"Hukuksuz ihale gölgesinde nükleer anlaşma"
Elektrik Mühendisleri Odası, yargı kararı sonucu iptal edilmek zorunda kalınan nükleer santral ihalesinin gölgesinin, Rusya'yla imzalanan devletlerarası anlaşmanın üzerine düştüğünü vurguladı.
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası'ndan (EMO) yapılan açıklamada yargı kararı sonucu iptal edilmek zorunda kalınan nükleer santral ihalesiyle ilgili hukuki tartışmalar sona ermeden; AKP Hükümeti'nin devletlerarası anlaşma yoluyla aynı nükleer santral projesini yaşama geçirmeye çalışıldığı vurgulandı. AKP Hükümeti'nin nükleer santral ihalesindeki hukuksuzluğu bilirkişi raporuyla saptandığına dikkat çekilen açıklamada, mevzuata aykırı olmasına rağmen ihalenin sürdürülmesine yönelik girişimlerin bilirkişi raporuyla da saptandığı vurgulandı.
EMO açıklamasında, nükleer santral ihalesi devam ederken, Yarışma Komisyonu'nca ihalenin sonlandırıldığı, ancak TETAŞ Yönetim Kurulu ile Enerji Bakanlığı'nın Komisyon kararının değiştirilmesi için baskı kurduğu iddialarının basında yer aldığını anımsattı. Açıklamada, "Bilirkişi raporu, Yarışma Komisyonu'na ihale sürecinde baskı yapıldığına ilişkin basında çıkan haber ve yorumları da doğrular nitelikte TETAŞ Yönetim Kurulu'nun uygulamalarını ortaya koymuştur. Nükleer santral ihalesinin öncesindeki süreçte ise, esasen nükleer santral ihalesiyle ilgili herhangi bir uzmanlığı ve yeterliliği bulunmayan TETAŞ'a bu ihalenin yüklenmiş olması, Enerji Bakanlığı ve diğer yetkili kurumların sorumluluktan kaçması olarak değerlendirilmişti. Bilirkişi raporuyla da ortaya konulan hukuka aykırı ve baskı sürecini yansıtan uygulamalar, bugün devletlerarası anlaşma yoluyla aynı şekilde sürdürülmeye çalışılan projenin üzerine de gölge düşürmektedir" denildi.
"Gizli anlaşmanın varlığı düşüncesi güçlendi"
Bu ihalenin yargı kararıyla iptal edilmek zorunda kalınmasının ardından aynı sürecin devletlerarası anlaşma ile devam ettiriliyor olmasının gizli anlaşmanın varlığı düşüncesini güçlendirdiğini ileri süren EMO şu iddia da bulundu:
"Kamuoyu ve yargı denetiminden uzak, şeffaflık anlayışına ve rekabet koşullarına aykırı böylesi bir sürecin yürütülmesi, bilirkişi raporuna konu olan hukuka aykırı davranışların temelinde siyasal karar vericilerin etkili olduğunu göstermektedir. Nükleer santral gibi ülke geleceği açısından kritik bir konunun bu tür dolambaçlı yollarla gizli saklı bir şekilde yürütülmesinin ardında başka ne tür çıkar ve ilişkilerin bulunduğunun ortaya çıkartılması gerekmektedir."
"Yarışma Komisyonu'nun yetkisi gasp edildi"
EMO'nun açıklamasına göre üç Sayıştay emekli uzman denetçisi tarafından 8 Şubat 2010 tarihinde, henüz ihale iptal edilmeden düzenlenen raporda; TETAŞ Yönetim Kurulu'nun, Yarışma Komisyonu'nun yetkisini gasp ettiği, görevinin gereğini yerine getirmeyerek ve görevini kötüye kullanarak kamu zararına yol açtığı tespit edildi. Raporda, Bakanlar Kurulu'nun karar aşamasının sonuçlanmamış olması nedeniyle Bakanlar Kurulu hakkında suç değerlendirmesinde bulunulmadı. Yarışma Komisyonu'nun ise teklifin yüksek olduğuna ilişkin kararı yeterli bulunmadı. Raporda, Komisyon, yarışmanın iptali yönünde karar vermemesi nedeniyle görevi kötüye kullanmakla suçlandı.
"Bilirkişi raporuyla yüksek fiyat teklifi tespit edildi"
Yarışma Komisyonu'nun, katılımcı firma tarafından ilk teklifini revize eden, ihale mevzuatına aykırı ikinci ve üçüncü tekliflerini değerlendirmeye almadığı, ilk teklife ilişkin olarak da yüksek fiyat tespitinde bulunduğu Bilirkişi Raporu'yla ortaya konuldu. Raporda, TETAŞ Yönetim Kurulu'nun yarışma konusunda karar verme yetkisi bulunmamasına karşın fiyatın yüksekliğine ilişkin tespiti de dikkate almayarak, Yarışma Komisyonu'nun tek teklifi uygun fiyat olarak kabul etmesi gerektiği kararına vardığı saptandı. TETAŞ Yönetim Kurulu'nun Yarışma Komisyonu'nca ihale mevzuatına aykırı olduğu için dikkate alınmayan 21 Ocak 2009 tarihli revize fiyata ilişkin olarak da Enerji Alış Dairesi'nden aldığı raporu Yarışma Komisyonu kararına ekleyerek, ihale sürecine ikinci bir müdahalede bulunduğu belirlendi. TETAŞ Yönetim Kurulu'nun, Yarışma Komisyonu'nun yüksek bulduğu teklif fiyatını onaylamak üzere Bakanlar Kurulu'na sunduğu tespitine yer verilen Bilirkişi Raporu'nda "Yönetim Kurulu'nun uygun teklifi belirleme veya iptal kararı verme, yani yarışmayı sonuçlandırma yetkisi yoktur" denildi. Rapor, Yarışma Komisyonu'nun teklifin yüksek olduğuna ilişkin değerlendirme raporunun ardından TETAŞ Yönetim Kurulu'nun bu teklifi uygun fiyat olarak kabul edip bu yönde bir kararı kendilerine sunması için ikinci kez değerlendirme talep ettiğini de ortaya koydu.
Kamu zararı anlatıldı
Raporda, Yarışma Komisyonu'nun iptal kararı almaması ve TETAŞ Yönetim Kurulu'nun da ortada bir karar olmamasına rağmen, karar varmış gibi Bakanlar Kurulu onayına yüksek fiyatı onaylatmak üzere göndermesi sonucunda oluşabilecek kamu zararı da şöyle anlatıldı:
"Yarışma Komisyonu . eylemlerinin görevin kötüye kullanılması niteliğinde olup, eylem kamu zararına neden oldu. Zira iptal kararı verilmesi halinde fazla zaman kaybı olmaksızın yeniden yarışma yapılması imkanının önlendi. Bakanlar Kurulu'nun TETAŞ Yönetim Kurulu kararını (talebini) onaylaması halinde kamu zararının, istekli ortak girişimin ilk teklifinden sonra indirim yaptığı 15.46 dolar cent/kWh tutarındaki teklifine göre bile 21.16 - 15.45= 5.7 ABD cent/kWh'lik bir farkın yaklaşık olarak yüzde 28 oranında indirime tekabül etti. Sadece bu tutar ile 86.367.454.750 x %28= 24.182.887.330 dolar zarar söz konusu oldu. Bu tutar hesaplanabilen en az zarar tutarı olup, bu tür işletmeler dünyadaki ortalama indirgenmiş birim fiyat tutarı esas alındığında zarar miktarının daha da artıracak."
"Komisyon görevini yapmamıştır"
Yarışma Komisyonu'nun ihalenin iptali yönünde karar alması gerektiği, yalnızca teklif fiyatının yüksek olduğuna ilişkin değerlendirme yapılmasının yeterli olmadığına ilişkin olarak da Rapor'da şu görüşe yer verildi:
"Şartnamenin 31. Maddesine göre idare, teklifler açıldıktan sonra yarışmanın iptalinde serbesttir. Şu halde Yarışma Komisyonu ya en uygun teklifi belirleyecek ya da ihaleyi iptal edecektir. Yarışma Komisyonu'nun sadece teklifin yüksek bulunduğu. şeklinde bir yorum yapması, yarışmayı sonlandıran, yani sonuca yönelik bir karar değildir. Yarışma Komisyonu ikinci kez yarışma ile ilgili bir karar almamak suretiyle şartname ve yönetmeliğe aykırı hareket etmiş, görevini yapmamıştır."
Sürecin gelişimi
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'nin (TMMOB) nükleer santral ihale yönetmeliği hakkında iptal istemiyle açtığı dava sürerken, EMO da 7 Mayıs 2009 tarihinde suç duyurusunda bulunarak, TETAŞ Yönetim Kurulu'nun ihalenin iptal edilmesini önlemeye yönelik girişimlerini yargıya taşımıştı. EMO'nun yanı sıra birçok nükleer karşıtı kişi ve kuruluş tarafından nükleer santral ihale süreciyle ilgili olarak Başbakan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile TETAŞ Yönetim Kurulu hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Yapılan suç duyuruları sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddialarla ilgili bilirkişilere başvurdu. Sayıştay emekli denetçilerinden oluşan bilirkişiler, nükleer ihale sürecinde pek çok görevlinin hukuka aykırı davrandığı görüşünü ortaya koydu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu