'Hiçbir güç TBMM'nin üzerinde değildir'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hiçbir güç, hiçbir makam TBMM'nin üzerinde değildir. TBMM'nin ve millet iradesini çiğnemek ya da küçümsemek hiç kimsenin hakkı değildir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin çeşitli önemli değerlendirmelerde bulundu. Suriye'de ateşkes ilan edildiğinde "temkinli yaklaşım" sergilediklerini ifade eden Erdoğan, "Gelen son haberler bu temkinli duruşumuzu haklı çıkarıyor" diyerek şöyle devam etti: "Türkiye olarak bu gözlemcilerin bir an önce ülkede göreve başlamasını, Annan planının uygulanıp uygulanmadığını denetlenmesini bekliyoruz. Yaraların sarılması, bölgeye insani yardımın ulaştırılması aciliyet arz ediyor. Şu anda 2 Türk gazeteci halen Suriyelilerin elinde esir konumundadır. Ülkede halkın iradesi doğrultusunda çoğulculuğu hedefleyen anayasa talebi de derhal karşılanmalıdır. Suriye yönetimi şu anda zamana oynamaktadır. Ateşkes konusunda her ne kadar umutsuz olsak da bekleyecek, gelişmeleri yakından takip etmeye, uluslararası kamuoyunun dikkatlerini Suriye'ye çekmeye devam edeceğiz."
'Biz hayırda yarışırız'
CHP'nin yaptığı Ankara Kongresi'ne de dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Hafta sonu Tekirdağ kongremizde partimizin 28. il kongresini tamamlamış bulunuyoruz. Bizim kongrelerimize makam hırsı değil havalarda uçuşan sandalyeleri yumruklar değil kardeşlik, muhabbet ve samimiyet damgasını vuruyor" diyerek şunları söyledi: "Biz siyaseti birilerinin gördüğü gibi makam ve rant dağıtma aracı olarak görmüyoruz. Birileri için siyaset kendisine, belli kesimlere rant sağlama aracı olmuş. Bunlar yüzünden siyaset kurumu yıllar boyunca kirletilmiştir. Biz ancak hayırda yarışırız. Siyaseti rant aracı olarak görenlerin il kongrelerinde nasıl bir manzara sergilendiğini görüyorsunuz. Genel başkanları bize yolsuzluk çamuru atarken kendi partilerinde alttan alta neler olduğunu görmüyorlar. Antalya Belediye Başkanı'nın açıklamalarını okumuşsunuzdur. Kendi il ve ilçe belediyelerinde birbirlerini yolsuzlukla itham edenler bize çamur atıyor. Onlar baktıklarında para, ihale, rant görüyor. Rant hırsı bürümüş olanlardan başka bir şey görmelerini beklemek de haksızlık olur. CHP'li yöneticilere yolsuzluk görmek istiyorlarsa kendi partilerine ve aynaya bakmalarını özellikle tavsiye ediyorum."
'Sen hiç hızlı trene bindin mi?'
Sağlık ve adalet alanında fiziki yapıda çok önemli adımlar atıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bunlar eşantiyonla yapılmadı" diyerek şöyle devam etti: "Adalette biz şu anda fiziki altyapıda önemli adımlar attık. Adalet sarayları herkese dudak uçuklatıyor. İnsaf be kardeşim. Bir insan bakar bunları görmüyor musunuz? Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsa bunların hangisi yapılabilirdi. Sadece ulaşımda Cumhuriyet tarihinde 6100 km bölünmüş yol yapılmışken 9,5 yılda 15 bin km bölünmüş yolu sığdıran bir iktidar var. Sen hayatında hiç Yüksek Hızlı Tren'e bindin mi? Bunlar herhalde eşantiyonla olmadı. Tavsiye ederim, kullan, onunla git. Rahat edersin. 2013'te Boğaz'ın altında tüp geçit yapılıyor. Girme boğulursun. Buna da çok dikkat et. Bunlar yolsuzlukların olduğu iktidarda olur mu? 2 km'lik raylı sistem açılışı yapıyor. Orada esip gürlüyor. İzmir'de Piriştina döneminde başlayıp da yürüyemeyen raylı sistem için bizden destek istediniz de Ulaştırma Bakanlığını dahil ettik. Burada Ulaştırma Bakanlığı'nın çok ciddi katkısı var. Sana kalsa bunlar bitmezdi. Ama biz burası CHP'li belediye demedik. Benim halkım var orada. Bizden önceki iktidarın hali ortada. Ziraat Bankası gibi bir banka batırılıyordu. Ama şimdi Ziraat da Halk Bankası da Avrupa'da önemli bir konumda. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsaydık ABD'de bankalar batarken bizimkiler de batardı. Bize bir şey olmadı."
'Ak Parti'ye yolsuzluk yaklaşmadı'
Partisine çamur atmak isteyenlerin, "kendi ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını" söyleyen Başbakan Erdoğan, "Ak Parti'ye yolsuzluk yaklaşmadı. Böyle bir şey olursa kim olursa olsun gözünün yaşına bakmaz onu yanımızdan uzaklaştırırız" dedi. TBMM'nin bundan 92 yıl önce açıldığının ve o tarihten itibaren milli iradenin temsil yeri olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün TBMM'nin açılışı nedeniyle yolladığı 2 telgrafı da şöyle aktardı: "21 Nisan 1920. Allahın yardımıyla Nisan'ın 23. Cuma günü cuma namazını müteakip Ankara'da Meclis'te kürşat edilecek, vatanın istikbali gibi en mühim hayati vazifeleri ifa edecek olan Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günü nimetinden istifade edilecek, cuma namazı kılınacak, Kuran'ın nurlarından ve namazdan güç kazanılacaktır. Namazdan sonra Meclis'in toplanacağı yere gidilecek, bir dua okunacak ve kurbanlar kesilecektir. İl merkezinde valinin düzenleyeceği hatim indirilmeye başlanacak, cuma günü namazdan sonra Meclis'in toplantı yerinin önünde okunup bitirilecektir.Cenabı Hak'tan bizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz. 22 Nisan 1920. Dakika tehir edilmeyecektir. Bütün illerle, bağımsız sancaklara, kolordulara. Nisan'ın 23. cuma günü Meclis açılıp çalışmaya başlayacağından bu tarihten itibaren bütün asker ve sivil makamların ve tüm milletin başvuracağı merci Meclis olacaktır."
TBMM'nin kuruluş yıldönümü arifesinde Türkiye'de "darbeler değil milletin iradesinin" hakim olacağının altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Hiçbir güç, hiçbir kurum, hiçbir makam TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. TBMM'nin ve millet iradesini çiğnemek, hiç kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir. 27 Mayıs'ta 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta TBMM'yi yok sayanlar, kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler, bu ülkeye ve bu millete kötülüklerin en büyüğünü yapmıştır. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileri götürmemiş, geri götürmüştür."
'Kimsenin yanına kar kalmayacak'
27 Mayıs müdahalesinin "Mahşer-i vicdanda" mahkum olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Artık hiçbir ülkede hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. 12 Eylül müdahalesi bugün sanık sandalyesinde. Aradan bin yıl değil, 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat bugün sanık sandalyesinde" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "AKP bu darbelerden hangi zararı gördü?" sorusuna da cevap veren Başbakan Erdoğan, "Önce benim milletim zarar gördü, Ak Parti'nin genel başkanı da. Belediye başkanıyken cezaevine o talimatlarla girdim. Yoksa bir şiirden dolayı bir belediye başkanı hapse atılır mı?" diye konuştu. Artık Türkiye'de demokrasinin güç kazandığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'de artık hukukun üstünlüğü egemen olmuştur" diyerek şunları söyledi: "28 Şubat'ın en ağır, en sisli günlerinde bütün arkadaşlarım oturur, konuşurduk. Defalarca yumruklarımızı sıkar, dudaklarımızı ısırır, ya sabır derdik, Allah mazlumun yanında derdik. Biliyorduk ki Türkiye genelinde niceleri dişlerini sıktı. Ama büyük bir dirayetle sabrettiler. Kamudaki memur kardeşim de belediye başkanları da başörtülü kızlar da, sanayiciler sabretti. Hepsi fişlenmişti. Emirle manşet atan, emirle yazı yazan o bazı yayınlara metanetle sabrettik. Hakkımızda jet hızıyla karar veren yargı sistemi karşısında sabrettik. Milletin kaynaklarını hortumlayanlar karşısında sabrettik. İnançlarımıza hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettik. İşte bugün, sabrın selamete erdiği gündür. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür. Bugün adaletin tecelli ettiği, bağımsız yargının hiçbir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür. Bugün demokrasinin de milli iradenin de TBMM'nin de anlam kazandığı, güç kazandığı gündür."
'İntikam duygusu içinde değiliz'
TBMM'de Milletvekili arkadaşlarına, "Biz demokrasiye, milli iradeye nasıl sahip çıktıysak, sizler de aynı şekilde onlara sahip çıkacaksınız. Diklenmeyecek, dik duracaksınız. Siz darbeye çanak tutanları, alkış tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil, her ne pahasına olursa olsun, demokrasiyi, milli iradeyi savunanları örnek alacaksınız" şeklinde seslenen Başbakan Erdoğan, "Türkiye artık bundan sonra böyle karanlık dönemler yaşamayacaktır. Demokrasi artık asla kesintiye uğramayacaktır. Biz hesaplaşma duygusu, intikam duygusu içinde değiliz. İntikam duygusuyla olduğumuzu söyleyenler büyük bir çelişki içindedir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun "MGK kararlarına imza atanlar içinde Gül de vardı. Sayın Gül herhalde gelip ifade verecektir" sözlerinin doğru olmadığını belirterek şunları söyledi: "Çamur siyaseti görmek isteyen varsa Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına baksın. Cumhurbaşkanı Gül, 'Ben MGK'ya katılmadım. Kararlarda imzam yok' dedi. Gül o zaman Devlet Bakanı. Dışişleri Bakanı değil. MGK karar almaz, tavsiye alır. Bakanlar Kurulu'nda geçmedikten sonra karar olmaz. Garibim bunları bilmiyor herhalde. Kılıçdaroğlu sen 28 Şubat'ın mağduru değilsin, görevinden alındığın halde 28 Şubat'ın yetkilileri tarafından yeniden göreve atanansın. İşte siz busunuz. Siz mağdur olduğunuz müdahaleden şikayet eder, çıkar sağladığınıza kol kanat gerersiniz. Ben CHP'nin geçmişini hatırlatınca küplere biniyor. Genel başkan yeni ama zihniyet eski. Kılıçdaroğlu'nu daha fazla terletmeyeyim o bize lazım diyorum ama kendisi öyle ifadeler kullanıyor ki es geçmek mümkün değil. Geçen hafta CHP'nin tarihin aklayacağım diye boğazına kadar suya battı. Ben ona 'Bu sular derin' dedim ama bizim söylediğimize kulak asmıyor."
'Duayı ayet sanıyor'
Kuran'ı süs diye duvara asanların dua ile ayeti ayırt edemeyeceğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu son dönemde dini konulara merak saldı. Doğrusu şevkini kırmak istemiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu tekrar tavsiye ediyorum. Bilginiz olmayan bu sularda kulaç atmayın. İstismar uygulamadığın bir şeyi yaşıyor gibi gösterme gayretidir. Kuran'ın seçmeli olduğu bir dersi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini sanmam. E hadi bakacağız. Yapacak mı yapmayacak mı?" dedi.
Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin tarihini açıklamaya davet eden Başbakan Erdoğan, "Hz. Ali cenklerinin yasaklatılmasına ne diyeceksin?" diye de sordu. Kendilerinin bu cenkleri okuyarak güç bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bakalım buna nasıl kulp takacaksınız. Böyle bir genel başkanla Allah CHP'ye sabır versin. Böyle bir CHP, darbelere alkış tutmaya devam der" yorumunu da yaptı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu