Kılıçdaroğlu, Libya'daki olayları değerlendirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Libya'ya yönelik olası bir askeri müdahaleyle ilgili olarak, ''Hiçbir ülkeye dışarıdan bir müdahaleyi ilke olarak doğru bulmayız. Ama uluslararası camianın duyarlılıklarıyla, olayların çıktığı ülkedeki halkın talepleri örtüşürse yeni gelişmeleri beklemek doğaldır'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Libya'daki olayları değerlendirdi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.03.2011 - 11:24

Kılıçdaroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da konakladığı otelde bir basın toplantısı düzenledi. Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''terör örgütü PKK'nin ateşkes ilanını ertelediği açıklaması'' ve ''hükümet ile PKK arasında görüşme'' iddialarına ilişkin bir soru üzerine, şöyle konuştu:

''Çalışmaların, görüşmelerin ayrıntılarını bilmiyoruz. Görüşmeleri yapan hükümet yetkilileri, onların iradesiyle bu görüşmeler oluyor. Dolayısıyla görüşmelerin alt ayrıntılarını bilmediğimiz için yorum yapmakta zorlanıyoruz. Ama arzumuz, Türkiye'de terörün bitmesi, insanların ölmemesi. Eğer PKK, 'ben yeniden elime silah alıyorum' diyorsa, herhalde Başbakan kamuoyuna bir açıklama yapar. Görüşmeler hangi noktada tıkandı diye Sayın Başbakan'ın açıklama yapması lazım.''

Bir gazetecinin, CHP milletvekili Çetin Soysal'ın ''Öcalan'ın ev hapsinin mümkün olabileceği'' yönünde bir açıklama yaptığını söylemesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Eğer bir yargılama süreci gerçekleşmiş ve bu kesinleşmişse bununla ilgili uygulamanın sürdürülmesi lazım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Libya'ya askeri müdahale olasılığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, hiçbir ülkeye dışarıdan müdahaleyi ilke olarak doğru bulmadıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Ama uluslararası camianın duyarlılıklarıyla, olayların çıktığı ülkedeki halkın talepleri örtüşürse yeni gelişmeleri beklemek doğaldır. İnsanların öldürülmesine 21. yüzyılda insanlar seyirci kalmazlar, baskıcı rejimler olmamalıdır. Demokrasi, insan hakları özgürlükler herkesin hakkıdır. Yoksa gidilip müdahale edilsin ya da edilmesin, bu konuda görüş bildirmek için çok erken.''
 

''Önce tezkerenin hangi gerekçeyle geleceğini bir görmemiz lazım''

Kılıçdaroğlu, ''Türkiye Afganistan'da NATO çerçevesinde asker bulunduruyor. Bunu da bir tezkere sonucunda bulunduruyor. Benzer bir tezkere Libya için gelirse, CHP'nin tavrı ne olur?'' sorusuna, ''Önce tezkerenin hangi gerekçeyle geleceğini bir görmemiz lazım'' karşılığını verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, NATO çerçevesinde olursa ve konu parlamentoya gelirse, durumun değerlendirileceğini ifade ederek, ''Önce Sayın Başbakan imza atacak mı atmayacak mı, kabul edecek mi etmeyecek mi, hangi gerekçeyle kabul, hangi gerekçeyle reddedecek, bunu görmemiz gerekiyor'' dedi.

''Siz de NATO'nun Libya'da ne işi var der misiniz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''(NATO'nun Libya'da ne işi var) diye bir cümleyi ben kurmam'' dedi. Türkiye'de yetkililerin kendi içinde görüşmeleri yapması ve Başbakanı bilgilendirmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Geçmişte de Sayın Başbakan Rasmussen'e karşı çıkmıştı hatırlarsanız, sonra gitti imza attı. Şimdi iradesini açıkça söyledi, önümüzdeki süreci göreceğiz'' diye konuştu.
 

"Kendisi siyasette kararlı bir çizgi hep gösterdi"

Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatına ilişkin ise Kılıçdaroğlu, Erbakan'ın Türk siyasetinde önemli bir isim olduğunu söyledi. Başbakanlığı döneminde Erbakan'ın Türkiye'ye hizmet ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
''Dünya görüşlerimiz farklıydı. Belki ortak paydamız, onun millici olmasıydı. Kendisi siyasette kararlı bir çizgi hep gösterdi. Umuyoruz, ondan sonraki çalışma arkadaşları aynı kararlılığı sürdürmüş olsunlar. Siyasal İslamı Türkiye'de gündeme getiren, konunun arkasında kararlılıkla duran renkli bir kişiydi.''

"Türkiye'nin AB sürecine mutlaka hız vermesi gerekiyor"

Kemal Kılıçdaroğlu, Londra'daki temasları çerçevesinde görüştükleri yetkililerin kendilerine Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin yavaşlamasından kaygı duyduklarını ilettiklerini belirterek, ''Biz de aynı kaygıları paylaştığımızı, Türkiye'nin AB sürecine mutlaka hız vermesi gerektiğini söyledik. İlk Ankara Anlaşması'nı ikinci genel başkanımız İsmet İnönü'nün 1963 yılında imzaladığını, bu süreci büyük bir dikkatle takip ettiğimizi, yavaşlamanın bizi de kaygılandırdığını aktardık'' dedi.

Görüştükleri yetkililere AB'yle ilişkilerin yavaşlamasının sadece Türkiye'yle ilgili bir olay olarak görülmesinin doğru olmayacağını söylediklerini belirten Kılıçdaroğlu, AB yetkililerinin de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini, Türkiye'ye karşı çifte standart uygulamalarının doğru olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin tutumunu eleştirdiklerini kaydetti.

Yeni CHP'nin Türkiye'deki alışık olunan söylemleri büyük ölçüde bozduğunu ve bozmaya devam etiğini savunan Kılıçdaroğlu, Londra'da yaptıkları görüşmelerin de bu ezberleri bozma sürecinin devamı olduğunu söyledi.
 

"Ortadoğu hakları Türkiye'nin Batılı kişiliğine özeniyor"

Temasları sırasında Kuzey Afrika'daki olayları ve Türkiye'nin model ülke olup olmayacağıyla ilgili sorularla karşılaştıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Ortadoğu haklarının Türkiye'nin Batılı kişiliğine özendiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, 21. yüzyılda demokrasi ve özgürlüğün artık bütün toplumların hakkı olduğunu ifade ederek, ''Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, dünyanın değişik yerlerinde insanlar özgürlük ve demokrasiyi istiyorlarsa, insan haklarının daha fazla gelişmesini istiyorlarsa, gelişmesini tamamlayan ülkelerin buna katkı vermesi gerektiğini söyledik. Türkiye özü itibarıyla demokrasiyi özümsemiş, yönünü Batı'ya çevirmiş olan bir ülkedir. Laikliği benimsemiştir, inançlara saygılıdır'' diye konuştu.

Görüşmelerde Türkiye'deki sorunların da gündeme geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Medya üzerindeki baskıları dile getirdik. Medya üzerindeki baskıları dikkatle izlediklerini ifade ettiler. Bu arada yüzde 10 barajı konusundaki düşüncelerimiz soruldu. Yüzde 10 barajının demokrasinin sağlıklı çalışması açısından ciddi bir engel oluşturduğunu, halkın iradesinin parlamentoya tam yansıtmadığını, barajın 12 Eylül ürünü bir yasa olduğunu ve bunun değiştirilmesi konusunda CHP'nin kanun teklifi verdiğini fakat AKP tarafından bunun kabul edilmediğini ifade ettik.''

3. yol

Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik 3. yol söylemleriyle ilgili kendilerine sorulan sorulara ilişkin de şunları söyledi:

''Biz 3. yol söylemine İngilizlerin yabancı olmadığını, İngiliz İşçi Partisi'nin de böyle bir söylem geliştirdiğini ama bizim bir farkımız olduğunu ifade ettik. Doğu ve Güneydoğu'da mevcut iktidarın ve bugün muhalefette olan bir partinin etnik kimlik ve inanç temelli bir siyaset yaptığını, bizim etnik kimliğe ve inanca saygı gösterdiğimizi ama o bölgeye 3. yol olarak girdiğimizi, o bölgenin ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarını çözmek için gittiğimizi ifade ettik.''

Kendilerine yöneltilen yoksullukla ilgili sorular üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Onlara aile sigortasını anlattık. Aile sigortasını yoksulluğu ortadan kaldırmak için yeni bir proje olarak ortaya attığımızı ve bunun kamuoyunda tartışıldığını ifade ettik'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Londra'daki temasları çerçevesinde bu sabah ''Centre for European Reform'' adlı düşünce kuruluşunun toplantısına katıldı, ayrıca İngiliz basın-yayın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. CHP Genel Başkanı bu akşam London School of Economics (LSE) Üniversitesinde bir konuşma yapacak.

 

Türk toplumuyla bir araya geldi

Kılıçdaroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları çerçevesinde bir Türk restoranında yemek yedi ve Türk toplumuyla bir araya geldi.

Yemek öncesinde yanına gelen bir gencin ''İzmir'de aileme telefon ettim, 'Kılıçdaroğlu burada' diye. Aman oğlum telefonlarımız dinlenir' dediler'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Düşünün. Size bir söz veriyorum, iktidar olduğumuzda bu telefon dinleme olayı olmayacak. İnsanlar özgürce istediği siyasi partiyi eleştirecek, CHP dahil. İnsanlar özgürlüğü hayatlarının her alanında hissedecek'' diye konuştu.

''Özgürlük hava gibidir, var olduğu sürece hissetmezsiniz. Ama hava gittiği zaman nefes alamadığınızı hissedersiniz'' diyen Kılıçdaroğlu, Londra'daki Türk vatandaşlarından seçimlerde oy kullanmalarını istedi.

Londra'ya gelme nedenlerinden birinin yeni CHP'yi anlatabilmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Almanya'ya gittik, Sosyal Demokrat Parti'ye anlattık. Brüksel'e gittik, anlattık. Şöyle bir imaj vardı, 'Efendim CHP bütün değişimlere karşı, özgürlüklere karşı, demokrasiye karşı, anayasa yapılacak ona karşı'. Aslında istediğimiz şu, daha uygar, daha çağdaş, daha özgür, daha demokrat bir Türkiye. Herkesin düşüncesini özgürce dile getirebildiği bir Türkiye.''

Türkiye'de ciddi bir baskı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bunun belki Londra'dan hissedilmediğini ancak Türkiye'de bunu hisseden çok sayıda yurttaşın bulunduğunu iddia etti.

Londra'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Siz Londra'da güzel bir yaşam sürdürüyorsunuz. Belki sorunlarınız olabilir, şunun için diyorum güzel bir yaşam sürdürüyorsunuz, en azından telefonlarınızın dinlenmediğinden eminsiniz. Burada iktidarı istediğiniz gibi eleştirebilirsiniz ama Türkiye'de bunu yapmak biraz zor. Gazeteci için zor, yazar için zor, sanayici için zor, esnaf için zor'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu Londra temasları çerçevesinde, bugün London School of Economics (LSE) Üniversitesi'nde bir konuşma yapacak.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler