Kocasının başını taşla ezerek öldüren kadın: Pişmanım

İzmir'in Bayraklı İlçesi'nde geçen ekim ayında alışverişe gitmek üzere yola çıktığı kocası 71 yaşındaki Süleyman Ö.'yü aralarında çıkan tartışmanın ardından başına taşla vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 63 yaşındaki Behiye Ö.'nün yargılanmasına devam edildi. Evliliği boyunca eşinden fiziksel şiddet gördüğünü, hamile olduğu dönemde, eşinin pompalı tüfekle ayağından vurduğunu, hatta üzerinde sigara bile söndürdüğünü dile getiren Behiye Ö., "Çocuklarım için tüm bu olanlara katlandım. Olay günü tartışmaya başladık, beni dövmeye başladı. Nasıl oldu bilmiyorum eşimi öldürdüm, pişmanım" diye konuştu.

Şehit Pilot Üsteğmen Türker Aydın Sokağı'ndaki parkta geçen yıl 1 Ekim'de meydana gelen olayda, 43 yıllık evli ve 4 çocuk sahibi Süleyman Ö. ile eşi Behiye Ö., alışveriş yapmak üzere evden çıktı. Çift arasında ailevi nedenlerden dolayı tartışma başladı. İddiaya göre Süleyman Ö., eşini dövmeye başladı. Kendini kaybeden Behiye Ö. ise yerden aldığı taşla kocasının başına vurup ölümüne neden oldu. Gözaltına alınan Behiye Ö., sevk edildiği adliyede tutuklandı. Hakkında, 'Eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, Manisa Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanık Behiye Ö. SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken duruşma salonunda sanık avukatları Funda Ekin ile Aysun Akşehirlioğlu hazır bulundu. Behiye Ö.'nün çocukları ve yakınları da duruşmayı izledi.

"PİŞMANIM"
Mahkeme Başkanı Tamer Bulam, sanık Behiye Ö.'nün, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden gelen rapora göre cezai ehliyetinin bulunduğunu belirtti. Daha sonra SEGBİS ile sanık Behiye Ö. savunmasını yaptı. Olayın yaşandığı gün eşiyle alışverişe gitmeyi kararlaştırdıklarını, onun daha sonra vazgeçtiğini, bir süre sonra tekrar kararını değiştirdiğini belirten Behiye Ö., "Eşim yıllardır böyledir, her an söylediğinden vazgeçebilir. Sonra tekrar fikir değiştirdi, dışarı çıktık. Otobüs durağına vardık, burada eşim bir kez daha vazgeçtiğini söyledi. Aramızda tartışma çıktı. Birbirimizi itmeye başladık. Sonra beni dövmeye başladı. Nasıl oldu bilmiyorum, elime taş alıp, eşimi öldürmüşüm, o anları hiç hatırlamıyorum. Nasıl yaptım bilmiyorum, pişmanım" diye konuştu.
Evliliği boyunca eşiyle anlaşamadıklarını, eşinin sürekli kendisine şiddet uyguladığını savunan Behiye Ö., "Eşim sürekli döver, hakaret ederdi. Beni evden dışarı çıkartmazdı. Yıllarca çile çektim, 4 çocuğum var, evlatlarım için bu çileye katlandım. Eşim beni hamileyken bile döverdi. 30 yıl önce üçüncü çocuğuma hamileyken, eşim beni ayağımdan tüfekle vurdu. O gün ayağıma isabet eden saçmalar hala ayağımda. Yıllardır her türlü şiddete maruz kaldım, vücudumda sigara bile söndürdü. Bütün bu yaşananlara rağmen onu öldürmek hiç aklımdan geçmezdi. Nasıl yaptım hatırlamıyorum. Psikolojik rahatsızlığım yok ama yaşım ve yaşadığım olaylar nedeniyle sıkıntılarım var" dedi.

"BABAM ANNEMİ SÜREKLİ DÖVERDİ"
Duruşmada şahit olarak dinlenen çiftin 40 yaşındaki oğlu Ender Ö., anne ve babasının evliliklerinin büyük bölümünün, babasının uyguladığı şiddetle geçtiğini belirtti. Son zamanlarda babasının annesine karşı psikolojik şiddet de uyguladığını dile getiren Ender Ö., "Babam, annemin yılladır dışarı çıkmasına, komşulara gitmesine izin vermezdi. Annem evliliği süresince iyi bir gün görmemiştir. Zaten gözlerindeki hüzün, yüz hatları her şeyi ifade etmektedir. Çocukluğumdan beri babam annemi döver. Ben alt kattaki dairede oturuyorum. Babam annemi dövünce ben yukarı çıkıp müdahale ederdim. Babamın uyguladığı şiddetin izleri annemin vücudunda sürekli olurdu, annem de evin bir köşesinde ağlardı. Annem çok defa ayrılmayı düşündü ama bizler için hayatını babama feda etti. Ben de 18 yaşına kadar babamdan fiziksel şiddet gördüm. Kardeşlerim arasında en çok ablam, babamdan fiziksel şiddet gördü. Annemin, babamı tasarlayarak öldürdüğünü düşünmüyorum" dedi.

TAHLİYE YOK
Savcı mütalaasında, sanık Behiye Ö.'nün tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Sanık avukatları ise öldürme kastıyla hareket etmediğini, sabit ikametgahının bulunduğunu ve kaçma şüphesi olmadığını belirterek tutuksuz yargılanmasını talep etti. Tamer Bulam başkanlığındaki mahkeme heyeti, sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan da cezai ehliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için rapor alınmasına, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşması mayıs ayına erteledi.