Kardeş Türküler kardeşliğe seslenecek

Turkcell Kuruçeşme Arena'da yapılacak gösteriye ilişkin İstanbul Eczacı Odası Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan ''Kardeş Türküler'' solistlerinden Fehmiye Çelik, topluluğun 10 yıldır açık hava gösterileriyle Anadolu ve Rumeli halklarının şarkılarını seslendirdiğini hatırlattı.

Halkların bu topraklarda eşitçe yaşaması taleplerini bu gösterilerle ilettikleri kaydeden Çelik, gösterilerde bugüne kadar Leman Sam, Neşet Ertaş gibi birçok konuğun da yer aldığını söyledi.

Bu yılın konuklarından biri olan Arto Tunçboyacıyan'ı heyecanla konsere davet ettiklerini belirten Çelik, gösterinin diğer konuğu olan ve Londra'da yaşayan Filistinli müzisyen Reem Kelani'nin ise aynı zamanda Filistin mücadelesini savunan bir aktivist olarak müziğiyle özgürlük mücadelesi verdiğini anlattı.

Çelik, ''Orta Doğu'nun acil barışa ihtiyacı var. Arap düşmanlığı ne kadar kötüyse, Yahudi düşmanlığı da o kadar kötüdür. Bu sebeple konserde de Arap ve Yahudi şarkılarını bir arada seslendireceğiz'' diye konuştu.

Fehmiye Çelik, ''Kardeş Türkülerle İstanbul'' adlı müzikli ve danslı gösteride, İstanbul'u ''gidenleri'' ve ''gelenleri'' ile anlatacaklarını dile getirdi.

Farklı kültür ve inançların aynı zamanda çatışmalar da yarattığına işaret eden Çelik, inanç ve kimlik konularını İstanbul'a biraz yukarıdan bakarak anlatmaya çalıştıklarını kaydetti.
Çelik, gösteride İstanbul'un sokaklarında çekilen görüntülerin de sahneye yansıtılacağını bildirdi.
 

''Önemli olan insan olmak''

ABD'de yaşayan müzisyen Arto Tunçboyacıyan da insanlar arasında kimlikler sebebiyle ayrışmanın doğru olmadığını vurgulayarak, iyi bir insan olunca ırkın ve dinin bir anlamı olmayacağını ifade etti.

Hayatı hisleriyle yaşadığını, müziğin de buradan geldiğini belirten Tunçboyacıyan, bir zaman sonra insanların kendi kültür ve ırklarını söylemek zorunda kalmayacaklarına inandığını dile getirdi.

Türkiye'yi terk etmesinin de mümkün olmayacağını söyleyen Tunçboyacıyan, ''Benim burayı terk etmem, kendimi terk etmem demek'' diye konuştu.

Tunçboyacıyan, ''Irklar ve dinler hayatın baharatıdır. Önemli olan insanlıktır. Bir Ermeni olarak Türklere karşı içimde bir nefret yok. Ermenistan'da bir bebek doğuyor. Türkiye'de bir bebek doğuyor. Henüz birbirlerini tanımadan düşman oluyorlar. Bunda onların suçu yok'' dedi.
 

Sahnede anlatım

''Kardeş Türküler'' dansçılarından Banu Açıkdeniz de bu yıl gösteride, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübünün de içinde bulunduğu pek çok grupla sahne alacaklarını, çalışmaları folklor kulübü ile birlikte şekillendirdiklerini dile getirdi.

Bu yılki gösterinin İstanbul bölümünde şehrin bu çok kültürlü yapısına vurgu yapacaklarını anlatan Açıkdeniz, mesela Rumların yoğun yaşadığı bir semt olan Kurtuluş'ta yıllar geçtikçe Rum nüfusunun azalmasını sahne üzerinde anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
 

Gösteri hakkında

''Kardeş Türkülerle İstanbul'' adlı gösterinin ilk bölümünde, kimliklerin, inançların ve geleneklerin buluşma ve birlikte yaşama mekanı olan İstanbul sahneye taşınacak ve İstanbul'un ''gelenleri'' ile ''gidenleri'', müziğin ve dansın diliyle resmedilecek.

İstanbul'daki farklı kültürlerin, kimliklerin yaşamından kesitler sunulan ''İstanbul Buluşması''nda, toplumsal barış adına alternatif buluşma zeminlerinin oluşturulması hedefleniyor.

Rum, Ermeni, Türk, Çingene, Kürt ve Karadeniz kültürlerinden beslenen bestelerin ve özgün şarkıların yer alacağı bu bölümde dansların dili de kentteki çeşitliliği yansıtacak.
İkinci bölümde ise ''Kardeş Türküler''in 15 yılı aşan müzikal yolculuğu boyunca oluşturduğu repertuvardan seçilen şarkılar, danslar eşliğinde seslendirilecek.