"Hükümet çiftçiyi ve üreticiyi düşünmüyor''

Manisa'da çeşitli ziyaretlerde bulunan Oktay Vural, ilk önce Ahmetli'ye bağlı Gökkaya beldesinde Belediye Başkanı İbrahim Kara'yı makamında ziyaret etti. Daha sonra Ahmetli ilçe merkezine geçen Vural ve beraberindekiler, CHP'nin ilçe lokalindeki partililerle de bir süre sohbet etti.

Daha sonra bir kahvehane önünde partililerle bir araya gelen Vural, burada yaptığı açıklamada, Manisa bölgesinin ürünü olan üzümün artık para etmediğinin söylendiği, ancak bu ürünün 2002'de değerli olduğunu söyledi. Çiftçinin ve üreticinin düşünülmediğini iddia eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bugün, maalesef hükümet çiftçiyi ve üreticiyi düşünmüyor. Yurt dışındaki tüketiciyi düşünüyor. Hansları, Georgeları düşünüyor. Hasan'ı, Ahmet'i, Mehmet'i ve Merveleri düşüneceksiniz. Dolayısıyla bunu düşünmedikleri için Türkiye'de üretim yok pahasına ihracata mahkum ediliyor. Tablo budur. Tablo bu, yani dolayısıyla bakıldığı zaman bu ekonomik politikaları, yani girdi maliyetleri kaç kat artmış, maalesef ürün fiyatları düşüyor. Bugün üzüm fiyatları 2 bin 300, 2 bin 200 lira oysa maliyeti 2 bin 100 lira. Düşünün bu kadar daha önce harcama yapmış insanlar. Yani çiftçiyi fakirleştirerek, açıkçası ürününü para etmez hale dönüştürmek suretle, fakirleştirici bir ihracatla, ihracat yapan ülkelerin daha fazla büyümelerini sağlıyorlar.''

Vural, ürünlerde girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirterek, bu noktada sebze ve meyve üreticilerinin korunmasının gerektiğini ifade etti. Vural, parti olarak bu konuda gerekli önlemleri bulunduğunu ifade etti.

Oktay Vural, çiftçilerin hepsinin perişan durumda olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:
''AKP'ye oy vermişi, CHP'ye oy vermişi, çiftçimiz hepsi perişan. Ama kahvede gündem Anayasa. Anayasa mı senin üzümcünün hakkını korumanı engelliyor? Yargı mı engelliyor, Danıştay mı engelliyor, Yargıtay mı engelliyor? Atıp tutuyorsun, sorumluluğunu başkalarına atıyorsun. Zeytinyağı gibi bir şeysin yani. Az kaldı göreceksiniz, az kaldı. Yeter artık düş yakamızdan. Kene bunlar, yapıştılar bırakmıyorlar. Ne yapmak lazım? Kene yapışmış. Sandıkta bu keneleri çekmek lazım. Olmazsa devam eder. Kimse şah, kimse padişah değil kardeşim.''