Joseph Roth'dan Radetzky Marşı

Çalmaya devam eden marş, hüznün ve kırık dökük bir medeniyetin kısılmış sesiydi artık!

Joseph Roth'dan Radetzky Marşı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.03.2013 - 15:33

Radetzky Marşı, ayrıcalıklı Trotta ailesini üç nesil boyunca izleyerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşünü öyküler. 1859 Solferino Meydan Savaşı’nda Slovenyalı genç bir teğmen, İmparator I. Franz Joseph’in hayatını kurtarır. İmparatorun hayatı karşılığında nişan ve asaletle ödüllendirilen Teğmen Joseph Trotta’yı artık yeni bir yaşam beklemektedir: Slovenyalı köylü atalarının yaşam çizgisinden geri dönmemecesine ayrılarak büyük Tuna monarşisinin ayrıcalıklılar sınıfına katılır. Trotta ailesinin öyküsü de işte böyle başlar. Dönem Habsburg hanedanının tarihte son bir kez daha parladığı dönemdir: İmparator güçlü, bünyesinde çok sayıda halkı barındıran imparatorluksa büyüktür, dünyanın mevcut düzeni sanki hiç değişmeyecek, Avusturya-Macaristan yeryüzünde sanki her daim hüküm sürecek gibidir.Oysa bu muhteşem tablonun arka planında bir atalet, bir durgunluk, bir yalanlar silsilesi gizlidir.

Nitekim Solferino’dan kahraman olarak ayrılan yeni asil Joseph Trotta, oğlu Baron Franz von Trotta’nın kendisi gibi asker olmasına karşı çıkarak onun sivil bir memur hayatı sürmesine önayak olur. Zaman ilerleyip nesil değiştikçe, büyük imparatorluk sarsılmaya başlar. “Solferino Kahramanı”nın temsil ettiği büyük güçten, hassas yapılı torunu Carl Joseph von Trotta’ya miras olarak pek de bir şey kalmaz. Büyükbabası gibi orduda görev alsa da, bu son Trotta, ne onun gibi kahraman bir asker olabilir ne de babası gibi imparatora sonuna kadar sadık kalabilir. Son Trotta, geleceği başka güçlerin belirleyeceğini görmekte, ancak yaklaşmakta olan yeni dünya düzenine nasıl dahil olacağını bilemeden savrulup durmaktadır. Trottalar, Habsburg monarşisinin kaderinden kaçınamazlar. Monarşinin kaderi, onların kaderi olur. Böylece Slovenyalı bir köylü ailesinin yükselişinin ve çöküşünün öyküsü, büyük Tuna monarşisinin de şaşaasına ve kaçınılmaz sonuna işaret eder.

Joseph Roth başyapıtı sayılan Radetzky Marşı’nı 1932’de tamamlamıştır. Roman, Avusturya veliaht prensinin Saraybosna’da öldürülmesiyle patlak veren I. Dünya Savaşı’yla son bulurken, kısa süre sonra nasyonal sosyalizmle yeni bir dönemece girecek olan eski Avrupa’ya ve değerlerine hüzünlü bir veda niteliği taşır.

Joseph Roth

JosePH ROTH, 1894’te Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Doğu Galiçya’daki Brody’de dünyaya geldi. Viyana ve Lemberg’de edebiyat bilimleri öğrenimi gördü ve I. Dünya Savaşı’na katıldı. Öykü ve romanlarını 1916’dan sonra yayımladı. Gazeteci olarak çalıştığı dönemde önce Viyana, ardından da Berlin’de yaşadı, 1923-1932 yılları arasında Frankfurter Zeitung’un muhabirliğini yaptı. 1930’lu yılların başında Eyub adlı romanı ve edebiyat tarihine başyapıtı olarak geçecek Radetzky Marşı’yla uluslararası çapta ün kazandı. 1933’te Fransa’ya göçtü. 1939’da sürgün yaşamı sürdüğü Paris’te sefalet içinde öldü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler