'İETT'ye otobüs alımlarında usulsüzlük' davası
İETT'ye otobüs alımlarında usulsüzlük yapıldığı iddiasına ilişkin, kurumun eski Genel Müdürü Mehmet Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz sanıklar Hasan Üzer, Ali Çelebi, Mustafa Gençkaya ile bazı sanıkların avukatı Abdullah Buladı ve avukat Bilal Üzer, davaya katılma talebinde bulunan avukat Mahmut Tanal ile avukat Hıdır Tanrıverdi hazır bulundu. Mehmet Öztürk'ün de aralarında bulunduğu davanın diğer 15 sanığı ise duruşmaya katılmadı. Hakim Türkan Gülbay, bilirkişilerin raporlarını sunduğunu bildirmesi üzerine, sanıklar ve avukatları söz konusu raporu henüz incelemediklerini söyledi.
Duruşmada söz alan avukat Mahmut Tanal, davaya katılma taleplerini içeren açıklamaları yazılı olarak sunduklarını belirterek, ''İstanbul'da yaşayan bir vatandaş olarak, belediyenin usulsüzce yaptığı bir ihaleden dolayı yükümlülüklerimiz artıyor. Bu yükümlülükler zam olarak, vergi olarak bize geri dönüyor. Kamu gelirlerinin usulsüzce harcanmasından dolayı ben ve benden sonraki kuşaklara borç kalmaktadır. Bu durumda bana düşen borç pay miktarı da artmaktadır'' dedi. Tanal, suçtan Maliye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) zarar gördüğünü belirterek, bu nedenlerle iddianamenin Hazineye ve İBB'ye de tebliğini talep etti.
Avukat Hıdır Tanrıverdi, yazılı olarak beyanda bulunacağını belirterek, davaya katılma talebinin kabul edilmesini istediğini kaydetti. Sanık avukatı Abdullah Buladı ise davaya katılmak isteyenlerin Hazineyi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesini davaya katma ve dilekçeyle ihbar etme yönündeki talepleriyle ilgili olarak, ''Daha önce aynı konuda iki mahkemede dava vardı. Onlara o iki davada tebligat yapıldı, Hazine davaya katılmayacağını beyan etti. Ayrıca CHP Grubu, daha önce müdahale talebinde bulundu, talebi reddedildi. Şimdi müdahil olmak isteyen şahısların CHP ile ilgisi olup olmadığı da sorulsun. İstanbul'da yaşayan tüm vatandaşların davaya katılmaları mümkün değildir'' dedi.
Buladı ile diğer avukatlar arasında tartışma çıkması üzerine hakim Gülbay, duruşmaya 5 dakika ara verdi. Daha sonra devam eden duruşmada, söz alan avukat Tanal, sanık avukatı Buladı'nın, kendisine ''Benim anlattıklarımı anlamadınız, ikiniz de meslektaşımsınız yazıklar olsun'' dediğini ve bunun tutanağa geçirilmesini istediğini belirtti. Söz konusu beyan da tutanağa kaydedildi. Duruşmada, söz alan avukat Buladı ise ''Ben öyle demedim. 'İkiniz meslektaşımsınız, dediğimi çarpıtıyorsunuz, yazık' dedim'' diye konuştu.
Diğer sanık avukatı Bilal Üzer de müdahale talebinin hukuki dayanağı olmadığını belirterek, hukukun müdahale talebini doğrudan doğruya zarar görme şartına bağladığını ifade etti. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirterek, Hazine ve Maliyenin davaya katılan sıfatıyla çağrılması ile Tanal ve Tanrıverdi'nin katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Hakim Türkan Gülbay, doğrudan zarar gören konumunda bulunmadıkları için avukat Mahmut Tanal ile avukat Hıdır Tanrıverdi'nin davaya müdahale taleplerinin reddine hükmetti. Kamu adına davayı takip etmek görevinin Cumhuriyet Başsavcısına ait olduğunu belirten Gülbay, Maliye, Hazine ve Belediyeye davanın ihbar edilmesi talebinin reddine, sanıklar ve avukatlarına bilirkişi raporuna karşı diyecekleri için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlendirdiği mülkiye müfettişi Adnan Kandemir'in 8 Ocak 2008 tarihli raporunda, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün 8 Mayıs 2007 tarihli encümen kararı ile EVO-BUS-Gmbh firmasından Mercedes marka 50 adet CapaCity otobüsün alımı ihalesinde idarenin; saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve gizlilik ilkelerine uymadığını bildirdiği anlatılıyor.
Kandemir'in, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlayacak bir ihale usulünün belirlenmediği ve bu nedenle ihale prosedürünün dışında, yarışma ve rekabet unsurunun oluşturulamadığını ifade ettiği anlatılan iddianamede, şüphelilerin alınan beyanlarında suçlamaları kabul etmediklerini, söz konusu araçların sadece bu firmada bulunduğunu, ayrıca araçların değerinden daha avantajlı bir fiyata alındığına, görevlerini kötüye kullanmadıklarını belirttiklerine yer veriliyor. İddianamede, eski İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk ile ihale sürecinde sorumlulukları bulunan 17 kişinin ''Görevi kötüye kullanmak'' suçundan 1 ila 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Şimşek duruşmayı izledi
Bir grup partiliyle duruşmayı takip eden CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek de yaptığı açıklamada, davanın kamuoyunda CapaCity veya metrobüs davası olarak da bilindiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Hepimizin bildiği üzere İBB ihale yapmadan yani, 4734'e tabi olmadan kendi istek talep ve yapılanmalarıyla Almanya'dan bir şirketten otobüs aldı. Bu otobüsleri temin yoluyla aldılar. İhale Yasası'na uygun bir şekilde yapmadılar. Bu otobüslerin alındığı firmanın ötesinde başka firmalar da ihaleye girmek istiyordu. Bu firmalardan biri, ihale temin yoluyla alım yapıldıktan sonra İçişleri Bakanlığına acil olarak telgrafla suç duyurusunda bulundu. İçişleri Bakanlığı da müfettişleri görevlendirdi. Bu ihalenin bu usulde yapılmasının yanlışlığını ifade etti. Daha sonra bu süreç devam ederken, maalesef İBB, CapaCity şirketiyle sözleşme yaptı. Yani İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin 'Bu yaptığınız yanlıştır' demesine rağmen. Daha sonra sözleşme dondurulunca bu kez CapaCity firması İBB'yi dava etti. Burada bir komedi başlıyor. İETT'nin avukatlarıyla CapaCity şirketinin avukatları aynı kişilerdir. Buradan devam eden sürecin içerisinde de bu kez İETT 'Hayır, biz sözleşmeyi askıya almadık, devam ettiriyoruz' dediler. Şu anda hepinizin bildiği üzere bu otobüsler CapaCity otobüsleri metrobüs hattında çalışmaya devam ediyor.'' Şimşek, İBB'nin bütçesinin hangi koşullarda, nerelere harcandığının mahkemesinin görüldüğünü söyleyerek, davayı takip etmeye devam edeceklerini ifade etti.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi