Komisyonda Kıbrıs tartışıldı

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun bugünkü toplantısında, ''Kıbrıs'' tartışıldı.

Komisyonda Kıbrıs tartışıldı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.10.2009 - 11:59

Komisyonun Türk üyeleri, Türkiye'nin AB ile müzakerelerinde enerji faslının açılmasını Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin engellediğini ifade ettiler. Rum üyeler ise bu engellemenin Kıbrıs sorunundan kaynaklandığını iddia ettiler.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun 62. Toplantısına devam edildi.
Toplantının, ''Küresel Enerji Politikaları, Türkiye ve AB'nin Rolü'' başlıklı oturumunda,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı AB Koordinasyon Daire Başkanı İrem Akkaya, Türkiye'nin dünya ve Avrupa enerji sektöründeki yeri hakkında sunum yaptı.

Avrupa'da, 2030'da enerji talebinin yüzde 35, Türkiye'de ise yüzde 130 artacağına işaret eden Akkaya, Türkiye'de enerji sektörünün daha da verimli olması ve rekabetçiliği desteklemesi gerektiğini belirtti.

KPK'nin TBMM kanadı üyesi, AKP Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Türkiye'nin ve AB'nin enerji güvenliğinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Demirkıran, Türkiye'nin kömür ve hidroelektrik kaynaklarının ancak 3'te 1'ini kullanabildiğini belirterek, ''Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te yenilenebilir enerjiyi yüzde 25'e çıkarmak hedefindeyiz. Bu hedef, Avrupa'da ise yüzde 20'dir'' dedi.

KPK'nin Avrupa Parlamentosu (AP) kanadı üyesi İsmail Ertuğ, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini yakından takip ettiklerini belirterek, ''Ancak bu ilişkiler Türkiye ile Azerbaycan arasında sıkıntılara neden oldu. Burada, şu soru akla geliyor; Bu aşamadan sonra acaba Azerbaycan enerji fiyatlarını artırdı mı? Bu, Avrupa için önemli'' diye konuştu.

KPK'nin TBMM üyesi, CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Türkiye'nin rüzgar ve jeotermal enerjide birçok Avrupa ülkesinden daha fazla kaynağa sahip olmasına rağmen, bu konuda Avrupa ülkeleri kadar gelişme kaydedemediğini bildirdi.

Coşkunoğlu, pahalı olan bu enerjilerin desteklenmesi konusunda verdikleri kanun teklifinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla TBMM Genel Kurulu'nda gündeme getirilmediğini iddia etti.

KPK'nin AP kanadı üyesi Franziska Keller, Türkiye'nin, enerji tüketimini azaltmak için ne gibi önlemler aldığını ve bu konudaki planlarını sordu. Keller, Türkiye'nin nükleer santral kurma çalışmaları olduğunu anımsatarak, ''Nükleer sanayide bu kadar yüksek riske girmeye değer mi?'' diye sordu.
 

''Bana nasıl, 'enerji tüketimini azaltın' diyebilirsiniz?"

Keller'e yanıt veren KPK'nin TBMM kanadı üyesi, AKP Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, 21. yüzyılın enerjide dönüşüm yılı olacağını söyledi.

Atmosefere karbondioksit salınımı yapan ülkelerin başında ABD, Kanada, AB ülkeleri ile Rusya'nın geldiğini kaydeden Öztürk, ''Yeryüzünü kirleten ülkeler Avrupa ülkeleridir. Ancak bu böyle olmasına rağmen siz bunun hesabını sormayın, gelin bizden sorun'' dedi.

Mustafa Öztürk, şöyle konuştu: ''Yaşanan sel felaketlerinin vebalini AB ve ABD gibi ülkeler ne zaman üstlenecek? Gelişmiş ülkeler atmosfere attıkları karbondioksit ve metan gazı konusunda ne yapacaklar? Bu dünya hepimizin, el birliği ile bir şeyler yapmamız lazım. Ama siz şimdi sera gazının azaltılması ile ilgili şunları yapın derseniz... Hemen yanımızdaki Yunanistan'ın enerji tüketimi 5 bin 600 kilovatsaat, benim ülkemde 2 bin 300 kilovatsaat. Bana nasıl, 'enerji tüketimini azaltın' diyebilirsiniz? Önce Yunanistan azaltsın. Almanya'yı, İngiltere'yi ve Fransa'yı saymıyorum bile. Çünkü o ülkelerde daha da yüksek.

Eğer enerji faslı açılmazsa, bu politikaları sağlıklı yürütemeyiz. AB'nin bu konuda bir güven ortamını oluşturması lazım Türkiye ile ilgili. Nedir? Enerji faslını açarak bunu yapabilir. Teknoloji konusunda transfer yapması lazım. AB'nin Romanya, Bugaristan, Polanya'ya çevre ve enerji faslında yaptığı yatırım milyar dolar ve avrolarla ölçülürken, bu rakamlar Türkiye için 10 katı azaltıldı.''

''Türkiye, boru hatlarını terörist saldırılardan koruyabilir mi?"

KPK'nin AP kanadının Rum üyesi Eleni Theocharous, Avrupa'ya giden bütün enerji boru hatlarının Türkiye'den geçmesinin bu ülkeyi çok önemli bir yere taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin bu boru hatlarını terörist saldırılardan koruma konusunda endişe taşıdıklarını belirten Theocharous, Türkiye'nin AB ile müzakerelerinde, enerji faslını Kıbrıs sorununun bloke ettiğini söyledi.

Eleni Theocharous, Türk savaş gemilerinin, Kıbrıs açıklarında denizde petrol arayan Norveç gemilerine izin vermediğini öne sürerek, ''Enerji faslını asıl Türkiye bloke etti. Hatta, Türk gemileri Norveç gemilerini takibe aldı'' diye konuştu.

Theocharous'nun sözlerine yanıt veren CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, Türkiye'yi ve AB'yi yakından ilgilendiren enerji faslını tek bir ülkenin engellediğini söyledi. Kıbrıs'ta tek taraflı bir anlaşma olamayacağını, iki tarafında kabul ettiği bir anlaşma olabileceğini ifade eden Öymen, soruna çözüm yollarının bu çerçevede aranması gerektiğine işaret etti.
Türkiye'nin Ermenistan ve Azerbaycan ile ilişkilerine değinen Öymen, ''Bir yerde kazanmak istiyorsanız diğer yerde kaybedersiniz. ABD ve Avrupa'nın, Türkiye'den Ermenistan sınırlarını açması talebinde bulunması Azerbaycan ile ilişkileri bu noktaya getirdi'' dedi.

''Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları"

Tekrar söz alan Theocharous, Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik haklarını kimsenin sorgulayamayacağını söyledi.
''Sayın Öymen, Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden, sözde KKTC'den bahsetti'' diyen Theocharous, Kıbrıs çevresinde petrol arama haklarından vazgeçmeyeceklerini bildirdi.
Onur Öymen de bunun üzerine Kıbrıs'ın başka ülkelere benzetilmemesi gerektiğini söyledi. ''Sadece Güney Kıbrıs'ı tek meşru ülke olarak sayamazsınız'' diyen Öymen, ''Kıbrıslı Türkler orada öldürüldüler, adadan atıldılar, bunları görmezden gelemeyiz. Güney Kıbrıs devletinde bugün tek bir Türk yok. Bu yüzden, bu konuda Türkleri suçlamayın lütfen'' dedi.

DSP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı da Eleni Theocharous'un sözlerine katılamayacağını kaydetti.

Kıbrıs Cumhuriyetinin denizde, münhasıran ekonomik bölge ilan ettiğini alanların Türkiye'nin kıta sahanlığının üzerinde bulunduğunu kaydeden Pazarcı, ''Türk donanmasının gezdiği alanlar uluslararası sulardır, Kıbrıs'a ait değildir. Oradaki Türk gemileri Türkiye'nin haklarını korumaktadır. Kendi haklarını arıyor diye Türkiye'yi suçlamak haksızlık olacaktır'' diye konuştu.

''Tek bir devlet istiyoruz, o da Kıbrıs Cumhuriyetidir"

KPK'nin AP kanadının Rum üyesi Antigoni Papadopoulou, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarına saygılı olduklarını söyledi. Kıbrıs'ın, BM ve AB üyesi olduğunu dile getiren Papadopoulou, şunları kaydetti:
''Kıbrıs'ın yüzde 37'si Türkiye tarafından işgal altındadır, bizim ülkemiz işgal altındadır. Türkiye de bu konuda son derece agresif bir politika izliyor. Türkiye, Kıbrıs'ı tehdit etmektedir. Petrol aranan yerler uluslararası sular değildir, Kıbrıs'ın denizidir. Kıbrıs'ın Norveç'le yaptığı anlaşma gereği, Norveç gemileri orada petrol aramaktadır. Ancak sürekli olarak Türkiye'nin müdahalesi vardır ve gemilerimiz taciz edilmektedir.
Türkiye, Kıbrıs'ta iki devletli bir çözüm arıyor. Ancak Kıbrıs'ın güneyi, kuzeyi yoktur; Kıbrıs tek devlettir. Biz bölünme istemiyoruz, tek bir devlet istiyoruz, o da Kıbrıs Cumhuriyetidir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler