Meclis Başkanı'nda haysiyet ve yürek varsa...
CHP Grup Başkanvekili Muharram İnce, dün AKP'nin tekme tokat oyladığı eğitimde 4+4+4 tasarısı için açıklamalarda bulundu. İnce, "Meclis Başkanı'nda biraz haysiyet ve yürek varsa bu toplantıyı iptal eder" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda dün kabul edilen 4+4+4 görüşmelerinin "yok hükmünde" olduğunu belirterek, "Dünkü yapılan oylamalar oylama değildir, oylanmış gibi yapılmıştır. Meclis Başkanı'nda zerre kadar demokrasi inancı varsa, Meclis Başkanı zerre kadar yasamanın başkanı olduğunu hatırlarsa şu kadarcık o görüntüleri gördüğünde okuma yazması varsa bu komisyon toplantısını iptal eder" dedi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda dün yaşananları değerlendirdi.
"Can güvenliğimiz yok"
İnce, basın toplantısına başlamadan önce, "Can güvenliğim olmasa da yalnız geldim, cesaret gösterdim" dedi.
Meclis'te can güvenliklerinin olmadığının altını çizen İnce, "Şakayla da olsa arkadaşınız takıldı 'Yalnız mı geldiniz' diye, evet odamdan buraya gelene kadar üç kişi sordu bu soruyu. Yalnız mı gidiyorsun diye. Bu şaka değil bu, Türkiye'nin gerçeği. Can güvenliğimiz yoktur bu Meclis'te. Can güvenliğimizi sağlamak Sayın Meclis Başkanı'nın görevidir. Onu göreve davet ediyorum. Eğer Meclis Başkanı can güvenliğimizi sağlamaz ise biz kendi imkanlarımızla can güvenliğimizi sağlarız. Eşkıyaya pabuç bırakmayız. Bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.
"Her şey planlıydı"
Dün sadece milletvekillerinin dayak yemediğini ifade eden İnce, "Medya mensupları da dayak yedi. Kameramanlara nasıl vurulduğunu ben gördüm. Kimlerin vurduğunu da gördüm, her şey planlıydı" dedi. İnce, şöyle devam etti:
"Saat 13.00'te 150 dürüm ve ayran söyleniyor AKP Grubu'na. Yemekler hazır. Sayın Başbakan da mesaj çekmiş. 150 dürümü yiyorlar. Sonra 13.30'u biraz geçe komisyon salonunu işgal ediyorlar. Hiçbir AKP'li milletvekilinin elinde yazılı bir metin yok. Katkı sağlamaya gelmemişler, milletvekilliği görevini yapmaya değil, fedailik yapmaya gelmişler ve uzun boyluları, güçlü kuvvetlileri ön tarafa dizmişler. İçeriye sadece Sayın Tarhan, Sayın Hamzaçebi ve ben girdik. Diğer arkadaşlarımızı içeri sokmadılar."
Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda dün yapılan görüşmelerin "yok hükmünde" olduğuna dikkat çeken İnce, "Biz söz talebinde bulunduk, söz taleplerimiz yok sayıldı. Önergelerimiz yok sayıldı. O gürültüde hiç kimse hiçbir şey duymadan peş peşe oylama yapıldı. Bu görüşmeler yok hükmündedir" diye konuştu.
Meclis Başkanı Çiçek'in komisyon çalışmalarını denetlemekle görevli olduğunu kaydeden İnce, "Görevini yapmalıdır. Tayyip Erdoğan'ın zabıta müdürü değildir, yasamanın başıdır" dedi.
"Recep Paşa"
Meclis Başkanı ve Başbakan'a da seslenen İnce, şöyle dedi:
"Yine Meclis Başkanı'nı uyarıyorum, görüntüleri izleyin, o görüntüde hiçbir şey duyulmadan oylama yapılıyor. Komisyon üyesi olmayanlar el kaldırıyorlar. Komisyon üyesi olmayanların oy hakkı yoktur. Başbakan'a sesleniyorum, ustalık dönemim diyordun meğer senin zorbalık döneminmiş bu. Eşkıyalık dönemiymiş, zulüm dönemiymiş. 12 Eylül'de Kenan Paşa'nın döneminde cezaevlerinde işkence vardı, şimdi Recep Paşa'nın döneminde Meclis'te işkence var, hayırlı olsun Türk milletine. Artık yeni bir paşamız oldu, Recep Paşa."
"Sonuna kadar direneceğiz"
Dün CHP'li milletvekillerinin komisyon salonuna sokulmadığına işaret eden İnce, "Ben dedim ki bunun ikinci raundu var, Genel Kurulu var, kastım şuydu; tahmin ediyorum bizi Genel Kurul Salonuna da sokmaz bunlar. Eşkıyalık almış başını gitmiş. Salonun kapısını tutup sayısal güçlerine güvenip, geometrik çoğunluklarına güvenip bizi içeri sokmayıp bu yasayı geçirebilirler. Ham hum şaralop şeklinde Bülent Arınç'ın deyimiyle bu yasayı geçirebilirler ama sonuna kadar direneceğiz" ifadesini kullandı.
"Bu da bir darbedir"
Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nun dün yapılan toplantısını eleştiren İnce, "11 Mart günü demokrasimizin bir darbe günüdür. Darbe olması için illa askerlerin yönetime el koyması gerekmiyor. Bu da bir darbedir. Yüz karası bir gündür dün yaşadığımız. 11 Mart günü demokrasini lekeli günüdür, tecavüzlü günüdür" dedi.
Meclis Başkanı'nın yaşananlara sesini çıkarmadığını iddia eden İnce, "Meclis Başkanı sesini çıkaramıyor, korkuyor açıkçası. 'Beni koltuktan ederler mi acaba, 30 yıldır milletvekiliyim bir şey daha kapabilir miyim bunun arkasından' diye hala siyasi hırslarının peşinde. Yazıktır günahtır. Hiç mi insan yasamanın onurunu düşünmez. Komisyon Başkanı'na da bir çift sözüm var, komisyon başkanı da koltuğunu korudu. Herhalde o oylamayı yaptığın için gece huzurlu uyumuştur diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Parlamenter demokrasi sona ermiştir"
Başbakan'ın Mardin'den talimatı verdiğini belirten İnce, "Bu Pazar günü geçecek dedi, sopayla yasa geçirme dönemi başladı Türkiye'de. Bu iş bitmiştir artık, parlamenter demokrasi sona ermiştir" dedi.
Meclis Başkanı'ndan, komisyonun dünkü toplantısını iptal etmesini isteyen İnce, şöyle devam etti:
"Dünkü yapılan oylamalar oylama değildir, oylanmış gibi yapılmıştır. Meclis Başkanı'nda zerre kadar demokrasi inancı varsa, Meclis Başkanı zerre kadar yasamanın başkanı olduğunu hatırlarsa şu kadarcık o görüntüleri gördüğünde okuma yazması varsa bu komisyon toplantısını iptal eder. O yüreği varsa Meclis Başkanı'na her gördüğüm yerde teşekkür edeceğim. Yoksa kendisini tanımadığımı ilan ediyorum, bu benim kişisel görüşümdür. Eğer bu onurlu duruşu gösteremezse onu tanımıyorum artık, hiçbir toplantısına da gitmem. Hiçbir Danışma Kurulu'na da gitmem. Çünkü bu kadar dik duruşu gösteremeyecek adamla konuşulacak bir şey yok demektir."
"O yöntemi bize bırakın"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İnce "Bundan sonra artık kendimizi korumayı biliriz, dediniz. Özel bir önleminiz olacak mı?" yönündeki bir soruya, "O yöntemi de bize bırakın. Önce Meclis Başkanı'nı uyardım. Can güvenliğimizi sağla dedim. Sağlamıyorsa tabi ki biz kendi kendimize bunu sağlayacağız" yanıtı verdi.
"Meclis Başkanı sizi aradı mı?" sorusuna ise İnce, "Az önce herhalde Sayın Hamzaçebi ile görüşmüşler, ayrıntıları bilmiyorum. Benle görüşmedi" diye cevap verdi.
Bir soru üzerine İnce, "Sayın Komisyon Başkanı ayıplarını bir kırtasiye malzemesi ile örtmeye çalışıyor. Bakın Allah insanı yakışır iftiradan korusun diye bir söz vardır. Akif Hamzaçebi'ye o yakışmaz. Çünkü o karakterde birisi değildir, yapısına uygun değildir, kendi ayıplarını kırtasiye malzemesi üzerinden örtmeye çalışmasınlar" dedi.
"Dünkü açıklamanız sertti, bize saldıranlar 'şerefsizler' diye bir kelime kullandınız, kimi kastettiniz" sorusuna da İnce, "Cümleyi düzeltelim, öyle değildi. Yere düşen bir milletvekiline tekme atan ya da atanlar şerefsizdir dedim, cümlemin arkasındayım.
Bu topraklarda racon diye bir şey vardır. Bu topraklarda bir delikanlılık vardır. Bu topraklarda bunun adına ne derseniz deyin bir usul vardır, erkan vardır. Yere düşene vurulmaz. Yere düşene tekme atan ya da atanlar şerefsizdir. Bu sözümün arkasındayım. O varsa öyle birisi çıksın, ben attım desin, ben de onun yüzüne tekrar sen şerefsizsin diyeceğim. Ben bir kişiyi söylemiyorum. Çıksın ortaya ben yere düşene tekme attım desin" yanıtı verdi.
Bir soru üzerine İnce, "Ben söylüyorum, arif olan anlar. Çıksın ortaya ben attım desin" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi