"İktidar TEKEL işçileriyle ilgilenmiyor"

Rahşan Ecevit, yaptığı yazılı açıklamada, özelleştirmenin doğuracağı sorunların yalnızca TEKEL işçileriyle sınırlı kalmayacağını, topyekun işçileri kapsayacağını savundu. Tekel işçilerinin başına gelenin yıllardır dayatılan özelleştirme politikalarının kaçınılmaz sonucu olduğuna işaret eden Ecevit, "Sorun, başlangıcından bu yana Türkiye'ye dayatılmak istenen Latin Amerika modelidir" dedi.

Ecevit şöyle devam etti: "Bülent Ecevit 24 Ocak 1980 kararlarının işçileri ağır yük altına sokacağı ve işsizliği arttıracağı için bu ekonomik modele İsrarla karşı çıkmıştır. İş-aş sorunu siyasal iktidar sorunundan ayrı düşünülemez, işçiler bu sorunun çözümünü siyasal arenada emekten ve sosyal adaletten yana bir iktidarın oluşumuna bağlı olduğunu görmek durumundadırlar."

"İktidar duyarsız"

Bugünün siyasal iktidarının işçilerin talepleri karşısında duyarsız olduğunu ileri süren Ecevit, "Bülent Ecevit'in başında bulunduğu 57'nci hükümet döneminde, daha önce özelleştirmeler nedeniyle mağdur olmuş işçilerimizin sorunları, başka kurumlara geçişleri sırasında özlük haklan korunmak suretiyle giderilmişti" dedi.

Rahşan Ecevit açıklamasını, "Ortaya çıkan bu acı durumlar, Ecevit'in, özelleştirmelerin sosyal boyutunun da dikkate alınması gerektiği konusunda ne kadar haklı olduğunu bir kere daha kanıtlamıştır" sözleriyle bitirdi.

"Kınıyoruz"

Demokratik Sol Halk Partisi'nden (DSHP) yapılan açıklamada, bugün bir gazetede röportajı yayımlanan ABD'li Prof. Dr. Henri Barkey'in, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile ilgili yaptığı değerlendirmelerde ''gerçekleri çarpıttığı'' ifade edilerek, ''Terörist başı Öcalan'ın yakalanması ve sonrasını eleştirirken Sayın Ecevit'e 'faşist' yakıştırması yapmasını şiddetle kınıyoruz'' denildi.

Röportajı veren ABD'li Prof. Dr. Henri Barkey'in ''yanıldığı'' ileri sürülen açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
''Amerikalı profesör ne yazık ki yanılıyor. Ciddiye alınabilmeSi için bilim insanına yakışır biçimde iftira etmemeli ve gerçekleri çarpıtmamalıdır.
Bugün Kürt açılımı denen ama terörist açılımı olduğu ortaya çıkan senaryonun arkasında ABD'nin bulunduğu bir çok kere ortaya çıkmış ve Türk basınında yer almıştır.

Prof. Dr. Barkey, Ecevit'in arşivlerini nereden görmüştür ki 27 Mayıs ile ilgili Ecevit hakkında yorum yapabiliyor. Terörist başı Öcalan'ın yakalanması ve sonrasını eleştirirken Sayın Ecevit'e 'faşist' yakıştırması yapmasını şiddetle kınıyoruz. Ecevit, her zaman Kürt yurttaşlarımızın ağa, şeyh ve şıhların köleliliğinden kurtarılması gerektiğini, feodal sistemin değiştirilmesi, bölge insanlarımızın kalkındırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Bugün, biz de aynı biçimde düşünüyoruz, tıpkı Türk milleti gibi. Ayrıca, Bülent Ecevit'in, Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına karşı çıkmasının ne kadar haklı olduğu bugün bir kez daha görülmüştür. Türkiye'nin bölünmesine yönelik ve arkasında Prof. Dr. Barkey gibilerinin bulunduğu ABD zihniyetinin tehlikesi ortadadır.

Sayın Barkey, PKK'ya kimin silah verdiğini, kimin askeri teknik ve sıhhi yardım yaptığını açıklamalıdır. Aynı zamanda Ecevit'in, ABD'nin iç işlerimize karışan sömürgeci politikasına karşı çıkması karşısında Türkiye'yi bombalama tehditlerini, Irak'ta 1,5 milyon sivil insanın öldürülmesini açıklamasını bekliyoruz.''