"Hiç bir güvenlik olayını bahane olarak kullanmayacağız"
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, güvenlik adına yurttaşların özgürlüğünü kısıtlamadıklarını belirterek, ''Parti olarak ilkemiz, terör dahil hiç bir güvenlik olayını, vatandaşımızın temel haklarını kısıtlamak için bahane olarak kullanmayacağız'' dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, çeşitli temaslarda bulunmak ve yeni kurulan MOBESE sisteminin açılışını yapmak üzere geldiği Çorum'da, ilk olarak Valiliği ziyaret etti.
Burada tören mangası tarafından karşılanan Atalay, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladıktan sonra Vali Mustafa Toprak'tan kentle ilgili konularda brifing aldı.
Toprak'a oto galerilerinin şehir dışına ne zaman taşınacağını soran ve bu yıl içinde konunun çözüleceği yönünde bilgi alan Bakan Atalay, daha sonra MOBESE sisteminin açılışını yapmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenen törene geçti.
Törende yaptığı konuşmada, Çorum'un sorunları ile ihtiyaçlarını gözden geçirmeye geldiğini vurgulayan Beşir Atalay, gittiği tüm şehirlerde, kentin yöneticileriyle öncelikli olarak güvenlik konularını değerlendirdiğini söyledi.
Bakan Atalay, MOBESE sisteme özel önem verdiklerini ifade eden Bakan Atalay, şunları söyledi:
''Sayın Başbakanımız bu konuyla ilgili bana talimat vererek, öncelikle büyükşehirler ve turizm bölgeleri olmak üzere tüm ülkede bu sistemi tamamlamamızı istedi. Bunu üzerine harekete geçtik ve şu ana kadar MOBESE sistemi 30 ilde tamamlandı. Bodrum gibi önemli turistik yerlere de yerleştirildi. Bu sistemin kullanımıyla şehirlerin giriş ve çıkışlarında araçların plakalarından tespiti yapılabiliyor. Yaklaşık 10 saniyede aracın kimliğini ortaya çıkaran bir sistem bu. Bu sistemden başta İstanbul olmak üzere suçun aydınlatılması noktasında da çok faydalanıyoruz. Çorum'da da bu sistemi devreye sokmaktan mutluluk duyuyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Sadece Çorum'da bu sisteme belediyemizin katkısı, bizim bakanlık olarak yaptığımız katkıdan daha fazla. Bunu her yerde örnek olarak göstereceğim. 'Şehr-i Emin' dediğimiz belediyemize teşekkür ediyorum.''
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bakanlığına bağlı kuruluşlar olduğunu, bu kurumların 450 bin personeliyle, 24 saat esasına göre yurttaşın güvenliği için çalıştığını, İçişleri Bakanlığı olarak kendilerinin de 24 saat mesaide olduklarını hatırlatan Atalay, tüm güvenlik personeline teşekkür ettiğini söyledi.
''Vatandaş odaklı güvenlik hizmeti''
AKP hükümetinin güvenlik konusundaki hassasiyetine işaret eden Atalay, güvenlik adına vatandaşların özgürlüğünü kısıtlamadıklarını dile getirdi. Atalay, ''AK Parti olarak ilkemiz, terör dahil hiç bir güvenlik olayını, vatandaşımızın temel haklarını kısıtlamak için bahane olarak kullanmayacağız. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını asla güvenliğe, teröre feda etmeyeceğiz'' diye konuştu.
Emniyet güçlerinin yurttaşlara iyi davranması, sevgiyle muamele etmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Atalay, şöyle konuştu:
''Güvenlik vatandaşımız daha iyi yaşasın diye vardır ve biz onun için çalışıyoruz. Bunun için de bütün güvenlik personelimiz vatandaşımıza iyi davranacak, iyi muamele edecek. Çünkü biz hizmetkarıyız vatandaşın. Böyle vatandaşa tepeden bakan, 'Ceberrut' gibi davranan güvenlik personeli dönemi kapanmıştır. Bu hassasiyeti koruyoruz, bu talimatı veriyoruz. Kurallarını uygulayacaksın, hata yapan bunun karşılığını görecek ama her halükarda vatandaşa iyi davranacaksın, insan gibi davranacaksın, sevgiyle muamele edeceksin. Bunun için Emniyet Genel Müdürlüğünde özel bir birim kurduk. 81 ilimizde Toplum Destekli Polislik diye bir birim oluşturduk, sebebi de bu. Bu manada vatandaş ilişkisini biz çok önemli görüyoruz.
2009 yılını 'Polis Merkezleri Yılı' ilan ettik. Emniyette Polis Merkezleri eski karakollardır. 1320 polis merkezimiz vardı Türkiye'de, 2 bin civarında da jandarma karakolumuz vardır. Buraların bir standarda girmesi, daha şeffaf olması, ne için gelirse gelsin vatandaşa daha nazik davranılması temel ilkemiz. En önemlisi her şeyin şeffaf olması. Bütün nezarethanelerde kamera sistemimiz var. Çok istisnai olmayanlar da var ama onlara da haziran ayına kadar süre verdim. Mutlaka görüntülü olacak buralar ve hiçbir bahane istemiyoruz. Vatandaşa işkence, kötü muamele gibi şeyler böylece ortadan kalkmış olacak. Bu iki yönlü, güvenlik personelimizi de koruyacak. Haksız iftiradan onları da koruyacak. Vatandaş odaklı güvenlik hizmetini de bu konseptte yürütüyoruz.''
İstatistiki bilgiler ışığında Türkiye'nin en güvenli Avrupa ülkeleri arasında bulunduğunu söyleyen Atalay, ''Suç oranları ve bu suçları aydınlatma oranları yönünden Türkiye Avrupa'nın en güvenli ülkelerinden. Ben rakamlarla, verilerle, mukayeselerle çalışırız, kendim de rakamları severim, onlara önem veririm, bu anlamda Ankara Avrupa'nın en güvenli başkentidir suç oranları anlamında. Suçlarda ciddi düşme var bu önleyici tedbirlerden dolayı. Suçu aydınlatma olarak ise Avrupa'nın en yüksek oranına sahibiz. Hem yeni teknoloji hem iyi eğitilmiş personelimizle suç aydınlatmada gerçekten çok başarılıyız'' diye konuştu.
"Gensorunun gücünü zayıflattılar"
Bakan Atalay, Çorum'daki programlarının ardından, yaptığı açıklamada, ''iddia'' boyutunu geçemeyen bir olayın gensoru olarak TBMM'ye taşınmasını doğru bulmadığını belirterek, ''Evet, gensoru 'yalama' oldu ve kendi aleyhlerine de oldu. Çünkü, denetlemenin çok önemli bir unsuru olan o müesseseyi yerinde kullanmazsanız, o müesseseyi de yıpratırsınız. Bana göre gensorunun gücünü zayıflattılar'' diye konuştu.
Atalay, gensoru ile ilgili TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma esnasında sinirlenmesi konusunda ise şunları söyledi:
''Sesimi yükseltmek benim stilim değil ama o gün genel kurul salonunda çok bağırdılar. Bu ekrandan duyulmuyor, orada konuşurken duyuyor insan. Muhalefet sıralarında çok fazla bağırma vardı, ses vardı. Farkında olmadan o kürsüde sesinizi yükseltebiliyorsunuz.
Bu gensoru çok haksız bir gensoruydu. O gün de söyledim. Şimdi bana inanmıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanımız diyor 'böyle bir şey yok' diye, orada bulunan Ahmet Türk diyor, Sırrı Sakık diyor, Diyarbakır Savcısı 'böyle bir şey yok' diyor. Zaten olamaz, yani bağımsız yargıya İçişleri Bakanı'nın böyle bir şey söylemesi mümkün değil. Diyarbakır Valisi söylüyor, bunların hiçbirisinin bir değeri yok, sadece bir kişinin iddiası.
Bir cümle söylemiş orada (Hatip Dicle), o da kesin öyle değil aslında, yorumlu bir cümle. O da tutuklu birisi. Bundan dolayı gensoru... Gensoru ciddi bir şeydir. Yani bazen insanın sinirlerini ve sabrını zorlayan ortamlar oluyor. Yine de doğrusu istemezdim böyle olmasını. Enteresan bir şey de o gün bir yandan muhatap olmamış, kaçıncı ağızdan güya öyle bir şey rivayet eden birisinin sözü üzerine gensoru veriliyor.''
Sırrı Sakık'ın CHP ile ilgili iddiaları
İçişleri Bakanı Atalay, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın CHP ile ilgili iddiaları hakkında şöyle konuştu:
''Ama oraya çıktı birisi, 'Bizzat ben kulaklarımla duydum, o toplantıda bulundum' diye Sayın Baykal ve CHP için bir şey söyledi. Esas üzerinde durulacak konu o. Orada öyle üçüncü ağız falan değil, bizzat kendisi. Sonra da Sayın Türk doğruladı ve şimdi Eşref Erdem de doğruladı, 'Benim evimde bir görüşme oldu' diye. CHP bunların hesabını versin. Biz ömrümüzde yalan söylemedik, söylemeyiz. Kıyamet kopsa yalan söylemeyiz. 'Şunu söyledik, bunu söylemedik' diye söyleriz.''

En Çok Okunan Haberler
-
'Diploma' soruşturmasında yeni gelişme!
-
Edip Akbayram hayatını kaybetti
-
Üsküdar'da Nevzat Tarhan programı iptal edildi
-
‘O Ses Türkiye’den ayrıldı’ iddiası: İzleyici ifşa etti!
-
5 kişi hayatını kaybetti!
-
Ekrem İmamoğlu'ndan flaş suç duyurusu
-
TÜİK şubat ayı enflasyon verilerini açıkladı!
-
Halk TV burada Yeni Şafak nerede!
-
‘Neyin zulmünü yaşatıyorsunuz, neyin derdi var sizde?’
-
'Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?'