"Kendimiz için değil sizin için buradayız"

Fotoğraf: Fatih Erdoğdu/Cumhuriyet

Kayıp ailelerinin oluşturduğu "Cumartesi Anneleri" adlı grup, 500'üncü kez eylem yaptı. Grup her hafta olduğu gibi bugün de saat 12.00'da Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Gruba birçok siyasetçi de destek verdi. Grubun oturma eylemi olaysız sona erdi.

500 haftadır soruyorlar FOTO GALERİ

Cumartesi Anneleri'nin temel talepleri, kaybettikleri evlatlarının devlet arşivlerinde kayıtlı akıbetlerinin açıklanması, faillerin yargılanması, Türk Ceza Kanunu'nda zorla kaybetme suçunun insanlığa karşı suç kapsamında zaman aşımına uğramayacak şekilde düzenlenmesi ve Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Gözaltında Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalaması.

500 haftadır evlat ve hakikat peşinde… Edi Bese!

CHP İzmir: Benim annem Cumartesi

500 haftadır kayıpların akıbeti soruluyor

Cumartesi oturmaları ilk kez Emine Ocak'ın oğlu Hasan Ocak'ın 21 Mart 1995'te gözaltına alınması olayı üzerine başladı. 1965 Tunceli doğumlu öğretmen olan Hasan Ocak aynı zamanda İstanbul’da bir çay ocağı işletiyordu. 21 Mart 1995’te Gazi Mahallesi’nde yaşanan devlet terörünün 10 gün sonrasında Hasan Ocak gözaltına alındı. Ailesi Ocak’a ulaşmaya çalıştı ancak emniyet her defasında gözaltı iddiasını inkar etti.

Ocak ailesi, gözaltında kaybettikleri oğullarını, 55 gün sonra kimsesizler mezarlığında buldu. Adli tıp yardımıyla kimliği zor tespit edilen Hasan Ocak'a işkence yapılmıştı. Yaşananlar üzerine Hasan Ocak gibi faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden aileler her cumartesi saat 12:00'de bir araya gelerek kayıplarının akıbetini soruyor.

'Benim oğlum öğretmen, bana oğlumu bulun'
Anne Emine Ocak bulunduğu mahkemelerden birinde "benim oğlum öğretmen, bana oğlumu bulun" dediği için mahkeme düzenini bozmaktan hüküm giydi, 30 gün boyunca Ulucanlar Cezaevi’nde kaldı.

170. ile 200. hafta arasında polis eylemlere sürekli ağır müdahalede bulundu. Toplam 1093 kişi gözaltına alındı, anneler saçlarından sürüklendi, eylemlerde ağır biber gazı kullanıldı.

Ardından Cumartesi oturmalarına 13 Mart 1999 tarihinde ara verildi. 10 yıllık aradan sonra eylemler 31 Ocak 2009'da yeniden başladı.

EYLEMDEN NOTLAR

Eylemlerinin 500 haftasında da Galatasaray Meydanı’nda buluşan Cumartesi Anneleri ve destek veren yüzlerce kişi, kayıpların resimlerinin olduğu pankartı yere serip üzerine karanfiller koyarak oturma eylemine başladı.

12.25: Hanım Tosun, '90'lı yıllarda direnek bu meydanı kazandıklarını söyledi.

Tosun'un ardından, Cemil Kırbay'ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu.

Ardından Söz alan, kayıp Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç, "20 yıl önce onlarla başlayan eylem şimdi on binlerle buluştu" dedi.

12.30: Yıldız, "Biz sadece 500 haftaya ulaşmak için değil, adalet için buradayız" diyerek, eylemlerinin amacına ulaşana kadar süreceğini söyledi.

12.35: Kayıp annesi Zübeyde Tepe, Doğan Güreş'in ölümünü anımsattı. Sonra oğlu için Kürtçe bir şiir okudu

12.40: Kayıp yakını Muzaffer Yedigöl, "mezarsız ölülerin ülkesi"nde eyleme destek verenleri selemladı, "istediğimiz sadece kemikleri" dedi.

12.45: Bu meydanda büyüyen Gülbahar Alpsoy, 500 haftadır direndiklerini belirtti ve Kobanê'deki anaların direnişini selamladı. Alpsoy "Adaleti istemeyeceğiz, adaleti getireceğiz" dedi.

12.55: İkbal Eren, "Kocaman bir aile olduk" diyerek, kısmen de olsa gözaltında kaybedilmelerin önüne eylemlerle geçtiklerini söyledi. İlk hafta ile 500. haftanın aynı olduğunu söyleyen Eren, herkesi bugünkü gibi sahiplenmeye çağırdı.

12.50: Gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan'ın yakını Ahmet Cihan "Bu resimler devletin işlediği cinayetlerin delilidir" dedi. Süleyman Cihan dosyasının failleri belli cinayetlerden biri olduğunu söyledi ve Mehmet Ağar'ın cezasız bırakıldığına dikkat çekti.

13.00: Eyleme Berkin Elvan'ın ailesi de katıldı. Ayrıca çok sayıda sendikacı ve sanatçı da eylemde yer alıyor. Cumartesi Anneleri, üzerinde kayıpların resimlerinin olduğu tişörtler giyerken, desteğe gelen binlerce kişi de karanfiller ve kayıpların resimlerini taşıyor.

13.05: Hasan Gülünay'ın kızı da bu meydanda büyüdüğünü belirterek "Bu meydan ağıt alanı değil" dedi.

Ardından sözü Yüksekova'dan Tahir Canan aldı. Canan "Bunlar siyasi cinayettir" diyerek IŞİD ile devletin aynı vahşeti uyguladığını söyledi.

13.10: Emrah Aydınlar "Her hafta devletten hesap sormaya geliyoruz. Bin hafta da geçse buradayız" dedi. Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in yakını ise 2001'de askeri kışlada kaybedildiklerini vurguladı ve "Katillerimizi tanıyoruz" dedi.

Mukaddes Coşkun da "Bizi artık dünya biliyor" dedi.

13.20: Basın açıklamasının okunmasının ardından eylem sona erdi.