Kızılay'a Meydan: Ya Özerklik Sorunu?
Merkezi yönetimin yerel yönetimlerle ve özel olarak da belediyelerle ilişkisi her dönemde belli gerilimlere konu olmakla birlikte, mevcut hükümetin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan Başbakanlık’a gelen Sayın Tayyip Erdoğan’ın belediyelere yaklaşım ve müdahale biçimi, bu ilişkiyi daha da ilginç hale getirmiştir. Özellikle İstanbul’da yapılan yatırımların büyük bölümünde, Başbakan’ın kendi sorumluluk alanının çok ötesine geçen ve belediyelerin içişlerine müdahale anlamına gelebilecek türden davranışlarına sık sık şahit oluyoruz. Selden 3. köprüye, tüp geçitten otellerin emsal artışlarına kadar birçok konuda, bu konulardan birinci derecede sorumlu Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş susuyor, Başbakan gerekli kararları veriyor ve basına açıklıyor.
Bu tür kaygıların duyulduğu bir ortamda bu ilişki bir başka boyuta taşındı. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık Başbakan’ı ziyaret ederek, Kızılay’ın meydana kavuşması ve yayalaştırılması konusunu görüştüğünü basına açıkladı ve Başbakan’ın bu konularda kendilerinden daha radikal bir tavır içinde olduğunu ve meydan ve yayalaştırma konusunda olumlu bir bakışı bulunduğunu aktardı. Kuşkusuz, Başbakan’ın, hepimizin kaygısını duyduğumuz bu konularda olumlu bir düşünce içinde olması ve muhalif partilere ait belediye başkanlarıyla olumlu iletişimi sevindiricidir. Kuşkusuz bu görüşme, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kişiliğinde simgeleşen olumsuzlukları aşma ve bu yaklaşımı zor duruma düşürme yönünde bir manevra olarak da değerlendirilebilir. Ancak bu gelişmeden duyduğumuz bazı kaygıları da paylaşmakta yarar var.
Birincisi, İstanbul örneğinde olduğu gibi, Başbakan’ın kent yönetimlerine gelişigüzel müdahale geleneğine sahip olmasıdır. Bu tür bir açılımın ardından, Başbakan’ın Ankara’nın sorunlarına ilişkin olarak, İstanbul’da yaptığı gibi, gelişigüzel müdahalelere yönelmesi şaşırtıcı olmaz. Çünkü Başbakan giderek artan otoriter bir tavır içinde, sadece ulusal ve ulus-ötesi konularda değil, yerel konularda da tek yetkili olduğunu düşünüyor ve bunu kamuoyuna göstermek için her fırsatı kullanıyor. Ancak kaygının kaynağında sadece bu tutum yoktur. Aynı ölçüde, Çankaya Belediye Başkanı’nın yerel özerklik sorununa bakışında da sorunlar var. Bir süre önce Başbakan, ziyaret ettiği bir sokağın asfaltsız olduğunu görünce, “Sorumlulardan Büyükşehir’i ben uyarırım, Çankaya Belediyesi’ni de siz gidip uyarın” diye orada yaşayanlara seslenmişti. Bunun üzerine apar topar bu sokağa giden Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, kameraların önünde, Başbakan’a müdahalesinden dolayı teşekkür ettikten sonra; “Başbakan’ın nasıl Büyükşehir Belediyesi’ne talimat verme yetkisi varsa, kendilerine de talimat verme yetkisinin bulunduğunun bilincinde olduklarını” söylemişti.
Bu değerlendirme oldukça şaşırtıcıdır. Çünkü Başbakan’ın talimat verme yetkisinin bulunmadığı kurumlar arasında en önde geleni, yargı yanında, belediyelerdir. Anayasanın 127. maddesi bu konuda açık hükümler içermekte ve belediyeleri özerk kurumlar olarak tanımlamaktadır. Benzer düzenlemeler belediyelerle ilgili diğer yasalarda da mevcuttur. Hal böyleyken, Çankaya gibi stratejik bir belediyenin başkanının, Başbakan’ın kendilerine talimat verebileceğini düşünmesi kaygı vericidir.
Özetlemek gerekirse, bir yanda, yetkisinde olmadığı halde belediyelere talimatlar veren bir Başbakan ve diğer yanda, özerk olduğu halde, Başbakan’dan talimat alabileceğini düşünen bir belediye başkanı. Kentlere meydan - yaya yolu kazandırırken, belediyelerin özerkliğini kaybedip merkezi yönetimin taşra teşkilatına dö-nüştürüyor olmayalım. Unutmayalım ki meydanlar demokrasinin de diktatörlüklerin de simgesi olabilir.
Diğer bir anlatımla, demokrasiyi feda ettiğinizde, meydanlar diktatörlere kalır. Bu tür eğilim gösterenlerden meydan talep etmeden önce, uzun uzun düşünmekte yarar vardır. Çünkü otoriter bir anlayışın ve liderliğin inşasında dikkate değer bir mesafenin alındığı bir aşamada, bu otoriter liderliğin inşasına ondan çözüm isteyerek kritik bir tuğla da siz koyuyor olabilirsiniz. Tam da bu süreç içinde, Başbakan’ın her sabah geçtiğini söylediği Kızılay’da meydana bakışı çok farklı bir gündeme işaret ediyor olabilir.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu