacak ne varsa her şeyi masaya getirelim. Hepsini istişare edelim. Ama lütfen gençlerimize örnek olmak adına bunu samimiyet duygusuyla yapalım. Siyasetçilerin samimiyet testini siyasetçiler yapmaz, seçmenler yapar. Siyasetçinin ne söylediğine bakarlar, nasıl söylediğine bakarlar, söylediklerinin arkasında duruyor mu durmuyor mu ona bakarlar ve ona göre karar verirler.''

 

Anayasa değişikliği

Başbakan Erdoğan, artık bir halk oylaması ve kampanya sürecinde olmadıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Ben şunları tüm samimiyetimle söylemek istiyorum. Bunları söylemeyi bu safhada bir borç olarak görüyorum. 12 Eylül öncesi ve sonrasında, hangi taraftan olursa olsun, gençlerin vefatı bizim yüreğimizi sızlattı. 12 Eylül'ün etkisi gerek Anayasa marifetiyle gerek birtakım kurumlar marifetiyle 30 yıldır ülkemizin üzerinde kısmen de olsa devam ediyor. Biliyorsunuz, 2 hafta kadar önce, 12 Eylülde bir halk oylaması yapıldı ve Anayasa'nın 26 maddesi değiştirildi. 1982 Anayasası bugüne kadar defalarca değişikliğe uğradı ama 12 Eylül 2010'daki değişiklik, 1982 Anayasası'nın ruhuna ve özüne bu ölçüde dokunan ilk değişiklik olma özelliğini taşıyor. Ancak bu Anayasa değişikliğinin asıl önemi, bundan sonra yapılacak reformlar için sağlıklı bir zemini teşkil etmiş olması, yoldaki engelleri büyük oranda kaldırmış olmasıdır.''

Başörtüsü meselesi

Başbakan Erdoğan, şimdi muhalefetin çıkarak ''12 Eylül ile yüzleşecekseniz hadi o zaman YÖK'ü kaldırın'' dediğini ifade ederek, bunu söyleyenlerin, 12 Eylül sonrası dönemde bu ülkede zaman zaman iktidar ortağı da olduklarını, onların iktidar oldukları dönemlerin, YÖK'ün bilim ve bilim insanları üzerindeki baskısının en ağır şekilde hissedildiği dönemler olduğunu söyledi.

O gün YÖK'ü kaldırmak için adım atmayanların, bugün de 12 Eylül ile yüzleşmek için adım atmadıklarını belirten Erdoğan, ''Başörtüsü meselesinin mucitleri olanların, 30 yıl boyunca bu meseleyle Türkiye'yi meşgul edenlerin, sorunun çözümünün önünde duranların, bugün çözüm istediklerini ifade ettiklerini'' anlattı.

Başbakan Erdoğan, ''İnanın, söylediklerinde samimi olmalarını diliyoruz ve buna inanmak istiyoruz. Biz, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'yi aydınlığa taşıyacak, demokrasinin standartlarını daha ileri noktalara götürecek her türlü projenin içinde olacağımızı, destek vereceğimizi, işbirliği yapacağımızı bütün samimiyetimizle ifade ediyoruz'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler