İngiliz basınına "yakın markaj"
İngiltere'de telekulak skandalının ardından sorgulanmaya başlanan İngiliz basınının denetlenmesiyle ilgili ülkedeki üç büyük siyasi partinin anlaşmaya varması, özellikle yazılı basının işleyişine ilişkin değişikliklere neden olacak.
İngiltere'de basınla ilgili şikayetlerde bulunulan Basın Şikayetleri Komisyonu'nun (PCC) etkinliğini yitirdiğine ve yeni bir denetleyici kuruluşa ihtiyaç olduğuna karar verildi. Bu denetleyici kuruluş PCC'den farklı olarak, tamamen bağımsız olacak ve basındaki yöneticiler kurumun üyelerinin seçimine karışamayacak.
Yeni denetleyici kurum yasayla değil, "Royal charter" denilen kraliyet imtiyaznamesi tarafından oluşturulacak. Ülkede geçmişi 13. yüzyıla uzanan "Royal charter" tarafından oluşturulan kurumlar arasında BBC, İngiltere Merkez Bankası, İngiliz Kızıl Haç ve British Council bulunuyor.
Basının denetlenmesi konusunda "Royal Charter" yasayla korunacak ve İngiliz Parlamentosu'nun üçte iki çoğunluğuna ulaşılmadıkça herhangi bir değişikliğe gidilemeyecek.
Ülkede daha çok yazılı basına yönelik olacak yeni düzenlemelerle ilgili İngiltere'deki bazı ulusal gazeteler yasal tavsiyeye başvurdu. Yeni denetleyici kuruluşla, İngiliz basının daha sık para cezalarına çarptırılabileceğinden ve daha sık özür dilemek zorunda bırakılacağından endişe duyuluyor. Ancak diğer yandan, basın özgürlüğü sırasında dünyada 29'uncu sırada yer alan İngiltere'nin önünde bulunan Danimarka ve Macaristan gibi ülkelerde de basının yasal yollarla denetlendiğine dikkat çekiliyor.
Yeni düzenlemenin nedeni telekulak skandalı
Telekulak skandalının ardından İngiltere Başbakanı David Cameron'ın insiyatifiyle başlatılan Leveson soruşturmasının sonunda geçen yıl yayımlanan raporda, İngiltere'de basının denetlenmesi için yeni bağımsız bir kuruluşa ihtiyaç olduğu ve bu kuruluşun yasayla desteklenmesi gerektiği bildirilmişti.
Tavsiye niteliği taşıyan 2 bin sayfalık rapor, koalisyon hükümetinde görüş ayrılıklarına yol açmıştı. İngiltere Başbakanı Cameron, basının yasayla denetlemesinin gerekli olmadığını savunmuştu.
Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch'ın İngiltere'de sahibi olduğu, kapatılan "News of the World" tabloid gazetesinin sansasyonel haber için birçok kişinin telefonunu yasadışı olarak dinlediğinin ortaya çıkmasının ardından başlatılan Leveson soruşturmasında, 8 ay boyunca 400'e yakın kişi tanık olarak dinlenmişti.
İngiltere'de basın, öz denetim sistemiyle ve gönüllü olarak kurumların Basın Şikayetleri Komisyonu'na (PCC) başvurmasıyla işliyordu. Leveson raporunda, telekulak skandalıyla PCC'nin ülkedeki etkinliğini yitirdiğinin ortaya çıktığı belirtilmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti