Kitap 'okumak' suç
"Terör" suçlamasıyla sorgulanan 10 öğrencinin önüne, evlerinden çıkan 'örgütsel doküman'lar konuldu, "Bunları sizinle birlikte okuyan kimler var" diye soruldu.
ODTÜ’deki olaylı protesto gösterisine ilişkin gözaltına alınan 10 öğrenci, “Terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak”la suçlandı. İki öğrenci savcılık sorgusunun ardından, 8 öğrenci de tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldı. Öğrencilerden biri hakkındaki başka bir dosya nedeniyle yeniden emniyete götürüldü. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde “susma haklarını” kullanan öğrencilere, “ODTÜ’teki eyleme kimin talimatıyla katıldınız, amacınız nedir” diye soruldu. Öğrencilerin evlerinde bulunan çok sayıda kitap, dergi, afiş ve fotoğrafa da “örgütsel doküman” denilerek el konuldu. Polisler, öğrencilere kitapçılarda satılan ve yasakları kaldırılan Nihat Behram’ın “Darağacında Üç Fidan”, Lenin’in “Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı” gibi kitapları ile Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın fotoğraflarını gösterip “Bunları nereden temin ettiniz? Bunları sizinle birlikte okuyan kimler vardır” şeklinde sorular yöneltti. Soruşturmadaki arama ve gözaltı kararında belirtilmeyen “örgüt”, polis ve savcılık sorgusu sırasında ortaya çıktı. Aramalarda ele geçirilen pankart, kitap, dergi, afiş ve fotoğraf gibi delliler ile katıldıkları eylemlerden yola çıkan savcılık, öğrencilere “DHKP/C, MLKP, DSİH, Dev-Yol” gibi terör örgütlerine üye olup olmadıkları, bu “örgütler adına” ODTÜ protestosuna katılıp katılmadıklarını sordu.
“Göktürk-2” törenine katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’de protesto edilmesine ilişkin başlatılan “terör” soruşturmasında gözaltına alınan 10 öğrenci, Ankara Emniyeti TEM Şube Müdürlüğü’nde sorgulandı. Bir öğrenci dışında, 9’u Emniyette susma hakkını kullandı. İki öğrenci ise açlık grevine başladı. Öğrenciler, sadece su ve şeker aldı. Öğrenciler, Emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. 10 öğrenci, soruşturmayı yürüten savcı Sadık Bayındır tarafından sorgulandı. Bu arada hakkında gözaltı kararı bulunan 2 öğrencinin ise yakalanamadığı öğrenildi.
Polis: Sn. Başbakanımız
Emniyette öğrencilere tartışma yaratacak sorular yöneltildi. Edinilen bilgiye göre, Hopa soruşturmasında olduğu gibi evlerden çıkan kitap, dergi ve fotoğraflar öğrencilerin önüne delil olarak getirildi. Sorgu tutanağında ODTÜ’deki protesto anlatılırken, Başbakan Erdoğan’dan “Sn. Başbakanımız” olarak bahsedildi. “Terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet, kamu malına zarar vermek, görevli memurları darp ve etkin direnme” ile suçlanan öğrencilere, ilk olarak şu sorular yöneltildi: “ODTÜ’de yapılan protesto eylemine kim veya kimlerin talimatı ile katıldınız? Örgütsel bağlamda atılan sloganlara niçin eşlik ettiniz?”
İkinci bölümde ise öğrencilerin evlerinde ele geçirilen kitap, dergi ve fotoğraflara ilişkin sorular yer aldı. Tutanaklara göre, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Bölümü öğrencisi Mert Atmacı’nın evinde, “haki renkli parka”, Deniz Gezmiş posteri, Mahir Çayan kartpostalı, Lenin’in resmi ile Ekim Devrimi başlıklı Kaldıraç imzalı afiş, Ernesto Che Guevara’nın resminin yer aldığı Özgür Lise imzalı afişler, İşçi gazetesinin sayılarına el konuldu.
Atmaca’ya, bunlara ilişkin şunlar soruldu: “İkamenizde yapılan aramalarda elde edilen ve örgütsel olduğu değerlendirilen dergi, kitap, kartpostal ve afişleri nereden, ne şekilde temin ettiniz? Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi (DSİH) terör örgütü ve örgüt mensuplarını övücü mahiyetteki materyalleri örgütlü bilincinizi geliştirmek için mi ikametinizde bulundurmaktasınız? Bunları sizinle birlikte okuyan kimler vardır?”
4+4+4 eylemi de soruldu
ODTÜ Mimarlık Bölümü öğrencisi Cem Dursun’a, Sıhhiye’de KESK’in düzenlediği 4+4+4 protestosuna “kimin talimatı doğrultusunda katıldığı, ‘işkencecilerden hesap sorduk, soracağız’ şeklinde neden slogan attığı” soruldu. Dursun’un evinde yapılan aramalarda, Nihat Behram’ın “Darağacında Üç Fidan” kitabı, Yürüyüş ve Tavır dergileri, İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın resimleri de delil olarak götürüldü. Dursun’a da bunları nereden bulrqduğu ve kimlerle okuduğu soruldu.
Emniyette ifade veren ODTÜ İnşaat Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Güven Kazım Altunkaya ise protesto gösterisine herhangi bir talimatla gitmediğini belirterek, “Olay saatinde dersteydim” dedi.
Aynı zamanda ODTÜ Dağcılık Kulübü üyesi de olan Altunkaya, saat 17:00 sıralarında patlama ve insan seslerinin geldiğini, yaralı öğrencilere ilkyardımda bulunduğunu söyledi.
Kendisine taş atarken çekildiği iddia edilen fotoğraflar gösterilen Altunkaya, “Bu kişi ben değilim. Olay yerine gittiğimde karanlıktı. Bu fotoğraflar gündüz çekilmiştir” dedi. Altunkaya’nın evinden ise “Diyalektik ve Tarihsel Materyalizmin Abecesi”, Lenin’in “Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı” gibi kitaplar çıktı.
Altunkaya, bu kitaplara ilişkin “Herhangi bir yayınevinde bulunabilecek kitaplardır” dedi.
‘Uzun eşek’ de dosyada
Dosyada Altunkaya’nın işlediği suçlar şöyle sıralandı: “... Yüzü kapalı bir şekilde Çevik Şube Müdürlüğü personeli tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ‘Birdir bir’ oynandığı, çevik kuvvet tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ‘uzun eşek’ oynadığı belirlenmiştir.”
Delil sonra bulunacak
Öğrencilerin tutuklanmasını isteyen savcı Bayındır, delil toplama işini ise sonraya bıraktı. Savcı, Emniyet’e yazı yazarak, öğrencilerin “terör örgütleri ile irtibatlarının bulunup bulunmadığının kapsamlı şekilde araştırılması”nı istedi. Öğrencilerin hâkimlik sorgusuna öğrencilere destek amacıyla Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ile Başkan Yardımcısı Sema Aksoy da katıldı.
‘Demokrasi nerede kaldı’
10 öğrencinin sorgusu sürerken, dışarda aileleri ve arkadaşları “adalet nöbeti” tuttu. Adliye önünde polis tarafından yoğun güvenlik önlemi alınırken, sorgunun yapıldığı yerin girişine kimse yaklaştırılmadı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ile İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de adliyeye gelerek, süreci takip etti. Adliye önünde toplanan grup, soğuk havaya rağmen adli süreç bitene kadar bekledi, sloganlarla gözaltıları protesto etti.
Adliye önünde oğlu Mert Atmaca’yı bekleyen baba İrfan Atmaca, oğlunun serbest bırakılması konusunda umudunun olmadığını söyledi. Atmaca, “Dün (önceki gün) akşama kadar umudum vardı. Ancak Başbakan Erdoğan, olaylara ilişkin konuşup, müdahil olunca umudum da bitti” diye konuştu. Anne Semra Atmaca ise gözyaşlarını zorlukla tutarken, “Benim çocuğum iyi bir çocuktu. Namuslu, dürüsttü” dedi. Cem Dursun’un babası emekli memur Özkan Dursun ise gözaltılara tepkisini “Sözün bittiği yerdeyiz. Sabah 7’de evimizi basıp, oğlumu götürdüler. Psikolojimizi bozdular. Hani demokrasi nerede kaldı?” sözleriyle gösterdi. Dursun, kızının düğün CD’lerinin dahi polisler tarafından götürüldüğünü söyledi. Cem Dursun’un annesi Binnaz Dursun, sabah evinin basılmasının tuhafına gittiğini belirterek, “Protesto toplumsal bir olay. Oğlum kimseyi öldürmedi, gasp etmedi” dedi.
Binali Bozkurt ise polislerin oğlu Mustafa Bozkurt’u gözaltına almaya, yanlarında iki komşusunu da getirerek geldiğini kaydetti. Kızıldere’ye ilişkin 30 yıllık bir kitabına el konulduğunu belirten baba Bozkurt, cam vitrinde sakladığı av malzemelerinin içinden iki bıçağın dahi götürülmesini eleştirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu