"Karşılaşsak çeker vururdum"

İkinci Ergenekon davasının 73. duruşması emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün savunmasıyla sürüyor.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.08.2010 - 09:29

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, üye hakimlerinden Hasan Hüseyin Özese, video konferans yöntemiyle bağlanılan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tutuklu sanık Levent Ersöz'e ''1999 yılında İmralı'dan sorumlu komutan siz miydiniz?'' sorusunu yöneltti.

Bu soru üzerine Ersöz, doğrudan doğruya İmralı'dan sorumlu olmadığını, ancak 2003 yılında Bursa Jandarma Komutanı iken İmralı'nın da kendisine bağlı bulunduğunu kaydetti.

Ersöz, söz konusu tarihte Hurşit Tolon ve Hasan Atilla Uğur'un görevli olup olmadığı sorusu üzerine de bunu bilmediğini söyledi.

2002-2003 yıllarında Bursa Jandarma Komutanı iken Yüksel Dilsiz'i tanıyıp tanımadığı sorulan Ersöz, sözkonusu kişinin jandarma istihbaratına müracaat edip haber elemanı olarak çalışmak istediğini kaydetti.

Ersöz, bu kişinin radikal dinci örgütlere karışabileceğini söylemesi nedeniyle işe alındığını, ancak açık kaynak kullandığının tespit edilmesi üzerine de çıkartıldığını, kendisiyle direkt bağlantısının olmadığını anlattı.

Hakim Özese'nin, ''Fethullah Gülen, Mustafa Sungur ve diğer dini gruplarla ilgili bir çalışma yapıldı mı?'' şeklindeki sorusuna da Ersöz, başkanlığı döneminde Fethullah Gülen ve diğer dini gruplarla ilgili bir çalışma yapılmadığını belirterek, ''Bunlar gizli tanık 'Faruk'un anlatımlarıdır. Biz sadece terör örgütü boyutunda olan dini gruplarla ilgili çalışma yaptık'' dedi.

Hakim Özese'nin, ''Faruk Demir ve Nuray Başaran, size 4 sayfalık bir darbe planı sundu. Siz o zaman bunu Şener Eruygur'a ilettiniz mi?'' sorusu üzerine Ersöz, bu konuyu üstlerine bildirdiğini ve üstlerinin de araştıracaklarını söylemeleri üzerine başka yapacak bir şeyinin olmadığını ifade etti.

Astları olan Hasan Atilla Uğur ve Mustafa Koç'un yapılan dezenformasyonlarla gelecekleriyle oynandığını, bunun da birtakım yerlerle hesaplaşmak için yapıldığını iddia eden Ersöz, ''Ben general rütbesinden emekli oldum, ama astlarım olmayan bir şeyle suçlandılar. Bu insanların gelecekleri karartılıyor. Bir kurmay subayın en büyük hayali general olmaktır. Bu kişilerin gelecekleriyle oynanmıştır'' diye konuştu.
 

Sivil kişilerle görüşmeler

Ersöz, başka bir soru üzerine de Cem Uzan, Mehmet Emin Karamehmet ve Mustafa Balbay gibi isimlerle üstlerinin talimatı doğrultusunda görüştüğünü anlatarak, bu görüşmelerin kayıt altına aldığını söyledi.

Görüştükleri kişinin sivil ya da asker olmasının önemli olmadığını dile getiren Ersöz, görüştükleri kişilerle yaptıkları konuşmaların daha sonra hem lehine, hem de aleyhine şeyleri doğurabileceğini ve o kayıtların olmaması durumunda da bugün çok farklı şeylerle suçlanabileceklerini savundu.

Bu görüşme belgelerinin daha sonra Jandarma Genel Komutanlığından çalındığını ifade eden Ersöz, şunları kaydetti:

''Bunu yapanın içeriden biri olduğunu sanmıyorum, ama bunu bulmak adaletin görevidir ve üzerinde oynanmıştır. Ben aptal, işini bilmez biri miyim, bunları her formatta yani ses, görüntü ve fotoğraf olarak hazırlayıp saklayayım, ardından da darbecilikle suçlanayım. Devletin arşiv müdürü gibi bu belgelerin tek kişide çıkması tuhaf değil mi?''

Ersöz, emekli olduktan sonra bazı kişilere kitap çıkartmak için aracı olduğu şeklindeki iddialar üzerine de ''Emekli olduktan sonra işi ile evi arasında gidip gelen biri olarak yaşadım. Sade bir Levent bey olarak yaşadım '' dedi.

Ezsöz'ün bazı sorulara ses tonunu yükselterek cevap vermesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Ersöz'e ''Cevap verirken kızmanıza, hiddetlenmezine gerek yok. Siz şu anda rahatsızsınız'' dedi.

Mahkeme Ersöz'e ''Belgelerde anlatılan harp oyunu nedir?'' sorusunu yöneltti.
Bunun üzerine Ersöz, ''Harp oyunu TSK'nın belirli harekat planlarının denenmesi için yapılır. Karargahlar arasında oyuncularla oynanır. Planların denenmesi ve kurmay olacak subayların stratejik olarak yetiştirilmesi hedeflenir. Bu amaçla yapılan bir çalışmadır. Senaryoda adı geçen kişiler semboliktir. Eğitim ve öğretim amaçlı yapılan bir çalışmadır. Benim hatırladığım 1996 yılında 'Yıldız 96' adı altında böyle bir çalışma yapıldı'' dedi.
Haşıloğlu'nun, jandarmada uzun yıllar çalışmış biri olarak JİTEM'den haberi olup olmadığını sorduğu Ersöz, ''Böyle bir teşkilatlanma yoktur. İstihbarat timleri olmuştur. Bu bazı kişilerin kullanımından dolayı efsaneleşmiş bir isimdir. İstihbarat yapılanırken bu ismi kullananlar olmuş. Şimdi de bu isim bir efsane gibi kullanılmaya devam ediliyor''
yanıtını verdi.

Ersöz, ''Selim Gül'' adında birini tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine de bu kişiyle Şırnak Jandarma İl Komutanlığında beraber çalıştıklarını, ast-üst ilişkisi dışında bir ilişkilerinin olmadığını söyledi.

Üye hakim Haşıloğlu, gizli tanık ''İlkadım''ın anlatımlarını hatırlatarak, Ersöz'e Cemil Bayık ile görüşme yapıp yapmadığını sordu.

Bunun üzerine Ersöz, ''Böyle bir görüşme asla olmadı. Bayık'ı çatışma ortamında karşılaşsak çeker vururdum. Başka bir ortamda karşılaşsam alır adalete teslim ederdim. Gizli tanık 'ilkadım', gümrükte kirli işler yapar, kaçakçılıkla uğraşırdı. İstenirse bu kişinin kimliğini açıklarım. Savcılık bu kişileri nereden çıkarıp buluyor? Asit kuyularında insanları öldürttüğümüz söylendi. Hani nerede bu kuyular? İnsanları böyle karalamak çok kolay. 'İlkadım'ın ifadeleri tamamen yalan'' dedi.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese de tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay'ın ifadesinde ''Orgeneraller Erdal Şenel, Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile Tuğgeneral Levent Ersöz rutin olarak olarak her ay özel bir toplantıya katılırlardı. Ben de bu toplantıların bazılarına katıldım. Masrafları gelen kişilerden alınırdı. Ayrıca bu toplantıların yeri her ay değişirdi'' dediğini öne sürerek, bu toplantılar hakkındaki bilgisini sordu.

Ersöz ise söz konusu ifadelerin doğruyu yansıtmadığını belirterek, Mustafa Balbay'ın kendisinden tekrar sorulmasını isteyerek, kendisinin sadece benzeri bir toplantıya katıldığını, ücretlerini kendilerinin karşıladığını, ancak bu toplantıların periyodik ve gizli toplantılar olmadığını söyledi.

Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Mustafa Balbay da kendisinin böyle bir ifadesinin bulunmadığını kaydetti.

Ersöz'ün çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından avukatı Ali Rıza Dizdar savunma yapmaya başladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon