Laiklik anayasadan çıkarılacak mı?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, daha önce yaptığı "laiklik" açıklamalarıyla ilgili olarak, "Bizim dediğimiz şey Anayasa'nın 136. ve 24. maddesinde müdahaleci bir anlayış yansıtan, laiklik ilkesinin özüyle de bağdaşmayan bu düzenlemelerin laiklik ilkesine uygun hale getirilmesidir. Laikliğin anayasadan çıkartılması değildir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, HaberTürk televizyonunda Doğru Açı programında soruları yanıtladı.
Bekir Bozdağ, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın özel yetkili mahkeme tarafından ifadeye çağrılmasının tekrarlanmaması için pakete bir yaptırım koyulup koyulmadığı sorusu üzerine, Üçüncü Yargı Paketi'nin içinde yasa dışı dinlemeler, rıza dışı kayıtlar ve bunların yayınlanmasıyla ilgili yaptırımları arttıran düzenlemeler olduğunu kaydetti.
Bozdağ, Üçüncü Yargı Paketi'nin Adalet Komisyonu'ndan geçtiğini Genel Kurul'un gündeminde olduğunu ve önümüzdeki günlerde karara bağlanacağını belirtti.
Hukuk dışı yol ve yöntemlerle hiç kimsenin özel alanına müdahale edilmemesi gerektiğini ifade eden Bozdağ,kanunların bunu hiçbir şekilde himaye etmemesi gerektiğini söyledi.
Hükümet olarak konuyla ilgili bugüne kadar önemli adımlar attıklarını kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:
''Cezalar ortaya koyduk ancak tabii kamuoyunda bu dinlemelerin hepsi sanki hükümetin emriyle yapılıyormuş gibi bir hava da oluşturulmaya çalışıldı. Halbuki bizim yaptığımız şey Telekomünikasyon İletişim Merkezi'ni kurarak dinlemelerin hukukun sınırları içinde kalarak yapılmasını sağlamaktı. Çünkü eskiden herkes ayrı ayrı dinliyordu. Böyle olunca kayıtlar tutulamıyordu. Kim kimi dinliyor? Bunun takibi imkansızdı. Şimdi kim dinlerse dinlesin, MİT dahil Telekomünikasyon İletişim Kurulu üzerinden dinliyor. Mahkeme kararları ve usul hükümleri çerçevesinde bu işlemler yapılıyor. Hukuka aykırı dinlemelere kamu kurumlarının bir şekilde destek olmasına yol açacak düzenlemeleri biz ortadan kaldırdık. Yeni bir yapı ortaya koyduk. Teknoloji çok ilerledi. Bu bir nevi teknolojideki ilerlemenin sonucudur. Kanunlarımız izin verdiği için ya da birtakım düzenlemeler yapıldığı için değil. Bundan herkes rahatsız ben de rahatsızım. Biz bu rahatsızlıkları ortadan kaldırıcı düzenlemeleri yaptık. Uygulamada var ama buna rağmen cezaların arttırılması yönünde talepler olduğu için de o cezaları arttırıcı adımları da attık. Üçüncü Yargı Paketi'nin içinde yasa dışı dinlemeler, rıza dışı kayıtlar ve bunların yayınlanmasıyla ilgili yaptırımları arttıran düzenlemeler.''
Özel mahkemelerle ilgili düzenlemenin Ergenekon ve KCK gibi devam eden davaların yargılama sürecinde ya da şeklinde bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruya Bozdağ, çalışmanın usule ilişkin bir çalışma olduğu yanıtını verdi.
Bozdağ, kamuoyunda suçun tanımı, cezalar, tutuklamaya ilişkin hükümler değişecekmiş gibi bir yaklaşım oluşturulmaya çalışıldığına işaret ederek, ''Devam eden çalışmada cezalar, suçların tanımı, artması azalması ve tutuklama nedeniyle alakalı bir çalışma yok. Özellikle CMK 250, 251 ve 252. maddeler ile alakalı sınırlı bir çalışma yapılıyor'' dedi.
''Lakikliğin tanımı, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın verdiği kararlarda görülüyor''
Hükümetin laikliğin tanımıyla ilgili çalışmalarının sorulması üzerine, anayasada laikliğin bir tanımı olmadığını ancak hükümler olduğunu söyledi.
''Lakikliğin tanımını, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın verdiği kararlarda görüyoruz'' diyen Bozdağ, bunun müdahaleci bir laiklik anlayışının tanımı olduğunu savundu.
Konuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamanın laiklik tanımı değil, laikliğin özüne uygun bir düzenleme yapılma talebi olduğunu vurgulayan Bozdağ, ''Anayasa'nın 136. maddesi, 'Genel idare içerisinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı laiklik ilkesi doğrultusunda özel kanunda belirtilen görevi yapar' diyor. Laikliğin tanımı nedir diye yapılan değerlendirmelere baktığınızda, 'Devletin dine, dinin devlete karışmaması, kişilerin inandıkları gibi yaşaması, ne devletin ne de kişilerin buna müdahale etmemesi devletin de buna müdahaleye izin vermemesi'. Laiklik onun sigortasıdır'' diye konuştu.
Laiklikle ilgili bir tanıma gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine Bozdağ, ''Anayasada laikliğin tanımının yapılabileceğini düşünmediğini, unsurlarının çok net olmadığını, ancak laiklikle irtibatlı maddelerin laiklikle uygun hale getirilmesi gerektiğini'' ifade etti.
Bozdağ, "136. maddedeki müdahaleci yaklaşımın" laikliğin özüne aykırı olduğuna işaret ederek, ''Burada resmen dine karışıyor. 'Benim izin verdiğim kadar siz dini anlatırsınız' diyor. Din genel olarak kendi kaynaklarından hüküm getiriyor. Laikliğin istifade ettiği kaynaklarla bunlar birbiriyle örtüşmüyor'' görüşünü belirtti.
Laiklik anayasadan çıkarılacak mı?
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Bozdağ, ''Bizim dediğimiz şey Anayasa'nın 136. ve 24. maddesinde müdahaleci bir anlayış yansıtan, laiklik ilkesinin özüyle de bağdaşmayan bu düzenlemelerin laiklik ilkesine uygun hale getirilmesidir. Laikliğin anayasadan çıkartılması değildir'' ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti