'İki ülke arasında sürekli bir istişare mekanizması var'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve İran arasında sürekli ve daimi bir istişare mekanizması ve kültürü olduğunu söyledi.

'İki ülke arasında sürekli bir istişare mekanizması var'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.02.2010 - 13:14

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Mutteki ile iki ülkeyi ilgilendiren tüm konuların ele alındığını ve bu konuların görüşülmeye devam edeceğini belirtti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, nerede, ne zaman olursa olsun İran ve Türkiye'nin bir araya geldiğinde son kalınan yerden konuşmaya devam ettiğini, hatırlatmaya gerek kalmadan açık yüreklilikle görüş alışverişinde bulunduğunu söyledi. Görüşmede, bölgesel konularda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunulduğunu belirten Davutoğlu, bölgedeki genel durum, Irak seçimleri, Filistin ve Afganistan'daki durumun da ele alındığını kaydetti.

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi'nin Türkiye'de Afganistan bölgesel zirvesine katılımından memnun olduklarını ve Rahimi'nin katılımının büyük katkı sağladığını belirten Davutoğlu, Afganistan konusundaki son girişimlerle ilgili Mutteki'yi de bilgilendireceğini ve bu konuların da ele alınacağını söyledi. İran ve Türkiye'nin, Afganistan'ı bölge ülkelerinin sahiplenmesi gerektiği konusunda ortak perspektiften baktığını anlatan Davutoğlu, "Türkiye-Pakistan-Afganistan" üçlüsü yanında, "İran-Afganistan-Pakistan" üçlüsünün de tamamlayıcı nitelikte önemli bir barış girişimi olduğunu belirtti.

Davutoğlu, Türkiye ve İran'ın, bundan sonra Afganistan konusunda her türlü işbirliğini sürdürmeye kararlı olduğunu, İstanbul'daki bölgesel toplantıyı bundan sonra da devam edecek bir girişim olarak gördüklerini kaydetti. Ahmet Davutoğlu, görüşmede bölgesel konular dışında İran'ın nükleer programı ile son gelişmeleri de gözden geçirdiklerine işaret etti. Bu konuda Türkiye'nin politikasının net ve açık olduğunu kaydeden Davutoğlu, "İran'ın tüm diğer ülkelerle eşit şekilde barışçıl nükleer teknoloji geliştirme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz" dedi. "Bölgemizin, nükleer silahlardan arındırılmış olmasına önem veriyoruz" diye konuşan Davutoğlu, hangi gerekçeyle kim tarafından geliştirilirse geliştirilsin, Türkiye'nin nükleer silahlara kesinlikle karşı olduğunu vurguladı. Davutoğlu, tüm ihtilaflı konularda tek yolun diplomasi olması gerektiğini, Türkiye'nin bu diploması alanını genişletecek her türlü çaba içinde olmaya devam edeceğini kaydetti.

 

'Nükleer reaktörün yakıta ihtiyacı var'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Mutteki, "İran'ın az zenginleştirilmiş uranyum karşılığında yakıt alınmasına sıcak bakmasından hareketle İran'ın Birleşmiş Milletler'in taslak önerisini kabul edip etmediği" yönündeki bir soru üzerine, Tahran nükleer reaktörünün ilaç üretimi için çalıştığını ve yakıta ihtiyacı bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Nükleer reaktörün yakıtı bir sene sonra bitiyor ve yakıta ihtiyacı var. Bu reaktör devrimden önce ABD tarafından yapıldı ve devrimden önce yakıtı yine kendileri temin ediyordu. Devrim sonrasında biz yakıtı çeşitli kaynaklardan temin ettik." Şimdi yakıt temin etmek için üç yolları bulunduğunu belirten Mutteki, ilk seçeneklerinin gereken yakıtı üretmek, ikinci seçeneklerinin ihtiyaç duydukları yakıtı satın almak, üçüncü bir yol olarak da yüzde 3 zenginleştirilmiş yakıtı yüzde 20'lik yakıtla takas etmek olduğunu söyledi.

Mutteki, takas önerisi kendilerine sunulduğunda, bunu diğerlerine göre İran için güven teşkil eden bir formül olarak değerlendirdiklerini ve karşı tarafın davranışlarına göre bir güven sağladıklarını ve bu nedenle bu formülü şu an masa üstünde tuttuklarını ifade etti. Formülün mekanizması üzerinde çalıştıklarını söyleyen Mutteki, diyalog taraflarının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), ABD, Fransa, Rusya ve İran olduğunu, bu ülkelerde dolaylı ve direkt müzakerelerin devam ettiğini kaydetti. "İran'da bazı muhaliflerin idam edilmesinin, İran'ın dış dünyadan izole olmasına sebep olup olmadığı" sorusu üzerine Mutteki, ülkede yapılan son cumhurbaşkanı seçiminin 30 yıl içinde yapılan en geniş katılımlı seçim olduğunu hatırlatarak, "Bazı Avrupa ülkeleri parlamento seçimlerinde yüzde 25'lik katılımı sağladığı halde, bizim ülkemizde halkın yüzde 80'i seçimlere katıldı" dedi. Mutteki, ülkedeki tüm seçim sandıklarında her adayın temsilcisi bulunduğunu belirterek, böyle bir seçim kanunu çerçevesinde sahteciliğin mümkün olmadığını ifade etti.

"Her seçimde olduğu gibi bazı itirazların olması çok doğaldır ve bu itirazlara cevap vermek gerekir" diyen konuk bakan, süreç içinde sonuçlara itiraz edenlerin bir çoğunun evlerine döndüğünü, ancak bazılarının ülkede kargaşa çıkardığını, insanları öldürdüğünü, hatta İran halkı için önemli olan aşure gününde İran halkının kutsal bildiği ve değer verdiği şeylere büyük zarar verdiğini kaydetti. Her medeni ve demokratik toplum gibi kendilerinin de kargaşayı ve cinayeti kabul edemeyeceklerini belirten Mutteki, "İtiraza evet, kargaşaya hayır" ifadesini kullandı.

Ahmet Davutoğlu da Türkiye'nin İran ile ilişkilerinin temel prensibinin karşılıklı saygı olduğunu, Türkiye'nin İran'da yapılan seçimleri halkın katılımı açısından önemli bulduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Son gelişmeler, dost ve kardeş ülke olarak bizi üzmüştür. İran halkının bütününün barışı, esenliği, istikrarı çok büyük önem taşımaktadır. Köklü İran siyasi geleneğinin bu soruları aşarak -ki şu anki durum bu yönde- istikrar barış ve esenliği sürdüreceğine inanıyoruz" diye konuştu.

Manuçehr Mutteki, ABD'nin İran'a yönelik tehdidinin nasıl değerlendirildiği ve iki ülke arasında güvenlik alanındaki işbirliği hakkındaki soru üzerine, iki ülke ilişkilerinin geniş çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin ve Türkiye-İran arasındaki ilişkilerde birçok alanda işbirliği yapıldığının altını çizerek, bölgede İran ve Türkiye'nin güvenlik sorunlarına karşı ortak bir bakış açısına sahip olduğunu söyledi. Mutteki, "Türkiye'ye güvenlik açısından yapılmış bir tehdit, İran'a da yapılmış bir tehdittir. Aynı şekilde İran'a yapılan bir tehdit de Türkiye'ye yapılmış sayılır" diye konuştu. Konuşmasının sonunda, yüzyıllardır iki ülke sınırlarının, dostluk ve güven sınırları olduğunu vurgulayan Mutteki, iki ülke makamlarının iradesi doğrultusunda bu ilişkileri aynı şekilde ilerlettiklerini sözlerine ekledi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler