Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Adam ol adam

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan'ın öğrenci evlerine ilişkin sözlerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi:

"Kalkmış demeç veriyor, şu hale bakın diyor, kız ve erkek öğrenciler aynı yurtlarda kalmayacak, zaten kalmıyorlar ki. Kızların yurdu ayrı, erkeklerin yurdu ayrı. Nasıl bir kafadır bu. Hayatı boyunca yurdun önünden geçmeyen birisi bu kadar ağır bir eleştiriyi nasıl getirebilir. Senin derdin yurt sorunu değil, senin derdin karma eğitimi ben nasıl yok ederim, senin derdin o.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A: ADAM OL ADAM! - VİDEO

Eğer bu ülkede yurt yoksa, sorumlusu kim? TOKİ kalkıyor bir sürü Sovyet tipi evler yapıyor, niye öğrencilere yurt yapmıyor? Efendim yurt yokmuş yeteri kadar. Sen sorumlu değil misin? Bunlar ülkenin sorunlarını bilmeyen insanlar. Kafalarının gerisinde bir şablon var, o şablonu adım adım uygulamaya koymak. Türkiye'yi bir Ortadoğu ülkesi haline getirmek. Herkesin, her yurttaşın özellikle de kadınların bunları bilmesi lazım. Suudi Arabistan'da kadınlar mücadele ediyor, araba kullanacağız diye, yarın sizin için de böyle bir yasak gelirse hiç şaşmayın."

"BİZİM MİLLİ KAHRAMANIMIZDI"

CHP lideri, konuşmasını eski başbakanlardan Bülent Ecevit'i de andı. Kılıçdaroğlu, "Bir liderimiz vardı, adı Bülent Ecevit. 7. ölüm yıldönümünde onu andık. Halk adamıydı, gönül dostuydu, katıksız bir sosyal demokrattı. Bizim milli kahramanımızdı" diye konuştu.

"İNSANIN İÇİ SIZLIYOR, VİCDANI SIZLIYOR, KALDIRAMIYOR"

Geçen hafta hapishanede teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin nikahına katıldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Bu teğmenin nikah şahidi oldum. Duygulanmamak mümkün değil. Anne var, baba var, yakın akrabaları var, küçücük bir odada, bir nikah memurunun önünde nikah şahitliği yaptım. İnsanın içi sızlıyor, vicdanı sızlıyor, kaldıramıyor, gözleriniz doluyor, böyle bir tabloyu Allah kimseye yaşatmasın. Bütün eğitiminiz boyunca hep birinci olacaksınız. Ve sizi alacaklar sizin bilginiz dışında telefonunuza yükleme yapacaklar ve sizi hapse atacaklar, bunu kaldırmak mümkün değil" dedi.

BAŞBAKAN'A "YEZİD" YANITI

Tarihimizden kaynaklanan acılar olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Kerbela acısı da vardır. Hz. Hüseyin'in Kerbela çöllerinde şehit edilmesi.Hz. Hüseyin'den söz edenlerin içlerindeki Yezid'i çıkarmaları gerekir" diyerek şöyle devam etti:
"Kerbela zalime karşı direnmektir. Asla ve asla iktidara biat etmedi. Doğruluktan ayrılmadı Hazreti Hüseyin. Ama onu katlettiler. Bu çok derin bir acıdır ve hepimizin gönlündedir."

"HİÇBİR SOSYAL DEMOKRAT LİDER DÜNYANIN ZENGİN BAŞBAKANLARI ARASINA DA GİRMEDİ"
CHP'ye zaman zaman eleştiriler yöneltildiğini ifade eden CHP lideri, "Ama üç konu var ki bu konuda hiç kimse CHP'ye eleştiremez. Bunlardan birisi demokrasidir, ikincisi özgürlüklerdir, üçüncüsü cumhuriyettir. Bunlar CHP'nin mayasında olan temel kavramlardır. Hiçbir CHP'li şahsi ikbalini düşünmemiştir. Bakın bütün liderlere, vefat ettiklerinde bıraktıkları mirasa bakın. Hiçbir sosyal demokrat lider yırtık ayakkabıyla siyasete girmedi ama hiçbir sosyal demokrat lider dünyanın zengin başbakanları arasına da girmedi. Demokrasi konusunda kimse CHP'nin eline su dökemez" diye konuştu.

KADINLARA SESLENDİ

Hiçbir zaman dini siyasete alet etmediklerinin altını çizen CHP lideri konuşmasında özetle şunları söyledi:
"Kadın erkek eşitliğine inanan bir siyasal partiyiz. Birileri diyor ki, 'ne demek kadın ve erkek eşit olacak', diyor. 'Kadın ve erkek hiç eşit olur mu' diyor. Zekaya bakın. Zeka pırıltısına bakın siz.
Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Eğer siz erkeklerin sahip olduğu haklara sahip olmak istiyorsanız adresiniz belli, yeriniz belli, o adres CHP'dir.
Hakkınıza sahip çıkın. Sonuna kadar mücadele edin. Kadın tarlada kocasıyla beraber çalışmıyor mu? O kadın da hakkını aramalı, o da milletvekili olmalı, belediye başkanı olmalı, ne eksiği var kadının.
Son 10 yılda kadına yönelik şiddet yüzde 1400 arttı. Her kadının düşünmesi lazım.Kim bunun sorumlusu Diktatöre sorarsanız, CHP.
2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66. 2013'te 842 çıktı.
Mağdur olan kadın, dövülen kadın, öldürülen kadın, sürülen kadın, kusura bakmayın AKP'ye oy verenler de bazı kadınlar, onlar da artık dirensinler.
Kadının bedeni ve giysisi üzerinden siyasete son. Kadın nasıl giyinecekmiş, sana ne?
Cambaza bak politikasını uyguladılar, kadının haklarını parça parça elinden aldılar. Şimdi kadınların uyanma zamanı. Demokrasi geriye gidiyorsa bunun en ağır faturasını bu ülkenin kadınları ödeyecektir.

"UTAN, UTAN, BOYUNDAN UTAN"

Ne diyordu, efendim Kabataş İskelesi'nden türbanlı bir kadın altı aylık çocuğu var, 50-60-70 kişi birden saldırmış.Ne demiştim yalancıdan başbakan olmaz. Niye bu tahriki yapıyor. Efendim bak başörtülü kadına bu ülkede böyle yapılıyor. Utan, utan, boyundan utan. Böyle yalan atılır mı? Böyle yalan söylenir mi? Her tarafta mobese kamerası var, burada yok. Bizim dünya çapında bir yalancımız var.

"KİM KADIN İSTİHDAM EDİYORSA ONUN SİGORTA PRİMLERİNİN BİR KISMINI DEVLET ÖDEYECEK" ÖNERİSİNİ GETİRDİ

Sen, kadınların çalışma yaşamında daha fazla yer almasını mı istiyorsun. Eğer istiyorsan adam gibi öneri getiriyorum. Kim kadın istihdam ediyorsa onun sigorta primlerinin bir kısmını devlet ödeyecek. Getirebilirler mi, getiremezler.
Halkı kandırarak, hedef değiştirerek asıl amacına ulaşmak istiyor. Kadını nasıl çalışma yaşamının dışına iterim diye.
Sana bu kadar ağır cezayı fatura eden iktidara oy vermeyeceksin."

ÜÇ ŞAİRDEN DİZELER OKUDU

İstanbul'un dünyanın en güzel kentlerinden birisi olduğunu belirten CHP lideri, "Kimliksizleştirilmeye çalışılıyor. O bütün güzellikler ranta kurban edilmek isteniyor ama her şeye rağmen İstanbul çok güzel" dedi.
Kılıçdaroğlu üç şairden, Necip Fazıl, Orhan Veli, Yahya Kemal'den İstanbul ile ilgili dizelerini okudu.

"GÖREVİ NE, KADIKÖY'DEN GELEN VAPURLARI DİKİZLEMEK"

"İstanbul'a giden bir başka adam daha var" diyen CHP Genel Başkanı şöyle devam etti:
"Dolmabahçe'ye oturuyor. Görevi ne, Kadıköy'den gelen vapurları dikizlemek. Kadıköy'den gelen vapurlara gerçekten bakabilirsiniz. Hayat var orada, coşku var orada, İstanbullular var orada, insanlar sohbet ediyorlar. İstanbulluları görürsünüz o vapurda. Bunu seyredebilirsiniz, çok güzel bir şey. Ama bir de kötü niyetle seyretmek var. Bakın, ne diyor 'Dolmabahçe'de ofisimin önünde Kadıköy'den gelenlerin durumunu görüyorum. Bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil'. Nedir senin değerlerin. İnsanı sevmek değil mi senin değerin. Nefret mi duymaktır? Birisiyle bir bankta oturursun sohbet edersin, bunu saygıyla karşılarsın, Tayyip Erdoğan olarak ben bunu saygıyla karşılamıyorum. Ne diyorduk, böyle bir adamın olduğu ülkede demokrasiden söz edilemez. Bunu ancak bir diktatör düşünebilir.

"SEVSİNLER SENİN DAVANI"

Dikizci dedim diye dava açmış, yüz bin liralık dava açmış. Sevsinler senin davanı. Sen istediğin kadar dava aç. Açmazsan namertsin.
Türk Dil Kurumunun sözlüğüne baktım, dikizlemek nedir diye, gözetlemek diyor bir şeyi. Ne var bunda ama niyet önemli senin niyetin farklı. Sen kadına birey olarak bakmıyorsun, insan olarak bakmıyorsun, senin niyetin farklı.
Dikizci dedim, vallahi haklıyım. Samimi söylüyorum haklıyım. Bundan en ufak bir endişe de duymuyorum.

"60 YAŞINA GELDİN, 60 YAŞINDASIN"

Sen bu ülkenin insanlarına nefret dolu bakamazsın. Önyargıyla bakamazsın. Önyargılarından arın biraz, adam ol, adam ol.60 yaşına geldin, 60 yaşındasın sen. Nasıl bunu yapıyorsun sen, kadınlara nasıl böyle bakıyorsun sen. Beğenmiyormuş beyefendi.
Bugün bir laf daha etmiş. Öğrenci yurtlarıyla ilgili olarak ben damdan düştüm, bunu biliyorum diyor. Damdan nasıl düştüğünü bir anlatmasını isterim. Neyi yaşadın? Geçmişinde ağır travmatik sorunları olmayanların böyle bir ifade kullanması mümkün değil.
Bu dikizci zihniyet bu ülkeye demokrasiye getiremez. Özgürlüğü getiremez. Laiklik de getiremez.
Dikizciliği söylemenin normal olduğu bir yapı, ülkeyi düşünün, ben söylüyorum dikizcilik yapıyorsun sen diye yani gözetliyorsun sen ki sen söylüyorsun ben söylemiyorum. Çıkıyorsun diyorsun Dolmabahçe'de kadınlara bakıyorum, vapurdan geçen kadınlara bakıyorum.
Dikizcilik yaptığını itiraf edeni normal bunu eleştireni de anormal olduğu bir Türkiye yaşıyoruz, bir de böyle garabet var.
Ben gözetliyorum diyor, bakıyorum diyor. Bu normal sayılıyor. Ben bunu eleştiriyorum bu anormal sayılıyor.

"DİKİZCİDEN BAŞBAKAN OLMAZ"

Sadece Dolmabahçe'de oradaki vapurdaki kadınları dikizlese tamam diyeceğiz. Evimizi dikizliyor. Telefonlarımızı dinliyor. Özetle dikizciden başbakan olmaz."
Laiklik konusuna da dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Laikten Erdoğan hiç söz etmez ama Mısır'a gitti konuştu. Güzel şeyler söylemiş aslında. Nerede söylüyor, Mısır'da, Türkiye'de söyleyemiyor" diyerek şöyle devam etti:
"Laiklikten neden söz etmiyorsun? İnançların güvencesidir laiklik. Laiklik sadece devletin din ve inançlar karşısında tarafsızlığı değildir. Referansın akıl olduğu bir anlayıştır. Aklı önceleyen bir sistemin adıdır. İşi ehline verin demektir. İşi ehline neye göre vereceksiniz, dine göre değil, inanca göre değil, yaşam biçimine göre değil, ehliyetine göre vereceksiniz. Devlet akılla yönetilir. Aklı kullanacaksınız.
Bunlardan birisi kalktı açıklama yaptı, sözde bakan, Efendim diyor 'biz Müslüman bir ülkeyiz, bizden mucit çıkmaz, o nedenle biz ara eleman yetiştirmek zorundayız.' Sen kusura bakma ama Müslümanlığı bilmiyorsun. Aklı o kadar tutulmuş ki.
Laiklik sizin teminatınız benim diyen adamdan laik olmaz. Kimsin sen, 76 milyonun sahipliğinden söz ediyor, kimsin sen?
Akıl tutulması ile ülkeyi yönetemezsiniz."

ŞAFAK PAVEY İLE BİRLİKTE OTURDU

Kılıçdaroğlu grup toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ile birlikte oturdu. Grup toplantısını izleyenler arasında teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin babası da vardı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Atina'da yapılacak camiye parti olarak destek vereceklerini söyledi.

CHP LİDERİNDEN KIRKPINAR BAŞPEHLİVANI'NA BEŞİBİRYERDE

Kırkpınar başpehlivanı olan İsmail Balaban'a CHP lideri, beşibiryerde taktı.