''Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varmalıyız''

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneğini ziyaret ederek, şehit ailelerine, devam eden Kıbrıs müzakere süreci hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, şunları söyledi: ''Şu ana kadar yakınlaşmalar da var, yakınlaşma olmayan hususlar da var. Ancak ben umutlu olmak istiyorum. Çünkü ortada bir sorun vardır ve bu sorunu çözmek zorundayız. Nasıl çözümleneceği konusunda bir mutabakatımız var. Biz de, Rumlar da, bu sorunu barışçı yollardan, müzakerelerle çözmek istiyoruz. Biz bu hedefe bağlı olarak müzakere ediyoruz'' dedi.

Müzakerelere, halkın içinde yaşadığı şartlar ile koşulları değerlendirerek başladıklarını ifade eden Talat, bugünkü olumlu koşulların yaratılması sürecinde en çok acı çekenlerin başında gelen şehit ailelerinin endişe ve düşüncelerinin bilinciyle iyi, sağlam bir barış ve anlaşmanın sağlanması için çalıştıklarını söyledi. Talat, ''Sağlam bir barış derken, geçmiş olayların tekrarlanmaması ve Kıbrıs Türkü'nün bugün elde etmiş olduğu özgür yaşama hakkının ortadan kaldırılmaması, daha da geliştirilmesi, tecridin ortadan kaldırılması ve dünyalı olması gözetilerek, müzakere ediliyor'' dedi. Müzakerelerde en fazla önemi, en ciddi anlaşmazlık noktası olan ve herkesin acı çekmesine neden olan 'Yönetim ve Güç Paylaşımı'na verdiklerini belirten Talat, ''Çünkü Kıbrıs sorunu ondan çıktı, şehitlerimizi onun için verdik'' dedi.

Konuyla ilgili 4-5 ay süren görüşme sürecinde bazı konularda uzlaşıldığı gibi, kavga edilen günler de yaşadıklarına işaret eden Talat, ''Sonuçta Kıbrıslı Türkler'in hassasiyetini, nelerin bizim için önemli olduğunu anlattık. Birçok konuda yakınlaşma sağladık. Bazı konularda yakınlaşma sağlayamadık. Ancak tarafların pozisyonları, aşağı yukarı ortaya çıktı'' dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Talat, mülkiyet konusunu ayrıntıda ele almadan önce ilkeleri saptama yoluna gittiklerini, ancak mülkiyet konusunda ciddi bir yakınlaşma sağlayamadıklarını söyledi. Talat, ''Niyetimiz, Kıbrıs sorununu oluşturan ve 6 başlık altında topladığımız konuları görüştükten sonra mümkünse önümüzdeki ilkbaharda, ikinci tur görüşmelere geçerek, al-veri ele almak ve sonuçta, mümkün olursa, bir anlaşmaya ulaşmaktır'' dedi.

Sürecin doğal sınırları

''Sürecin Türkiye'nin AB üyelik sürecinde sınamaya tabii tutulacağı 2009 sonu ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 2010 gibi doğal zaman sınırları bulunduğuna'' işaret eden Talat, ''2010 yılında bizim Cumhurbaşkanlığı seçimimiz var. Dolayısıyla o tarihe yakın bir zamanda, görüşme sürecine bir ara vermek gerekebilir ki, o arayı vermeden önce mümkün olursa bir anlaşmaya varmak ve bu anlaşmayı halkın onayına sunmak en doğrusudur diye düşünüyorum'' dedi.

Kıbrıs Türkü'nün müzakerelerdeki en büyük destekçisinin Türkiye olduğunu da vurgulayan Talat, ''Verdiği destekle bu süreci götürebiliyoruz. Buna ihtiyacımız var. Bizi dünyada destekleyen tek ülke konumundaki Türkiye'nin bu süreçte bizim yanımızda olması, bizim müzakere gücümüzü artırır'' diye konuştu.