Kazı ve yüzey araştırmaları

Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında İzmir Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, Balçova Termal Oteli'nde ''İzmir Kazıları Bilgilendirme Toplantısı'' düzenlendi.

İzmir ve çevresinde yapılan kazı ve yüzey araştırmalarına başkanlık eden akademisyenler, bakanlık, valilik ve il özel idaresi yetkililerinin katılımıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar ve Araştırmalar Daire Başkanı Melik Ayaz, kültür varlıklarının araştırılması ve korunması konusuna verilen önemin son dönemde en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi.

Ayaz, 2008 yılında İzmir'de 12 Türk, 4 yabancı ekip tarafından yürütülen kazı, 6 yüzey araştırması ve 1 su altı araştırması olmak üzere toplam 23 bilimsel faaliyetin sürdüğünü, ülke genelinde ise toplam 418 bilimsel faaliyetin devam ettiğini dile getirdi.

Kazı ve araştırma faaliyetlerinde sayının artırılmasına değil daha nitelikli çalışmalara önem vermek istediklerini, bu kapsamda yeni politikalar oluşturulduğunu ifade eden Ayaz, iyi olanaklarla donatılmış, üniversitelerin tam desteğini almış kazı evlerinin, en az 10 yıllık kurumsallaşmış programlarla çalışma yürütmesini sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi.
Ayaz, ''Ülke çapında kazı ve araştırmalara ayrılan toplam kaynak 2002 yılından 2008'e yaklaşık yüzde bin artarak 21 milyon 103 bin 473 TL'ye ulaştı. Bu göstergeler, kültür varlıklarının araştırılması ve korunmasına verilen önemi göstermektedir. 2009 yılındaki çalışmalara aktarılacak kaynakla ilgili çalışma devam etmektedir. Temennimiz hiçbir kazının maddi sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacağı yönündedir'' diye konuştu.
Ayaz, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan tarihi eserlerin iadesi konusunda da yoğun çalışmanın sürdüğünü söyledi. Geçen yıllarda bin 532 eserin, 2009 yılında 4 eserin iadesinin sağlandığını anlatan Ayaz, gelecek aylarda yeni iadeler beklendiğini ifade etti.
 

Kaçak kazılar

İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu ise kazılara ayrılan toplam 21 milyon TL kaynaktan 2.1 milyon TL'sinin İzmir'deki kazılarda değerlendirildiğini, ancak İzmir'in, Türkiye'nin bu anlamdaki en zengin bölgeleri arasında yer alması nedeniyle, bu kaynağın yetersiz kaldığını ifade etti.

Tunçsu, kentteki bazı kazı alanlarında kaçak kazılar yapıldığını, güvenlik konusunda kazı ekipleri ve yerel idarecilerin daha iyi çalışması gerektiğine inandığını belirtti.
İzmir'de kazı çalışması için uygun bir iklim yapısının bulunduğunu, 8 ay kazıya elverişli dönem olmasına rağmen mevcut kazıların 1-2 ay sürdüğünü dile getiren Tunçsu, bunun zaman israfına yol açtığını, kazı takvimlerinin tekrar gözden geçirilmesinde yarar gördüğünü dile getirdi.

Toplantıda konuşan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nuran Şahin ise kazılara ayrılan kaynağın aktarılması konusunda kurumlar arasında koordinasyonsuzluk yaşandığını, bu nedenle kentteki kazıların büyük bölümünün geçen yıl ayrılan kaynağın önemli kısmını kullanamadığını söyledi.

Toplantıda il genelinde yürütülen 17 kazıyla ilgili kazı başkanları tarafından bilgilendirme yapıldı. Akademisyenler özellikle kazı evlerinin elektrik ve su konusunda yaşadığı sıkıntılara çözüm bulunmasını istedi.