Meclis, Mardin'deki cezaevlerinin röntgenini çıkardı
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki cezaevleri alt komisyonu, Mardin ve Kızıltepe cezaevlerinde yaptığı incelemelerini raporlaştırdı.
Taslak raporda, cezaevi idaresinin komisyona yaptığı bilgilendirmeye yer verildi. Buna göre, Mardin Cezaevi'nin artırılmış kapasitesi 480, ancak hükümlü ve tutuklu sayısının artması nedeniyle ortak kullanım alanlarına ve koğuşlara ranza koyularak kapasite 706 kişiye çıkartıldı. 30 Mayıs itibariyle cezaevinde 987 hükümlü ve tutuklu bulunuyor, bu kişilerden 281'i yere yatak sererek yatıyor.
Rapora göre, Cezaevi Müdürü, yemeklerden kaynaklı zehirlenme iddialarıyla ilgili olarak, ''22 Nisan 2012 tarihinde yaşanan olay günü ilk etapta 60 kişi, rahatsızlanmaları üzerine hastaneye kaldırıldı, ancak bu sayı suistimallerin de etkisiyle tedricen artarak 232 kişiye ulaştı. Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor. Alınan gıda örneklerinde yapılan ilk incelemede sadece yoğurtta ''E. Coli bakteri'' miktarı fazla çıktı bu da sağlık açısından kayda değer bir fazlalık değil'' dedi.
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
''Mardin Cezaevi'nde koğuşlara girildiğinde göze çarpan ilk sorun koğuşlardaki aşırı kalabalık olmuştur. Bazı koğuşlardaki tutuklu ve hükümlüler, tuvalete varıncaya kadar yerlere yatak sermek suretiyle sığabildiklerini ifade etmişlerdir. Kadınların bulunduğu 20 kişi kapasiteli koğuşta 67 kişinin kalmakta olduğu görülmüştür. Kadın koğuşlarındaki iki kişilik bir ranzada dört kişinin yatmakta olduğu anlatılmıştır.
Pek çok koğuşa girer girmez, mekanın büyüklüğüne oranla fazla sayıda kişinin aynı ortamda teneffüs ediyor olmasının getirdiği ağır, oksijensiz hava hemen hissedilmiştir. Sigara içilen bazı koğuşlarda kötü hava daha keskin bir rahatsız ediciliktedir. Pencerelerin küçüklüğü, havalandırmanın olmayışı ve koğuşta uçuşan sinekler gözlenen diğer olumsuzluklar olarak belirmektedir. Diğer taraftan koğuşlarda not edilen bazı olumlu unsurlar vardır. Kafeslerde kuş beslenilmesi ve koğuşların havalandırmalarındaki saksılarda çeşitli bitkilerin yetiştirilmesi bu minvaldeki örneklerdir.''
Mahkumların şu sorularını dile getirdiği belirtildi:
-Koğuşlar çok kalabalıktır. Ceza infaz kurumundaki sağlık sorunları ciddi boyuttadır. Masrafını karşılayacak olmamıza rağmen, 9 aydır dişini çektirmek için hastaneye götürülmeyi bekleyenler bulunmaktadır.
-Yemekler memnun olunacak nitelikte değildir. Hijyen konusunda zehirlenmelere yol açabilecek büyük sorunlar vardır.
Raporda, Kızıltepe Cezaevi'ndeki incelemelere de yer verildi.
67 kadına bir tuvalet
Raporun sonuç bölümünde, şu tespitlerde bulunuldu:
-Mardin Cezaevi'nde ilk göze çarpan husus koğuşlardaki aşırı kalabalık olmuştur. Bu durumun temizlik problemi, su yetersizliği ve hastaneye sevk edilmede gecikme başta olmak üzere pek çok sorunu zincirleme bir şekilde beraberinde getirdiği söylenebilir.
-Mardin Cezaevi'nde şikayet edilen bir diğer husus yemeklerden ötürü zehirlenmeye ilişkin olmuştur. Zehirlenme iddialarının açıklığa kavuşturulması, varsa olayla ilgili sorumluların cezalandırılması büyük önem arz etmektedir.
-Bazı mahpusların hastaneye sevk edilmeyi sosyal bir faaliyet alanı olarak değerlendirebileceği ve ihtiyacı olmamasına rağmen sevk konusunda ısrarcı olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Kurumda tedavi edilebilecek sağlık sorunlarında doktorların sevk yazma yoluna gitmemesi, tereddütlü durumlarda ise öncelikli sevk edileceklerle diğerlerinin ayrılması yolunun tercih edilmesi daha doğru olacaktır.
-Hastaneye sevk konusunda yaşanan sorunların temelindeki bir başka husus ise anılan süreçteki çok başlılık ile ilintilidir. Şöyle ki, bir hastanın hastaneye sevk edilmesine Sağlık Bakanlığı'nın personeli doktor karar vermekte, sevk işlemini İçişleri Bakanlığı'na bağlı jandarma gerçekleştirmekte, bu işlem gerçekleştirilirken Adalet Bakanlığı'nın nakil araçları kullanılmaktadır. Anlaşılacağı üzere, süreçte yer alan jandarma ve doktor ceza infaz kurumu idaresinden bağımsız bir yapı içerisindedir. Bu yapı koordinasyon konusunda sorun oluşturarak gecikme riski oluşturabilecek niteliktedir. Bu nedenle anılan uygulamalara son verilerek, sevk konusunda ceza infaz kurumu idaresinin yetkisini artıracak bir düzenlemeye gidilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.
-İki ceza infaz kurumunda idare tarafından uygulanan fiziksel şiddet, dayak ve darp gibi muamelelerin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
-Kapasite fazlası tutuklu ve hükümlünün barındırılması insan onuruna yaraşır bir ortam oluşturulmasına engel teşkil etmektedir. Bu çerçevede Mardin Cezaevi'nde 67 kişinin barındırıldığı kadın koğuşunda, yakın zamana kadar sadece bir tuvaletin kullanımda olması çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir.
-Hükümlü ve tutukluların iaşe bedellerinin her yıl gözden geçirilerek günün koşullarına uygun olarak belirlenmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti