"IMF'siz Türkiye'nin mali disipline bağlılığının ilk büyük testi"
Financial Times gazetesi, Türkiye'nin "yatırım" derecesine doğru ilerlediğini, son iki yılda istikrarlı ülke itibarını kazandığını belirtti.
Türkiye'de gelecek yıl yapılacak seçimlerin yabancı yatırımcılar açısından ekonomi gazetesi Financial Times, yükselen piyasalara yönelik sıcak para akımlarına ilişkin dizisinin kapsamında Türkiye ile ilgili geniş bir haber analizi yayımladı.
Türkiye muhabiri Delphine Strauss imzasını taşıyan analizde, Türkiye'nin, yatırım yapılabilen ülke derecesine ilerlediği vurgulanırken İMKB 100 endeksinin rekor düzeylerine çıktığı, tahvil faizlerinin tarihinin en düşük oranlarına yaklaştığı, Türk lirasının her zamankinden istikrarlı olduğu kaydedildi.
Gazete şöyle devam etti:
"Bütün bunlar, Türkiye'nin son iki yıldaki istikrarı sayesinde elde ettiği yeni itibarın sonucudur. Sağlam bankacılık sistemi, kuvvetli kamu finansmanı ve güçlü büyüme görünümü, bir süre önce Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında İngiltere Başbakanı David Cameron'u 'Türkiye, Avrupa'nın Bric'idir' demeye itmişti."
Mali kuralın uygulanmasının önemi
İngiliz gazetesi, kredi derecelendirme kuruluşlarının, mali kuralın uygulanması ve siyasi belirsizliklerinin azalması halinde Türkiye'nin notunun "yatırım" düzeyine çıkabileceğini söylediklerini anımsatırken Royal Bank of Scotland analisti Timothy Ash'ın "Türkiye, daha güvenli bir bahis hale geliyor" yönündeki değerlendirmesini de aktardı.
Yoğun likidite ve düşük borçlanma maliyetlerinin, ağırlıklı olarak finansal hisselerinin işlem gördüğü, borsa lehinde işlediğini belirten gazete, Türkiye'nin MSCI endeksinin performansının, MSCI yükselen piyasaları endeksini, 2009 yılında yüzde 10, 2010 yılının ilk 7 ayında ise 13 civarında aştığına dikkat çektikten sonra yabancıların İstanbul borsasının üçte ikisini elinde tuttuğuna da işaret etti.
Buna karşın, tahvil piyasasındaki toparlamaya yerleşik yatırımcıların öncülük yaptığına dikkat çeken gazete, analistlerin, yabancı yatırımcıların bu piyasadaki düşük profilinin Türkiye'nin kırılganlığını azaltmakla birlikte, yatırımcıların, tahvil fiyatlarının kısa vadede iyileşmesinin pek beklenmeyeceği algılanmasını da yansıttığını söylediklerini belirtti.
"Lira cindinden gerçek getiriler sıfıra yakın"
Financial Times'e konuşan, Münih'deki Pimco Europe'tan Tim Haaf, Türkiye'de lira cinsinden reel getirilerin sıfıra yakın olduğu için "pek çekici" olmadığını vurgularken Deutsche Bank'dan Kay Haigh de, lira cinsinden risk priminin çok küçük olduğunu belirterek marjinal yatırımcının, Türk kağıtlarını satın almaya ikna edilmesinin çok zor olacağını söyledi.
Öte yandan, gazete, "Analistlerin çoğu, bu yıl risklerin ılımlı olduğunu, ancak Türkiye'nin büyüme finansmanında yabancı sermayeye dayanması ve kronikleşen siyasi çalkantıların, 2011 yılının başlarında yatırımcılar için sorun haline gelebileceğini düşünüyorlar" diye yazdı.
Analizde şu değerlendirme de yapıldı:
"Ekonomik toparlamanın lokomotifi iç talep olduğu için Türkiye'nin cari açığı giderek büyüyor. Bu açık, 2008 yılına kadar büyük ölçüde yabancı doğrudan yatırım ve şirketlerin dış borçlanması ile finanse ediliyordu, şimdi ise, kısa vadeli portföy akımları daha önemli oldu."
Bu çerçevede Barklays Capital ekonomisti Christian Keller, "İnsanlar, finansmanın sürdürülebirliğini merak ediyor" dedi.
Seçim kaygıları
Financial Times de, "2011 başlarına gelinince yatırımcılar giderek, gelecek yıl yapılması gereken ve hükümetin, IMF'nin denetiminden vazgeçmesinden bu yana mali disiplinine bağlılığının ilk büyük testini oluşturacak seçimlere odaklanacak" görüşünü de dile getirdi. Gazete şöyle devam etti:
"İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, tek partili bir hükümeti kurma kabiliyeti, iktidara geldiği, 2001 ekonomik krizin ertesinde yatırımlar açısından önemli olmuştu. Şimdi, anketler, sürekli kaysa da, en az yeni hükümetin, bir koalisyon olması olasılığına işaret ediyor.
Baş başa bir sonuç olasılığı nedeniyle yatırımcılar, son aylarda Merkez Bankası Başkanının görev süresi sonuna yaklaşırken yumuşak olarak değerlendirilen, para politikasını karmaşıklaştırabilecek, seçim öncesi bir harcama furyasının işaretlerini izliyorlar."
"Siyasi rüzgarlar giderek şiddetleniyor"
Nitekim Tim Haaf, "Mali görünümü, enflasyon görünümü ile ilgili biraz kaygılıyım" derken "siyasi rüzgarlar giderek şiddetleniyor" ifadesini de kullandı.
Analizde de mali kural uygulanmasını erteleme kararının geçen ay soru işaretlerine neden olduğu, seçim öncesi bütçesine yetiştirileceği yönünde bir garantinin de bulunmadığı belirtildi. Hükümetin, bu yıldaki mali hedeflerine rahatça ulaşmakla birlikte, IMF'nin bütçeleştirilmeyen gelirin, cari açığın ve enflasyon baskılarının hafifletilmesi ve mali disiplin sicilinin güçlendirilmesi amacıyla tasarruf edilmesi yönündeki tavsiyesine uymasının pek beklenmediği kaydedildi.
İngiliz gazetesi, analize son verirken de "Şimdiye kadar bu kaygılar, büyük ölçüde güneşli bir ekonomik görünümde sadece küçük bulutlardır. Ancak, Sayın Ash'ın dediği gibi, 'büyük adım Türkiye'yi tam yatırım derecesine çıkartmak olacak ve muhtemelen böyle bir adım gerçekleşebilmesi için çok daha zorlu bir engelin aşılması gerekecek" uyarısına yer verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti