Lorin Maazel yönetiminde İstiklal Marşı çalındı

Konser öncesinde Hollanda Kraliyeti Dışişleri Bakanı Frans Timmermans’ın şahsı ve Kraliyet ailesi adına yaptığı Atatürk’ü ve bugün kaybettiğimiz şehitleri anan, İstanbul’da bulunmaktan dolayı duydukları memnuniyeti ifade eden konuşmasının ardından, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü sebebiyle 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Şef Lorin Maazel yönetimindeki Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nın İstiklal Marşı ve Hollanda milli marşını seslendirmesinden sonra da konsere geçildi.

Dünyanın yaşayan en büyük şeflerinin başında gelen Lorin Maazel yönetiminde Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nın konseri Peter van Anrooy’un Piet Hein Rhapsody’si ile başladı. Sergei Prokofiev’in Romeo ve Juliet Süiti’nden bölümler seslendiren orkestra, programı Piotr Ilyich Tchaikovsky’nin Op. 36 numaralı Fa minör 4. Senfoni’si seslendirdi. Defalarca ayakta alkışlanan Lorin Maazel izleyicileri Glinka'nın "Russlan and Ludmilla" uvertiriyle bis yaparak selamladı.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile eşinin eşlik ettiği Willem Alexander ve eşi Prenses Maxima’yı, Haliç Kongre Merkezi’nde Hollanda Kraliyeti Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ferden Çarıkçı, Hollanda Büyükelçisi Jan Paul Dirkse, Hollanda Başkonsolosu Onno Kervers ve eşi, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve eşi ile İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Müzik Yönetmeni Yeşim Gürer Oymak karşıladılar.

Kraliyet Concertgebouw Orkestrası

Eğitimine “harika çocuk” olarak yedi yaşında başlayan Lorin Maazel, dünyanın en iyi orkestraları arasında sayılan Cleveland, Pitsburgh Senfoni, New York Filarmoni, Arturo Toscanini Filarmoni ve Valencia’nın müzik direktörlüğü ile Viyana Devlet Operası, Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası ve Münih Filarmoni Orkestrası’nın sürekli şeflik görevini üstlendi. 50 yıldan uzun zamandır dünyanın en saygın ve aranılan şeflerinden biri olan Maazel, son yıllarda bestecilik yönüyle de adından söz ettiriyor. George Orwell’in romanı üzerine bestelediği 1984 adlı operası dünyanın önemli operaevlerinde sahnelenmeye devam ediyor.

Özellikle geç romantik dönem repertuarına getirdiği mükemmel yorumlarıyla tanınan Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nı benzersiz kılan, orkestra müzisyenlerinin nesillerdir koruduğu icra geleneği ve kendilerine has tınıları. “Kadife” yaylılar, “altın” üflemeliler, kişisel dokular ve esneklik, bugün “Concertgebouw” denilince dünyanın her yerinde akla gelen özelliklerden.

Willem Mengelberg’in yarım asırlık idaresinde, Richard Strauss, Gustav Mahler, Claude Debussy ve Igor Stravinsky'nin de aralarında bulunduğu pek çok besteci yönetiminde konserler veren orkestra eşliğinde Bela Bartok, Sergey Rachmaninov ve Sergey Prokofiev gibi isimler kendi eserlerini seslendirdiler. Çağdaş bestecilerle kurulan bu yakın ilişki, Bruno Maderna, Peter Schat, Luciano Berio, Hans Werner Henze, Luigi Nono ve John Adams ile devam etti ve orkestranın özenle sürdürdüğü bir prensip haline geldi. Mahler, Bruckner ve Richard Strauss’un eserleri orkestra repertuarının başköşesindeki yerlerini korurken, Shostakovich ve Messiaen gibi belli başlı 20. yüzyıl bestecileri de aralarına katıldı.

Her biri virtüöz, 120 müzisyenden oluşan Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nı, kurulduğu 1888 yılından bu yana Arthur Nikisch Bruno Walter, Otto Klemperer, Rafael Kubelik, Karl Böhm, Herbert von Karajan, George Szell, Carlos Kleiber, Leonard Bernstein, Colin Davis, Kurt Sanderling, Kurt Masur ve Zubin Mehta gibi dünyaca ünlü pek çok isim de konuk şef olarak yönetti.

BBC Music Magazine tarafından verilen müzik ödüllerinde 2007 yılının en iyi orkestrası seçilen Kraliyet Concertgebouw Orkestrası, aynı yıl 35. İstanbul Müzik Festivali’nin kapanış konserini vermek üzere, şef Mariss Jansons yönetiminde İstanbul’a gelmişti.