Küçük: Osman Yıldırım yüzünden tutukluyum

Danıştay'a silahlı baskın ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması dosyasıyla birleşik Birinci Ergenekon davasında gizli tanık 9 olduğu iddia edilen Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.

Küçük: Osman Yıldırım yüzünden tutukluyum
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.12.2009 - 08:50

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, 8 Aralık’taki duruşmada reddi hakim talebinde bulunmak üzere süre isteyen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e duruşma tutanaklarının önceki akşam tebliğ edildiğini, ancak Perinçek’in salonda bulunmadığını kaydetti. Avukat Mehmet Cengiz, tutanakların hazırlandığını ancak henüz Doğu Perinçek’e iletilmediğini öğrendiğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın dün 126. duruşması gerçekleştirildi. Başkan Şengün, çapraz sorgusuna devam edilmek üzere Danıştay’a baskın ve Cumhuriyet’e saldırı dosyası sanığı Osman Yıldırım’ı sanık kürsüsüne çağırdı.Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük, söz alarak “23 aydır tutukluyum. Osman Yıldırım’ın savcılara verdiği hayali iddialar nedeniyle tutuklandım. Ben soru sormayacağım, avukatlarım soru soracak” diye konuştu.12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye’de 27 adet el bombasının bulunduğu idddia edilen gecekondunun sahibi tutuklu sanık Mehmet Demirtaş, Osman Yıldırım’ın Ataşeşehir’de Cumhuriyet’e atılan bombaların verildiği iddia edilen evde kendisini gördüğünü söylediğini anımsatarak kendisini nereden tanıdığını sordu. Yıldırım “Ümraniye taraflarında görmüştüm. Siması yabancı gelmiyor” diye yanıtladı.

Doç.Dr. Emin Gürses’in dilekçe ve ifadelerinde kendisine ilişkin iddialarını nereden öğrendiği sorusuna Yıldırım “İddianame yazılmadan önce özetler basına yansıdı” diye yanıt verdi. Gürses, Osman Yıldırım’ın “Alparslan Arslan’ın şeyh Salih Kurter’in ismini vermesi için Emin Gürses’in talimat verdiği” şeklinde bir dilekçesi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ‘Arslan, Salih Kurter diye birine gidiyormuş’ demiş. Ben de bir televizyon programında ‘Yakın arkadaşları Alparslan Arslan’ın Şeyh Salih Kurter’e gittikten sonra çok değiştiğini söylüyor. Oralara da bakılsın’ dedim.”

Avukat Kemal Kerinçsiz “Kimliğini açığa vurmadan gizli 9’un ifadelerinden de soru yönelteceğini” belirterek Gizli Tanık 9 olduğu iddia edilen Yıldırım’a çok sayıda soru sordu. Kerinçsiz’in “Gizli Tanık 9 Alparslan Arslan’ın ofisine gitmediğini söylüyor. Siz gittiniz mi” sorusunu Yıldırım “Alparslan Arslan’ın ofisine çok defa gittim” diye yanıtladı. Kerinçsiz, duruşma tutanaklarından Yıldırım’ın savunmasındaki ifadeleriyle çapraz sorgudaki cevaplarının çeliştiğine dikkat çekerek, Ataşehir’de yapıldığı iddia edilen toplantıya katılanlara ilişkin sorular sordu. Bu konularda daha önce konuştuğunu belirten Yıldırım “Sen herkesin avukatlığına soyunmuşsun” diye tepki gösterdi. Kerinçsiz, Danıştay’a baskın davasının görüldüğü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadelerini anımsatarak “Anadolu İslam devleti nedir” sorusunu Yıldırım “Nereden bileyim. Ben sizin örgütünüzü biliyorum” diye konuştu. Kerinçsiz “Alparslan Arslan’a ‘Allah’ın Askeri, Allah’ın Arslanı’ diyorsun. Bunun Anadolu İslam Devleti örgütü ile bir ilişkisi var mıdır” sözleri üzerine Yıldırım “Asker demedim, ‘Allah’ın Arslan’ı dedim. Bir işimi hallettiği için öyle söyledim” şeklinde açıklamada bulundu.

Ataşehir’de bir evde yapıldığı iddia edilen toplantılara ilişkin farklı beyanlarını anımsatan Avukat Kemal Kerinçsiz’e tepki gösteren Yıldırım “Kulaklarında işitme sorunu mu var. Kulaklık talep et” dedi.Kerinçsiz, “Danıştay olayından habersiz” olduğunu söylemesine karşın Alparslan Arslan’ın çapraz sorgusunda “biliyorlardı” dediğine tutanakları okuyarak dikkat çekti. Bu sırada sanık sıralarında oturan Alparslan Arslan oturduğu yerden “Görmemiş olabilirler, hafızamda öyle kalmış olabilir” diye itiraz etti. Kerinçsiz, Yıldırım’ın ifadelerinde bombaları Muzaffer Tekin’den bir başka ifadesinde ise Veli Küçük’ten aldığını söylediğini anımsatarak “bombaları kim verdi” diye sordu. Yıldırım ise bu soruyu “Fark etmez diye öyle ifade verdim” diye yanıtladı.

Yıldırım'ın yanıtladığı  soruları Kemal Kerinçsiz'in defalarca sorduğunu belirterek tepki göstermesi üzerine  Başkan Şengün "Doğru söyledikten sonra aynı soru yüz kere gelse hep aynı cevabı verirsin, endişelenecek bir şey yok" diye konuştu.


En iyi zaman

Kerinçsiz, Yıldırım'ın savunması sırasında "Tanıştığı, selam verdiği herkesi görüntülerini kaydettiği” ifadelerini anımsatarak bunları  mahkemeye sunmasını istedi. Yıldırım “Zamanı  gelince” yanıtı üzerine Başkan Şengün “En iyi zaman işte. Burada neyin kavgasını veriyoruz” dedi. Yıldırım “Vereceğim, siyasetçilerle ilgili şeyler de var” diye konuşurken Kerinçsiz, varsa kayıtların önemli delil olduğunu ifade etti.

Yıldırım'ın “Görüşürüz, yakında sana vereceğim cevabını” sözleri üzerine Kerinçsiz “Biraz açar mısın, tehdit mi ediyorsun” diye sordu. Yıldırım ise “Kim nasıl algılarsa algılasın” diye konuştu. Kerinçsiz, Yıldırım'a duruşmalardaki “Bu vatanı milleti Müslümanlardan başka kimse sevmiyor”  sözlerini anımasatarak “Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman olduğuna göre kimleri kast ediyorsunuz” diye sordu. Yıldırım “Cumhuriyet değerlerini kendilerine kamufle ederek kiliselerde kaos planları yapıp kendilerine dokunulmazlık sağlayanları sevmiyorum" diye konuştu.

Kerinçsiz'in “Kilise de Allah evi değil mi, Kiliselere düşman mısın” sorusu üzerine Yıldırım “Sizin dava açtığınız o kişi öldürüldü. Devleti katil yaptınız. Devletimiz zor duruma düştü. Kilisede ayin yapanlar nereye gitse orada bela var” dedi. Başkan Şengün ise “O sizin yorumunuz. Yanlış insanlar her yerde bulunur” diye uyardı.

Kerinçsiz'in Danıştay baskının hangi delillerle Ergenekon'a bağladığı sorusu üzerine Yıldırım “Alparslan son güne kadar sizle birlikte değil miydi? Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıyı siz yaptırmadıysanız uzaylılar mı yaptırdı? Bunlar somut deliller değil mi. Alparslan'a meczup diyen Muzaffer Tekin, son güne kadar canım ciğerim diyordu.”


"Kem küm etme"

Şengün, Yıldırım'ın çelişkili ifadeleri üzerine Yıldırım'ı  “Kim diyor, atmakla olmaz, neyse anlat. Kem küm etme, kafamızı kurcalamı, Net bir şey söyle” diye uyardı. Osman Yıldırım “Alparslan, Muzaffer'in ortağı olduğu şirketin avukatı değil miydi? Ben iki bombayı aldıktan sonra Alparslan 3. bombayı almadı  mı” diye konuştu.

Yıldırım'ın “Ben hayatımda hiç para karşılığı iş yapmadım”  sözleri üzerine Başkan Şengün “Ama 500 bin dolara bomba atma konusu sana geliyor” dedi. Yıldırım “O istisna”  derken, Şengün “500 bin doları sana teklif etmişler. Alparslan onların adamı ben bağımsızım diyorsun. Niye sana 500 bin dolar versinler. Sen neden Alparslan Arslan'ı alıyorsun” diye sordu. Arslan,  Şengün, bu söylediklerin onun o işi yapacağını göstermez. 500 bin doların sana teklif edildiğini söyledin. Neden ona teklif etmediler. Alparslan onlara daha yakınsa neden ona değil de sana verdiler? diye sordu. Yıldırım da bombaları almasına ilişkin önceden verdiği ifadeleri tekrarlamakla yetindi. Yıldırım “Ona demişler. 'Üçüncüyü sen at' demişler” diye yanıt verdi. 

Tutuklu sanık, Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un Vural Ergül, Osman Yıldırım'ın Danıştay saldırısının ardından Ankara Otogarı'nda yaptığı telefon görüşmesinin çözümlerinin Emniyet tarafından eksik yapıldığı gerekçesiyle mahkemeden suç duyurusu talebinde bulundu.

Ergül dilekçesinde, Yıldırım'ın Alparslan Arslan için ''Allah'ın askeri'' ifadesini kullanmasına karşın dava dosyasında bu ifadelerin çözümünün yapılmadığını savundu.

Ergül, dilekçesinde "gerçeği çarpıtarak, suçun esasına fevkalade etkili olan" ifadeyi gizlediklerini iddia ettiği 3 polis hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
 

Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmayı yarın saat 09.30'a bıraktı.

 


İlgili haber için tıklayınız

'Sayın'ın sözleri gerçeği yansıtmıyor'
 


 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler