"Küresel sorunlar tek başına çözülmez"

TBMM Başkanı Köksal Toptan, küresel mali krizin, Avrupa kıtasında daha ileri bir birliğe, dayanışmaya ve eş güdüme gerek duyulduğunu ortaya koyduğunu belirterek, AB'nin Türkiye gibi büyük ve giderek güçlenen bir ekonomi ve jeostratejik aktörle daha da güçleneceğini, etkinlik ve direncini artıracağını söyledi.

Toptan, Sheraton Oteli'nde düzenlenen Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, komisyonun Avrupa Parlamentosu kanadı üyelerini Türkiye'de yeniden konuk etmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Komisyon çalışmalarının AB ile Türkiye arasında karşılıklı anlayışın gelişmesini teşvik ettiğini belirten Toptan, küresel mali kriz ortamında gerçekleşen bu toplantının ortak sorunları ele almak ve ortak çözümler üretmek bakımından çok yararlı olduğunu dike getirdi.

"Küresel sorunlara tek başına çözüm mümkün değil"

Toptan, ekonomik çevrelerin, AB oluşumunun küresel krizden kaynaklanan şokların Avrupa kıtası üzerindeki etkisini azalttığı görüşünde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''AB'de ekonomi ve finans politikalarında çok ileri düzeyde işbirliği yapılması ve ortak para birimi Avro'nun mevcudiyeti, krizin olumsuz etkilerinin önemli ölçüde azalmasına yol açmıştır. Şayet daha ileri ve kıtadaki diğer başka ülkeleri kapsayan bir yapı oluşturulabilmiş olsaydı, mevcut krizin Avrupa ülkeleri üzerindeki etkileri çok daha az olabilecekti. Bu bakımdan, küresel mali kriz, Avrupa kıtasında daha ileri bir birliğe, dayanışmaya ve eş güdüme gerek duyulduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Dünya piyasalarını derinden etkileyen krizin, 'küresel köyde' yalnız kalınmasının ve küresel sorunlara tek başına çözüm üretilmesinin mümkün olmadığını bir kez daha gösterdiği kanaatindeyim.''

Türkiye ekonomisinin mevcut kriz karşısında direncini ve dayanıklılığını, katıldığı son G-20 Zirvesi'nde de teyit edildiği gibi ortaya koyduğunu anlatan Toptan, son yıllarda gerçekleştirilen reformlar ve Türk ekonomisinin aynı dönemde daha da güçlenmesinin bunda etkili olduğunu kaydetti.

Toptan, AB'nin, Türkiye gibi büyük ve giderek güçlenen bir ekonomi ve önemli bir jeostratejik aktörle daha da güçleneceğini, etkinlik ve direncini de artıracağını vurguladı.

Bu yılın, Avrupa Kültürlerarası Diyalog Yılı olduğunu anımsatan Toptan, bu çerçevede birçok etkinlik gerçekleştirildiğini ve Türkiye'nin, üstüne düşeni en iyi şekilde yapmaya çalıştığını söyledi.

"Reformlar Türkiye'nin çehresini değiştirdi"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İspanya Başbakanı ile beraber Medeniyetler İttifakı girişiminin eş başkanı olduğunu anlatan Toptan, ''Adına ister ittifak diyelim, ister diyalog diyelim bu adım son derece önemli bir girişimdir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği de aynı amaca hizmet edecek en kararlı adımlardan birini teşkil etmektedir. Bu şekilde Avrupa Birliği'nin çok kültürlü bir küresel güç olarak tanımlanma sürecinde daha ileri bir aşamaya gelmesi de sağlanmış olunacaktır'' diye konuştu.

TBMM Başkanı Toptan, Türk halkının AB'ye tam üyeliği hedeflediğinin altını çizerek, Avrupa Birliği katılım sürecinin Türkiye'nin en önemli öncelikleri arasındaki özel yerini koruduğunu kaydetti.

TBMM'nin son 6 yıldır gerçekleştirilen reform sürecinin önemli aktörlerinden biri olarak üyeliğin gereklerinin bilincinde olduğunu ifade eden Toptan, reformların, Türkiye'nin çehresini kısa sürede nasıl değiştirdiğine hep birlikte tanık olduklarını söyledi.

Bunda iktidar ve muhalefet partileriyle TBMM'nin çok önemli katkısı bulunduğunu anlatan Toptan, yoğun çalışmalarının sağladığı değişimin çok net bir şekilde görüldüğünü ifade etti.
Köksal Toptan, AB sürecinde bugüne kadar atılan adımların bundan sonra izleyecekleri yol bakımından kendilerine güç verdiğini belirterek, ''Meclisimiz bu yönde üzerine düşen görevi bundan sonra da layıkıyla ve kararlılıkla yerine getirecektir. Türkiye reform ve AB üyelik süreci yolunda ilerlemeye devam edecektir'' dedi.

AB'nin de taahhütlerine sadık kalması ve müzakereler bağlamında teşvik edici adımlar atmasını beklediklerini dile getiren Toptan, Avrupalı parlamenterlere Türkiye'nin üyelik sürecine verdikleri desteği arttırma çağrısında bulundu.