Japonya'da tarihi seçime doğru
Japonya'da Başbakan Shinzo Abe'nin liderliğini yürüttüğü iktidar koalisyonu, 21 Temmuz'da yapılacak Üst Meclis seçimlerinden zaferle çıkması ve uzun süredir mecliste yaşanan tıkanıklığı aşması hedefliyor.

Reformcu politikaları ve cesur ekonomik teşvik stratejileriyle dikkatleri çeken Başbakan Shinzo Abe, bu pazar gerçekleşecek seçimlerde meclis üstünlüğünü ele geçirerek uzun süredir yaşanan tıkanıklığı aşmayı ve yeni politikaların uygulanmasının önündeki engeli ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında Başbakan Abe'nin başında bulunduğu iktidar koalisyonu önde görünürken, Abe yönetiminin 121 sandalyenin 70'den fazlasını elde etmesi bekleniyor.
Japonya'da 242 sandalyeli Üst Meclis'in 121 sandalyesi için üç yılda bir seçime gidilirken, seçilen temsilciler 6 yıl görev yapıyor.
Abe'nin lideri olduğu Liberal Demokrat Parti'nin 2007 yılı Üst Meclis seçimlerinde ağır mağlubiyet alması sonrasında istifa etmişti.
Reform politikaları için önemli
Ekonomistler arasında "Abenomiks" olarak anılan ve üç ok şeklinde özetlenen "agresif para politikası, büyük mali teşvik ve yapısal reformlar" ile uzun yıllar durağanlık yaşayan Japon ekonomisini canlandıran Abe, ülkenin borç yükünü artırdığı gerekçesiyle muhalifler tarafından eleştiriliyor.
Seçim sonuçlarının, Abe'nin özellikle Abenomiks'in üçüncü oku olan yapısal reformlar konusundaki politikalarını uygulayabilmesi açısından oldukça önemli olduğu belirtiliyor.
Daha güçlü ve prestijli Japonya yaratma amacı
Japonya'daki Üst Meclis seçimleriyle ilgili değerlendirmede bulunan TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Bahadır Pehlivantürk, Başbakan Shinzo Abe'nin daha güçlü ve prestijli, kendi politikalarını uygulayabilen bir Japonya yaratma amacı taşıdığını, ancak üst meclis bloku muhalefetin elinde olduğu sürece bu yönde adımlar atmasının kolay olmayacağına işaret ederek, bu yönüyle seçimlerin oldukça önemli olduğuna dikkat çekti.
Pehlivantürk, Abe'nin üst mecliste üstünlüğü elde etmeden de ekonomik politikalarını devam ettirebilecek desteğe sahip olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Abe, Üst Parlamento'yu ele geçirirse, kanunlar çıkararak daha yapısal reformlara gidebilecek ve şimdiki ekonomi politikasını daha rahat yürütebilecek. Ciddi bir dış borç yükü altında olan ülke, genişleme politikasına girerek bu borç yükünü daha da arttırmış olacak ama ciddi bir büyüme sağlayarak bu sıkıntının içinden çıkmaya çalışıyor. Şimdilik avantajlarını görmüş durumdalar. Japonya'da bir canlanma var. Dolayısıyla şimdiki hükümetin popülaritesi oldukça yüksek."
İhtiyaçları olan tek şey siyasi istikrar
Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi uzmanlarından Dr. Altay Atlı ise Japonya'nın uzun süredir siyasi istikrar sorunu yaşadığını belirterek, şunları kaydetti: "Japonya'da uzun bir süredir, yaklaşık 16-17 yıldır en büyük sıkıntısı siyasi istikrarsızlık var. Yani son 8 yıl içinde belki 8 tane başbakan değişti. Bir yılını doldurmuyor başbakanlar. Bu durum Japonya'daki siyasi sistemden, parti sisteminden ve ülkenin kültüründen kaynaklanıyor, ama her türlü imkana sahipler. Japon ekonomisi durgun deniyor, ama müthiş bir alt yapı, kapasite ve insan gücü var ellerinde. Japonya'yı ekonomik durgunluktan çıkarmak için ihtiyaçları olan şey artık siyasi istikrar. O yüzden bu seçimler çok önemli. Seçimlerden sonra Japonya siyasi istikrarı büyük ölçüde yakalayabilir diye düşünüyorum."
Dış politikayı doğrudan etkileyecek
Seçim gündemi ekonomik politikalara yoğunlaşmış olsa da sonuçların enerji ve dış politika konusunda ciddi yansımaları olması bekleniyor. Başta Çin olmak üzere Güney Kore ve Rusya ile uzun süredir adalar ve deniz sınırı konusunda anlaşmazlık yaşayan Japonya, Abe iktidarı döneminde 11 yıl aradan sonra ilk defa ulusal güvenlik bütçesinde artışa gitmişti. Ulusal güvenlik konusuna daha fazla kaynak ayrılmasını savunan Abe, anayasadaki 9. maddeyi değiştirerek İkinci Dünya Savaşı sonrasında lağvedilen Japon ordusunu yeniden yapılandırmak istiyor. Muhalefet ise, böyle bir adıma, bölgede gerilimi iyice artıracağı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Japonya'nın yeniden ordu kurma çabasının uluslararası kamuoyundan prestij beklentisi içinde olmasıyla yakından ilgili olduğunu söyleyen Pehlivantürk, "Japonya dünyadaki uluslararası kurumları destekliyor. Dünyanın en fazla yardım yapan ülkesi oldu. Çeşitli insani yardım faaliyetlerinin içinde olan Japonya, ekonomik kriz olduğu zamanlarda bile ABD'nin üzerinde dünyaya yardım yaptı. BM'nin en önemli ekonomik destekçilerinden birisi ama baktığınız zaman o kadar da saygı görmüyor. Biraz da bundan rahatsız oluyorlar" ifadelerini kullandı.
Abe'nin ordu kurma kararında bölgede yaşanan gelişmelerin etkili olduğunu belirten Pehlivantürk, "Bir defa yükselen bir Çin var ve Japonya'ya çok da iyi yaklaşmıyor. Tarihten gelen bazı husumetleri var. Çin'in Japonya'ya sert bir yaklaşımı var. Nükleer bir güç olan Kuzey Kore ciddi bir tehdit olarak Japonya'nın yanı başında. Dolayısıyla Japonya hem güvenlik hem de prestij için güçlü bir ordu kurma çabası içerisine girmiş durumda" diye konuştu.
Nükleer santraller konusu
Seçim gündeminin üst sıralarında yer alan başka bir konu ise nükleer santraller. Yaşlanan nüfus, durgun ekonomi ve azalan ücretlerle başı dertte olan Japonya, 2011 yılında meydana gelen tsunami sonrasında ikisi hariç nükleer tesislerin tamamına kilit vurmak zorunda kalmış ve bunun sonucunda enerji yönünden dışa bağımlı hale gelmişti.
Nükleer santrallerin kapatılması dolayısıyla Japonya'nın 31 yıl aradan sonra dış ticaret açığı verdiğini hatırlatan Pehlivantürk, "Üst meclisi ele geçirmek Abe'ye nükleer santrallerin hepsini değil ama en azından bir kısmını açma imkanı verecek. Bu da yine Japon ekonomisi için rahatlatıcı bir durum yaratacak gibi görünüyor" şeklinde konuştu.
Abe yönetimi, enerji konusunda ülkeyi dışa bağımlılıktan kurtarmak için nükleer santrallere daha fazla yatırım yapılması gerektiğine vurgu yaparken, özellikle Fukushima nükleer felaketi mağduru pek çok Japon, Abe'nin nükleer politikalarına tepki gösteriyor.

En Çok Okunan Haberler
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
Bozdağ, AKP’li Osman Gökçek’i yalanladı!
-
Zorlu Holding'ten Cem Köksal'ın yerine 'eski' atama!
-
İmamoğlu'nun ifadesi Cumhuriyet'te!
-
Bakan Ersoy’un eşinden ‘destek’ geldi!
-
‘Affedebileceğim bir şey değil’
-
Sigara fiyatlarına dev zam: Tarih verildi!
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı
-
'Ordunun yeni Türkçe sözcüsü eski bir gangster'