Laodikya'nın büyük sırları

Denizli'nin Laodikya antik kentinde yapılan kazılarda ilginç bulgular ortaya çıkıyor. Efes'ten daha büyük olan Laodikya'da 7 yıldır kazı çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Celal Şimşek'in açıklamalarına göre, Avrupa Birliği'nin ilk tohumları bu bölgede atıldı, boğa güreşlerinin anavatanı Laodikya ve antik çağda kombine bilet satışı vardı...

Laodikya'nın büyük sırları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.07.2009 - 08:57

Denizli'nin Laodikya antik kentinde yapılan kazılarda değişik bulgular ortaya çıkarılıyor. Kazılar, AB'nin ilk tohumlarının burada atıldığını gösteriyor.

Bugün İspanya'ya turizmde büyük girdi sağlayan boğa güreşlerinin aslında antik dönemde Anadolu'da da yapıldığının anlaşıldığı kazılarda, 17. yüzyılda Amerika'dan Türkiye'ye getirildiği düşünülen patlıcanın, o dönemde Anadolu'da yetiştirildiği ortaya çıktı.

Türk turistlerce pek fazla bilmemesine karşın dünyadan ziyaretçi çeken Denizli'nin antik kentlerinden Laodikya, her gün çok ilginç buluntularla tarihe ışık tutuyor.

Laodikya Antik Kenti Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Laodikya'da 7 yıldır kazı çalışması yaptığını, buranın çocuğu gibi olduğunu söyledi.

''Biz burada çalışmaya başladığımızda gerçekten hiçbir alan yoktu'' diyen Şimşek, 7 yılda şehrin Suriye Caddesi, Doğu Bizans kapısı ve kuleleri, Doğu Bizans anıtsal çeşmesi, Tapınak A ve tiyatroları gibi birçok yapılarını bulup, ortaya çıkardıklarını söyledi.

Türkiye'nin en uzun soluklu kazı çalışmalarından birini yaptıklarını ve burada ''yaşayan bir arkeoloji parkı'' oluşturduklarını ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
''Yani günü gününe önce Denizli, sonra Türkiye'ye buradaki verileri sizler aracılığıyla duyuyoruz ve buna da çok önem veriyoruz. Buraya Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizli Belediyesi ve Valiliği destek veriyor. Türkiye'de hiçbir yerde olmayan bir şey var burada, Denizlili sanayici ve iş adamları 2003-2004 yılında Laodikya kazılarını koordine ettiler. Bu da gerçekten bir antik kenti sahiplenmenin en güzel örneğini oluşturuyor.''

 

Boğa güreşleri ve patlıcanın vatanı...

Anadolu'nun en büyük stadyumunun Laodikya'da olduğuna dikkati çeken Şimşek, şu bilgileri verdi:
''Bizim antik kaynaklardan ve sikkelerden öğrendiğimiz bilgilere göre, stadyumda sadece gladyatör dövüşleri ve sportif yarışmalar değil, bunun yanında hörgüçlü boğalarla ilgili vahşi gösteriler de yapılıyordu. Bu oyunlara çevre kentlerden herkes geliyordu.
Boğa güreşleri aslında Anadolu'ya özgü ama biz ona sahip çıkamamışız. Daha sonra İspanya bunu sahiplenmiş ve bugün İspanya'da boğa güreşlerinin büyük bir turizm girdisi var ama bunun kaynağı, kökeni Anadolu.''

Şimşek, Denizli'nin ötüşüyle ünlü horozuna dair bir kabartmanın da bir kandil üzerine işlenmiş olarak bulunduğunu, böylece bu horozun da geçmişinin antik çağlara kadar uzandığının keşfedildiğini hatırlattı.

Bir başka buluntuya da dikkati çeken Şimşek, ''Bilim adamları patlıcanın 17. yüzyılda Amerika'dan getirildiğini söylüyor ama biz buradaki kabartmalarda patlıcanlar ile bu bölgedeki meyve ve sebzeleri de bulduk'' dedi.

 

AB'nin temelleri burada

Antik kentin 5 kilometre karelik alana yayıldığını belirten Şimşek, buranın tarihinin daha da eskilere dayandığını düşünerek, Asapos tepesinde kazılara başladıklarını ve Laodikya'nın 5 bin 500 yıl öncesine dayanan tipik bir Anadolu kenti olduğunu bulduklarını bildirdi.

Şimşek, ''Diğer taraftan burası şimdiki Avrupa Birliğinin (AB) ilk tohumlarının atıldığı yer. Yani Laodikya bu birliğin yönetici ve koordinatörü konumunda. Bu bölgedeki ticaret için özellikle insanlar bir araya gelmişler, AB gibi bir birlik oluşturmuşlar. Burada ürettikleri ürünleri aracısız antik dünyaya ihraç etmişler. Bununla ilgili hem kabartmalar, hem mezar anıtları, hem de yazıtlar var elimizde. Bugünkü AB, Likos Vadisi'ndeki birliğin, yani 2 bin 200 yıl öncesine dayanan birliğin tekrar günümüze yansıması şeklindedir.''

Anadolu'daki ilk 7 kiliseden biri Laodikya'da olduğu için buranın dünyaca çok iyi bildiğini vurgulayan Şimşek, buranın aynı zamanda Hristiyanlar için hac güzergahı ve ayin yapılmasına izin verilen yerlerden biri olduğunu kaydetti. Şimşek, ''Bu nedenle bizim ziyaretçilerimizin çoğunluğu orta yaş üzerindeki hac ziyareti için gelenleri oluşturur'' diye konuştu.

 

Antik çağda bile kombine bilet satışı varmış

Şimşek, Laodikya antik kentinde iki tiyatro bulunduğunu söyledi. Batı Tiyatrosu'nun Hierapolis tiyatrosu büyüklüğünde olduğunu, Kuzey Tiyatrosu'nun da ''büyük tiyatro'' diye adlandırdıklarını belirten Şimşek, bu tiyatronun tamamen mermerden yapıldığını bildirdi.

Şimşek, ''bu tiyatronun özelliği, şimdiye kadar hiçbir yerde olmayan yazıtlar bulduk. Bu yazıtlar Laodikya'nın ileri gelen aileleri ve esnaf loncalarıyla ilgili oturma yerleri, yani kombine bilet için rezervasyon yerlerini bulduk. Çok yeni bulduğumuz bir şey de belki de dünyada tek; tiyatrosu olmayan bu vadi içindeki diğer antik kentler için de tiyatroda oturma alanlarının ayrıldığını tespit ettik. Bu yönüyle farklı bir tiyatro'' dedi.

Tiyatronun, ovadaki göle baktığına işaret eden Şimşek, ''Bütün bunlar bize göstermektedir ki Laodikya, kültür, sanat ve ticaret merkeziydi'' diye konuştu.

Şimşek ayrıca, antik kent içindeki Tapınak A'nın sütunlarını yerine yerleştirmeye çalıştıklarını, 2 ay içinde sonuçlandırıp burayı halka açmayı planladıklarını söyledi.

 

"Efes'ten daha büyük"

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci de Türkiye'de ilk defa antik bir kentin sorumluluğunun, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve koruma kurullarının denetimi altında belediyeye verildiğini belirterek, ''Buranın sadece kazılıp, restore edilip, bırakılan bir yer olmasını istemiyoruz. Burayı sonuna kadar destekleyeceğiz'' dedi.

''Laodikya, bildiğimiz kadarıyla Efes'ten de büyük bir yer'' diyen Zeybekci, buradaki kazılarının bitmesinin belki 100-200 yıl sürebileceğini ancak ortaya çıkanların turizme kazandırılmasının Denizli için çok anlamlı olacağını vurguladı.

Laodikya'da Anadolu'nun en büyük hipodromlarından birinin bulunduğunu, buranın Hristiyanlar ve Museviler açısından önem taşıdığını belirten Zeybekci, ''Diğer kazı alanlarında çıkan eserlerle birlikte bu zenginliklerin tamamını sergileyemiyoruz. Denizli merkezine Türkiye ve dünyada sayılı müze olacak bir müze yapma hayalimiz var'' diye konuştu.

 

200 kişi kazı alanında ter döküyor

5 kilometrekarelik bir alanı kapsayan ve Efes'ten daha büyük olduğu belirtilen bu antik kentin bazı bölümleri 7 yıl süren ciddi emeklerle ortaya çıkarılmış olsa da henüz büyük bir bölümü keşfedilmeyi bekliyor.

Türkiye'deki en büyük kazılardan birinin yapıldığı Laodikya'da yaklaşık 200 kişi tarihi gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Laodikya'ya gönül verenlere Denizli esnafı ve girişimcisi de çeşitli desteklerde bulunuyor.

Anadolu'nun ilk 7 kilisesinden birinin içinde olması nedeniyle Kazı Başkanı Şimşek'in deyimiyle, ''cennet hayaliyle dolaşan'' orta yaşlı Hristiyanların uğrak alanı olan Laodikya, Bakanlar Kurulu Kararı ile ayin yapılabilen kiliselerden biri. Bu nedenle her yıl bu antik kente çok sayıda Hristiyan gelip ayin yapıyor. Hatta yanlarında hatıra kalması için kazı alanından minik taşlar götürenler bile var.

Kazı alanlarına yerleştirilen yeni tür bilgilendirme levhalarının ilk örneklerine de burada rastlamak mümkün. Bu levhalar sayesinde ziyaretçiler kendi başlarına gezerek, antik kent hakkında ayrıntılı bilgi edinebiliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler