IMF, Dünya Bankası ve Türkiye
IMF ile olan ilişkilerimizle ilgili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'ümüğümüzü sıktırmayız' demesine karşın bir türlü IMF'in ve Dünya Bankası'nın zincirlerinden kurtulamıyoruz. Türkiye'nin, önümüzdeki yıllardan itibaren, ekonomik büyüme, istihdam, eğitim ve rekabet odaklı program önceliklerinde, Dünya Bankası daha fazla yer alacak.
Türkiye'nin, önümüzdeki yıllardan itibaren, ekonomik büyüme, istihdam, eğitim ve rekabet odaklı program önceliklerinde, Dünya Bankası daha fazla yer alacak.
Edinilen bilgiye göre, Türkiye, mali disiplin ile birlikte kalkınma projelerine ağırlık verecek ve bu süreçte, Dünya Bankası ile teknik ve mali işbirliği, Türkiye açısından gündemin başında olacak.
Yetkililer, IMF ile ''Program Sonrası Gözden Geçirme'' çalışmalarının, Ankara'da devam ettiğini, zaten bu sürece ilişkin IMF'nin çalışmalarının düzenli diyalog içinde olacağını, ayrıca potansiyel bir İhtiyati Stand-by seçeneğine ilişkin çalışmaların da altyapısının bulunduğunu vurguluyorlar.
Bu arada, IMF üst düzey yetkilileriyle görüşmelerin, gerek Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Brezilya, gerekse Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington'da katılacağı G20- Başbakanlar ve Devlet Başkanları zirvesinde de devam edeceği kaydediliyor.
IMF çıpası yerine, daha çok "mali kura" çıpası ağırlıklı olacak
IMF ile Program Sonrası Gözden Geçirme çalışmaları devam ederken, IMF çıpası yerine, daha çok Türkiye'nin kendi mali disiplinini kurallar çerçevesinde belirleyeceği ''Mali Kural'' çıpası ağırlıklı olacak.
2001 krizi sonrasındaki koşulların bulunmaması nedeniyle, IMF ile daraltıcı bir ekonomik program öngörülmüyor. Mevcut küresel koşullarda, dış ve iç talebin daha da düşeceğinden hareketle, ''Mali Kural'' ile mali disiplin sağlanırken, küresel konjonktürde dikkate alınarak, istihdamı ve rekabeti artırıcı önlemler uygulanacak.
Yetkililer, bütün dünya ülkelerinin, ekonomik büyümeyi teşvik edici önlemler alarak, ekonomideki daralmayı aşmayı çalıştığını vurguluyorlar.
IMF mali işler bölümü uzmanlarından oluşan bir IMF heyeti, Kasım ayında, Türkiye'de, uluslararası bir çalıştay gerçekleştirecek. Çalıştayda, uluslararası düzeyde başarılı olmuş bütçe ve mali disiplin uygulamaları tek tek incelenerek, ''en iyi mali kural ve bütçe uygulaması'' seçilecek. Seçilecek bu örnek, Türkiye'nin, ekonomik, sosyal, kültürel ihtiyaçları ile genç nüfusunu ve dinamik ekonomisini birleştiren bir model haline getirilecek. Eğitim ve araştırma-geliştirme harcama ve yatırım harcamalarına öncelik verecek olan politikada, rekabeti artırarak, Türkiye'nin, dünyanın önde gelen ülkeleri arasına yerleştirmek ana amaç olacak.
En iyi ''Mali Kural''ın da benimsenmesiyle, gelir gider dengesine dikkat edilirken, en önemli yeni özellik ise harcamalarda gelir performansı şartı getirilecek.
Buna göre, gelirlerin hedeflendiği miktarda gerçekleşmesi halinde, daha önce planlanan bazı harcamalar yapılabilecek. Harcamaların yapılmasının ana kriteri gelir performansı olacak. Bu nedenle gelir artırıcı bir yapılanma gerçekleştirilecek.
Gelir performansının yeterli olmaması halinde ise bazı harcamalar yapılamayacak.
Performansa dayalı mali disiplin ana "mali kural" olacak
Türkiye'nin, 2009'daki mali kredibilitesini arttırmaya yönelik mali disiplin içeren kurallar bütününün, daha sonra, ''Kurumsal Mali Sorumluluk'' şeklinde yasalaştırılması bekleniyor.
Türkiye'nin kendini mali disiplin kuralıyla bağlamasının, kredibiliteyi artıracağını belirten yetkililer, bunun yatırımcının güvenini de artıracağını vurguluyorlar.
Yetkililer, harcamalarda ''üst limitin'' bir kural olarak yerleştirilmesinin, sözlü taahhüt yerine ''kurumsal bir garanti'' sağlayacağını vurguluyorlar.
Uzmanlar, küresel dalgalanmaların olduğu böyle bir ekonomik ortamda, Türkiye'nin ya IMF çıpası ya da kendini bağlayıcı yeni bir mali kural ile çıpa oluşturabileceğini belirtiyor.
Dünya bankası başkan yardımcısı geliyor
Öte yandan, Dünya Bankasının Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgeden sorumlu Başkan Yardımcısı Shigeo Katsu, Türkiye'ye gelecek.
Önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek olan Katsu, Türkiye ile Banka arasındaki ''Ülke İşbirliği Strateji'' çerçevesinde görüşmelerde bulunacak.
''Ülke İşbirliği Stratejisi'', Türkiye'nin üretim potansiyelini artırarak, rekabet gücünü yükseltecek ve ekonomide önemli yapısal dönüşümleri sağlayacak unsurlar içeriyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti