'Kıymetli olan statlar değil, 19 Mayıs'tır'

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ağaçlandırma protokolü törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın Ankara dışında statlarda kutlanmamasına yönelik genelgenin hatırlatılması üzerine Bozdağ, Milli Eğitim Bakanlığının gönderdiği bir yazının kendi içerisindeki idari bir düzenleme olduğunu bildirerek, ''Bu noktada 19 Mayıs'ın kutlanmış olması önemli olandır. 19 Mayıs'ın tarihi önemi nedeniyle onun yaşatılması, gençliğe atfı nedeniyle gençlikle ilgili değerlendirilmelerin yapılması, Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve daha sonra modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinin başlangıcı olması nedeniyle bizim tarihimizde önemli bir dönem noktasını oluşturmuş olması hepimiz için son derece önemlidir'' dedi.

Bozdağ, şöyle devam etti: ''Önemli olan, bu önemin değişik vesilelerle her yıl bir defa da olsa kutlanması, dile getirilmesi değerlendirilmesidir. Bunun yerinin önemli olduğu kanısında değilim . Önemli olan bunu kutlamaktır, önemli olan bunu değerlendirmektir, önemli olan bu konuyu anlamaya anlatmaya çalışmaktır. Bunun yerine önem atfedenler işin esasının kıymetini görmeyenlerdir. Kıymetli olan statlar değil 19 Mayıs'tır, 19 Mayıs'ta başlayan harekettir. 19 Mayıs'tan başlayan hareketin doğurduğu sonuçlardır. Biz bu sonuçlar üzerinde konuşalım, değerlendirelim. Mekanlara ilişkin değerlendirmeler şekilci anlayışların ortaya koyduğu şeylerdir, öze bakmak lazım özde bir değişiklik yok. Şekle takılıp kalırsak Türkiye özü hep kaybeder. Şu anda özde bir değişiklik yok, 19 Mayıs kutlamaları devam edecektir.''

Başbuğ'un yargılanması

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasının kendisini de üzdüğünü ifade eden Bozdağ, devam eden soruşturmanın hukuk çerçevesinde, makul sürede sonuçlanmasını temenni ettiğini kaydetti. Bozdağ, ''Maddi gerçek hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Maddi gerçek kısa sürede ortaya çıkarılırsa zaten bu konudaki tartışmalar da kendiliğinden son bulacaktır. Umarız yargılama süreci hızla devam eder ve maddi gerçek adaletli ve hakkaniyetli bir biçimde ortaya çıkar ve bu tartışmalar ona göre yeni bir şekil alır'' dedi.

Hukukun karşısında herkesin eşit olduğunu vurgulayan Bekir Bozdağ, ''Demokrasilerde hukuk devletlerinde olan da budur. Bunu yadırgamamak lazım. Demokratik ülkelerde kişilerin sıfatları, makamları, mevkileri başka özelliklerine göre hukuk devletinin cari olduğu demokratik ülkelerde yargılama yapılırken hukukun gerekleri neyse ona uyulur. O da uygulanır'' diye konuştu.

Başbuğ'un hangi mahkemede yargılanması gerektiği konusunun hukuki bir konu olduğunu kaydeden Bozdağ, ''Başbuğ'un hangi mahkemede yargılanacağına ilişkin değerlendirme yapmayı doğru görmüyorum, özel bir durum ve bu konuda kararı verecek olan yargılamayı yapan mahkemedir. Ama ben asker kişilere ilişkin anayasanın 145. ve 148. maddelerinin birlikte değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. 145. ve 148. maddeler özel maddelerdir. 145. madde asker kişilerin görevleri ile ilgili tanımı içeriyor. 148. madde de bu tanıma ilişkin bir yargılamada mahkeme tayini konusunda bir istisnayı içeriyor. Bu istisnalara kim karar verecek, tabii ki kanunu uygulayacak mahkeme" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''KCK operasyonları'' çerçevesinde bugün yapılan aramalara ilişkin de ''Herhangi bir konuda suç işlendiğine ilişkin bir ihbar, şikayet veya kamu görevlilerinin yasalardan kaynaklanan resen tahkiki gereken birtakım konular varsa bunlara ilişkin inceleme araştırma yapmak yasal görevleridir'' dedi.