"KKTC'ye uygulanan izolasyonlar haksız"

Lefkoşa'da Atatürk Kültür Merkezi'nde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 35. yıldönümü kutlama etkinliklerine kapsamında düzenlenen panelde Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, Türkiye'nin, Kıbrıs'ın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve Kıbrıs Türk halkının varlığını güvence altına almak amacıyla uluslararası anlaşmalardan doğan meşru hakkını kullanarak, Barış Harekâtı'nı gerçekleştirdiğini söyledi.

Meşru ve haklı mücadele

Melek, "İnsanlık tarihinin en meşru ve en haklı mücadelelerinden biri olmasına rağmen, sonrasında Türkiye ve Kıbrıs Türkü, yaşama ve güvenlik haklarını kısıtlayacak ambargolara maruz bırakıldı" dedi.

Zorla yıkılmak istenen Anayasal düzeni ve soydaşları korumak adına Türkiye'nin uluslar arası anlaşmalardan kaynaklanan yasal hakkını kullandığını belirten Melek şunları söyledi:
"Türkiye garantörlük haklarını kullandı diye uzun yıllar uluslar arası toplumda ve kuruluşlarda sıkıntılar yaşamıştır. Bu sıkıntıların bir kısmı halen devam etmektedir ama artık bunun böyle devam edemeyeceği de ortaya çıkmıştır. Söz verip de tutamayanlar mahcup, psikolojik üstünlüğünü yitirenler yeni arayışlar içindedir. Mevlana'nın dediği gibi 'Dünle beraber gitmiş dün söylenenler', artık yeni şeyler söyleyenlerin sözleri muteber olmuştur." diyerek, neredeyse 30 yıl boyunca bir uzlaşmaz gibi gösterilen Türk tarafının 'çözüm isteyen' taraf olduğu artık anlaşılmıştır."

Görüşme, masasında eşit, iletişimde eşit

Türk tarafının görüşme masasında eşit olduğu gibi iletişimde de eşit olması gerektiğini belirten Melek, "Türk tarafının tezleri de sadece uluslararası camiada değil iletişim organlarında da değer bulmaya başladı" dedi. Uluslar arası kamuoyuna doğru bilgi ulaştırmak için politikanın yanında iletişim kanallarının da kullanılması gerektiğini vurgulayan Melek, "Politik aktörlerimizin gayet bilinçli bir iletişim planlamasıyla yükselttikleri beklentinin altında ezilen karşı tezler ve hayal kırıklıklarına tanık olduk. Dünyayı yıllarca gerçek dışı enformasyonlarla yönlendirenlerin çaresizlikleri kendi medyalarında bile ağır eleştiri konusu oldu" diye konuştu.

Türkiye'nin, tüm kurum ve kuruluşları ve medyasıyla, Kıbrıs meselesini milli bir mesele olarak görüp her alanda desteklediğini, ancak asıl olanın 'KKTC medyasının güçlenerek sorunlarına sahip çıkması' olduğunu belirten Melek, çok canlı ve dinamik bir medya ortamına sahip olan KKTC'nin maruz kaldığı izolasyonları bir nebze olsun kırabilmesinin sevindirici olduğunu ifade etti.

KTC'ye destek aynı şekilde sürecek

Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün, öteden beri yaptığı gibi Kıbrıs sorununda ortaya çıkan gelişmeleri dünyanın doğru ve zamanında öğrenebilmesi için tüm imkânlarını kullanmayı sürdüreceğini belirten Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür V. Salih Melek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gündeminizi ve sizleri yakından izleyip, takip ediyoruz. Buradaki ve uluslararasındaki gündemin yoğunlaştığı dönemlerde ek yayınlar çıkararak başta yönetim katmanları olmak üzere herkesin daha doyurucu şekilde bilgilenmesine çalışıyoruz. Bu çerçevede, panel, seminer gibi bilgilendirici toplantılara katılmayı ve kurumumuzun düzenlediği seminerlere, etkinliklere de KKTC medyasından gazetecilerin katılımını sağlamayı prensip kabul ediyoruz. Böylece karşılıklı olarak bilgi ve deneyimlerimizi paylaşma fırsatı buluyoruz. Bu bağlamda, Genel Müdürlüğümüz ve Yakın Doğu Üniversitesi'nin işbirliğiyle 29-30 Kasım 2007 tarihlerinde KKTC'de düzenlenen "21. Yüzyılda Medya Stratejileri: Beklentiler, Sorunlar Konferansı"nı düzenledik. Bu konferans vesilesiyle de çok güzel dostluklar kazandık. KKTC Medyası mensubu dostlarımıza Türkiye'de gazetecilikle ilgili ihtiyaç duydukları her konuda yardımcı olmayı bizim için bir görev addediyoruz. Geçen Mayıs ayı içerisinde Sanat Galerimizde açtığımız "Kıbrıslı Türk Gazeteciler Gözüyle GAP'ın 100'ü" adlı serginin de çok beğenildiğini ve bunun gibi değişik düşünce ve önerilere açık olduğumuzu bir defa daha belirtmek istiyorum."

Çeşitli etkinlikler düzenleniyor

Türkiye'deki genç gazeteciler ve yabancı basın mensuplarının Kıbrıs Türklerinin haklı davasını yerinde görmesi için zaman zaman geziler düzenlediklerini belirten Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür V. Salih Melek, aynı şekilde Kıbrıslı gazetecilerin de Türkiye'de ağırlandığına dikkat çekti. Bu buluşmaların süreceğini, mesleki yardımlaşmanın devam edeceğini belirten Melek, konuşmasının sonunda ise "Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin ve Türkiye'nin böyle bir harekâtı yapmasını zorunlu kılacak koşulların bir kez daha yaşanmamasını temenni ediyorum" dedi.