Kılıçdaroğlu'ndan vatandaşa yapılan dolar çağrısına yanıt: Erdoğan bozdurdu mu?
Meclis’te konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, liderlere “Servetlerimizi açıklayalım” diye seslendi. Erdoğan’ın “dolarları bozdurun” çağrısını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Albaraka Türk’te 200 bin doları var. Bozdurdu mu merak ediyoruz” diye konuştu. Bakan Bozdağ ise elindeki dekontu gösterdi ancak CHP’lilere vermedi.
<video:640707>
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, “Hükümete çok açık sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu” diye sordu. Kılıçdaroğlu, tüm liderlere seslenerek, “Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım. Dolar nerede vardı? Ayakkabı kutusuna istif edilmişti” dedi.
2017 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Kılıçdaroğlu şu görüşleri dile getirdi:
Uzlaşmayı bozan bakanlar: 25 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Saray’a davet etti, gittik. Bana göre 2 konuda uzlaşma sağlandı. Birincisi adalete vurgu yaptım ve bugün yargının bağımsız olmadığını söyledim. Görüş birliği sağlandı, komisyon kurulması ifade edildi. İkinci konu; 15 Temmuz’da 3 asker linç edildi. Sorumlu olan komutandır. Onların yargılanması lazım. ‘Evet doğrudur’ dediler. Ama uzlaşma komisyonu iki toplantının ötesine geçmedi. Uzlaşmayı bozan biz değiliz, arkada oturan bakanlar.
Tokmağı Saray vuruyor: Her bakanın davulu vardır ama ses çıkaracak kimse Saray’dadır. Bunu kabul etmeyiz. Yürütmenin iradesine kimse gölge düşürmemeli. OHAL’e “Hayır” dedik. Eğer bir hükümet işkenceyi savunursa, orada Türkiye’nin saygınlığına gölge düşer.
İnanmayın: Hükümet ‘Bu öyle bir örgüt ki haberimiz yoktu. Bize ihanet ettiler’ diyor... Bunlara inanmayın, bunların tamamının haberi vardı. Türkiye’yi adım adım darbeye hazırlayan kim? Siyaset kurumu. 2 temel örnek vermek isterim. Biri Mehmet Dişli. Akıncılar’da darbeyi yöneten kişi. FETÖ’nün asıl sorumlusu Mehmet Dişli’yi orada tutan mı yoksa Bank Asya’ya para yatıranlar mı? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderenler mi suçlu yoksa YAŞ’ta FETÖ’cülerin ihracını engelleyenler mi suçlu! Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir ve daha önceki hükümetlerdir. Aldatıldıysan namusunla şerefinle çekilirsin köşene.
Öksüz’ü kim kontrol ediyor: Adil Öksüz olayı. Merak etmiyorsunuz kim bu? Herkesin eli kelepçelenirken bu beyefendinin eli neden kelepçelenmiyor. Hükümete çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu? Adil Öksüz sıradan gariban bir adam değildir. Kontrollü bir insandır. Kim kontrol ediyor onu?
Putin yetinmedi: Cumhurbaşkanı, “Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için girdik” diyor. Bir gün sonra MGK toplandı ve kendi başkanını yalanladı. Putin bununla yetinmedi. Çıkacaksın açıkça söyleyeceksin. Çıktı bir gün sonra “Fırat Kalkanı’nın amacı ülke veya kişi değil teröristlerdir.” Benim ağrıma gidiyor.
Kıbrıs’ta gizli anlaşma: 18 adamız işgal altında. Milliyetçilik nerede? Bir zamanlar ayaklarının altındaydı. 18 adada Yunan bayrağı dalgalanıyor. Komisyonda soruyoruz neden müdahale etmiyorsunuz diye, istişare ediyoruz diyorlar. Kıbrıs’ta yüzde 29’a düşürüyorlar toprağı, pazarlıklar gizli kapaklı yapılıyor.
Cumhurbaşkanı dolarlarını bozdurdu mu?: Dünyada kriz yok. Türkiye’de siyasette yaşanan kriz ekonomiyi vuruyor. Sayın Cumhurbaşkanı dolar bozdurma çağrısı yağıyor. Kendisinin Albaraka Türk’te 200 bin doları var. Kendisi bozdurdu mu merak ediyoruz. Bozdurduysa dekontunu açıklasın. Bütün liderlere sesleniyorum. Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım. Ama bu ülkenin cumhurbaşkanı birikimini dolara yapmış.
Dolar ayakkabı kutusunda: Döviz üzerinden borçlanma hakkı getirdiler. Şimdi de doları bozdurun. 1 kuruşluk dolar maliyeti, 2 milyar 100 milyon lira. Dolar nerede vardı? Ayakkabı kutusuna istif edilmişti. Hani diyorlardı ya, “Oğlum paraları bozdurdun mu” getirsin bozdursun.
Bozdağ dekontu vermedi
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından Adalet Bakanı Bozdağ, Erdoğan’ın döviz hesabıyla ilgili olduğunu söylediği dekontu göstererek, “Cumhurbaşkanı’na vurmak kaybettirir” dedi. Bozdağ, CHP’lilerin ısrarları üzerine “Aksini ispat ediyoruz hâlâ bunu ver diyor, elimde size gösteriyorum” dedi, ancak dekontu vermedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ne zaman bozulmuş, nerede bozulmuş? Milletin vekiliyiz, bize yollayın dekontu görelim” dedi.
‘Bütçe anayasaya aykırı’
Kılıçdaroğlu “Bütçe, anayasaya, iç tüzüğe aykırı. Anayasa açık ve net, Bakanlar Kurulu’na, “KHK ile bütçede değişiklik yapma yetkisi verilemez” diyor. Biz bıraktık hükümeti, bütün yetkileri maliye bakanına veriyoruz. İstediği ödeneği alıyor, istediğini veriyor. O zaman bu parlamentonun iradesi nedir? Bu anayasaya aykırı” dedi.
DARBE GİRİŞİMİNİN 12 SONUCU Kılıçdaroğlu konuşmasında karşı darbe sonuçlarını ise şöyle sıraladı: 1. OHAL kararnameleriyle TBMM devre dışı bırakılmış, iradesi istismar edilmiştir. Buna başta TBMM Başkanı göz yummuş, uyarı dahi yapma gereği duymamıştır… 2. Bu süreçte “kolektif suç” yaratılmış, açıkça evrensel hukuk kuralları çiğnenmiş, Türkiye’nin itibarı ile oynanmıştır. 3. OHAL ile muhalif medya susturulmak istenmiş, gazeteler televizyonlar, radyolar kapatılmış, hapishanelerinde 146 gazeteci ile Türkiye dünyada kara listeye alınmıştır… 4. 12 Eylül döneminde akla gelmeyen, cesaret edilemeyen hukuk dışı uygulamalara başvurulmuştur. 5. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, Hükümet, BM’ye başvurarak, OHAL uygulaması ile “adil yargılamayı” rafa kaldırdığını, “tutulanlara insanca davranmayacağını” dünyaya resmen duyurmuştur. 6. Darbe girişiminde bulunanlarla mücadele hukuk zemininden çıkmış, mücadele, adeta bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edilmiştir. 7. İş dünyası, STK’ler, sendikalar konuşamaz noktaya getirilmiş, dünyada karşı darbe algısı güçlenir hale gelmiştir. 8. Üniversiteler susturulmuş, darbe girişimiyle hiçbir ilgisi olmayan yüzlerce akademisyen ya hapse atılmış ya da görevlerine son verilmiştir. 9. Yaratılan atmosfer nedeniyle suçlu suçsuz demeden, araştırmadan hâkim, her önüne geleni tutuklamıştır. Çünkü tutuklamasa FET Ö terör örgütü ile irtibatlandrılacağı endişesine kapılmıştır. 10. Şu anda Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Herkes her an tutuklanabilir, gözaltına alınabilir, mal varlıklarına el konulabilir. 11. Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Hukukun üstünlüğü kuralı çalışmamaktadır. Türkiye bir istihbarat devletine dönüşmüştür. 12. Güçler ayrılığı ilkesi fiilen çalışmamaktadır. Yetkilerin tek elde toplanması gerçeği, Türkiye’ye ve demokrasisine ciddi zarar vermektedir” |
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu