"İlaç pazarından pay alamak istiyorlar"

İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu açıklamasında, ''İlacın markete çıkarılmak istenmesinin ardında, yıllardır bu alana iştahla bakan sermaye gruplarının iktidara yakınlıklarını da kullanarak ilaç pazarından pay almak istemeleri vardır'' denildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.12.2009 - 14:23

İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Aralık'ta ''İlaçta tekelleşmenin önüne geçilmesi ve rekabet alanının geliştirilmesinin gerekliliğini gerekçe göstererek ilaçların markette satılmasına yönelik çalışma yürüttüklerini'' duyurduğu hatırlatıldı.

Zamanlamanın ''son derece manidar olduğu'' belirtilen açıklamada, ilacın eczane dışına çıkarılması çabalarının kamuoyunda lanse edildiği gibi sadece 4 Aralık uyarı eylemine karşı ''siyasi iktidarın öfke ve refleksinden ibaret olmadığı'' ifade edildi.

Yıllardır eczacı meslek örgütleri olarak dikkat çektikleri ve halk sağlığı açından önemli bir tehlike arz edecek olan ilaç reklamının serbest bırakılması ve zincir eczaneler uygulamasına gidecek sürecin ilk kez resmi bir ağız tarafından böyle bir zamanlamayla dile getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, böylece 16 Aralıkta SGK'nın sözleşmeleri tek taraflı olarak feshetmesiyle ilaç alanında oluşturulan kaos ortamına yeni bir gündemin eklendiği belirtildi.

''İlacın markete çıkarılmak istenmesinin ardında, yıllardır bu alana iştahla bakan sermaye gruplarının iktidara yakınlıklarını da kullanarak ilaç pazarından pay almak istemeleri vardır'' iddiasına yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Başbakan tarafından marketlerde ilaç satılmasına örnek olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin resmi Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bile bu uygulamadan vazgeçilmesini tavsiye etmektedir. Konuyla ilgili bir raporunda FDA, marketlerde satılan reçetesiz ilaçlardan 125 çocuğun öldüğünü bildirmiştir. Bu ilaçlar bizde de kısa süre önce Sağlık Bakanlığı tarafından geri ödeme listesinden çıkartılmıştır. Eczacılık uzmanlık alanıdır, ticari serbestlik ve rekabet bakımından değerlendirilemez.''

Açıklamada, Avrupa Adalet Divanı'nın 19 Mayıs 2009 tarihli, ''Bir meslek sahibi olarak eczacının, eczaneyi, yalnızca ekonomik çıkar kaygısıyla değil aynı zamanda bir uzmanlık alanı olarak işlettiği kabul edilir. Kanuna karşı veya mesleki mevzuata aykırı olan bir ihlalin, bir eczacının yalnızca yatırımını değil aynı zamanda kendi mesleki varlığını da tehlikeye atabileceği gerçeğini göz önünde bulundurursak, eczacının para kazanmaya ilişkin şahsi çıkarı almış olduğu eğitim, uzmanlık deneyi ve sahip olduğu sorumluluğa karşı ikinci plandadır. Eczacıların aksine diğerleri, eczacıların sahip olduğu eğitim, deneyim ve sorumluluktan yoksun durumdadırlar. Buna bağlı olarak eczacıların sağlamış olduğu güvencelerin aynısını sağlamazlar'' kararına atıfta bulunuldu.

İlacın tüketiminin reklamlarla pompalanmasına ve yan etkilerinin gizlenmesine, sadece kar amacı güden şirketler tarafından topluma sunulmasına ve bu şekilde halk sağlığıyla oynanmasına, ülkenin sağduyulu vatandaşı ve eczacısı olarak izin verilmeyeceği kaydedilen açıklamada, eczacılığın sermaye gruplarına asla teslim edilmeyeceği vurgulandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler