İstanbul'daki 3. KCK davası

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Yüksel Genç, devletin büyük umutlarla yürüttüğü çözüm sürecinin mahkeme salonlarında bitmesinden korktuğunu söyledi.

Savunmasını Kürtçe tercüman aracılığıyla yapan tutuklu sanık Nevin Erdemir de ana dilde savunma için uzun süre beklediğini, şimdi bunun gerçekleştiğini belirtti.

Erdemir, kanunlarda bazı değişiklikler yapılmasına rağmen ana dilde savunma konusunda sıkıntıların devam ettiğini savundu.

Tutuklanmalarının, basın özgürlüğüne ve düşünceye karşı saldırı niteliğinde olduğunu ileri süren Erdemir, "Bu tutuklamalar, toplumun önünü kesme amaçlıdır. Bizim yargılanmamızda da mahkeme heyeti barışa karşı, gelişen süreçte... Bu durumda barışa karşı ciddi bir otorite oluşturuluyor. Mahkeme, ancak sürecin ruhuna uygun olacak kararla çözüm sürecine fayda sağlayabilir. 3 durumdan dolayı suçlanıyorum; Kürt olmam, kadın olmam ve özgür basın çalışanı olmam. Oysa ki özgür basın kimliği toplumsaldır" diye konuştu.

Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Semiha Alankuş ise basın özgürlüğünün demokratik toplumların gerekliliği olduğunu vurgulayarak, "Yapılan operasyonlarla Türkiye uçuruma götürülüyor. Biz 'hiçbir şey karanlıkta kalmayacak' sloganıyla hiçbir doğruluktan taviz vermemek ve halkımızın kimliği için mücadele ediyoruz. Yayınlarımızda da özgürlük için mücadele eden insanların seslerini duyurduk" ifadelerini kullandı.

Duruşma yarına ertelendi.