Meclis’te 237 kez ‘Kahrolsun faşizm’ dedi

İç Güvenlik Paketi’nin görüşmeleri Suriye operasyonunun ardından ertelendi. Görüşmelere Çelebi’nin 5 dakika boyunca kürsüde attığı slogan damga vurdu

Meclis’te 237 kez ‘Kahrolsun faşizm’ dedi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.02.2015 - 23:38

TBMM Genel Kurulu’nda muhalefetin yoğun engelleme taktikleriyle görüşülmesine karşı çıktığı İç Güvenlik Paketi görüşmeleri Süleyman Şah Türbesi’ne yapılan operasyonun ardından dün ertelendi. Genel Kurul’da milletvekillerinin oturma eylemi sürerken CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi Meclis kürsüsüne çıkarak tam 237 kez “Kahrolsun faşizm” sloganı attı.

Genel Kurul’da paketi görüştürmeme taktikleri yine sık sık tartışmaların çıkmasına neden olurken, dün sabaha kadar süren görüşmelerde TSK’nin Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ndeki Saygı Karakolu’na yönelik operasyonu da gündeme geldi. CHP’li Engin Altay, Bakan Efkan Ala’dan derhal bilgi istediklerini ifade etti.

Bakan Ala da yerinden söz alarak “Bu ulusal güvenlik meselesinde gerekli değerlendirmeler daha sonra yapılacaktır” demekle yetindi. Ala’dan sonra söz alan MHP’li Sinan Oğan, Ala’ya tepki gösterdi. Sabaha karşı verilen aranın ardından Genel Kurul dün saat 14.00’te kapanırken, dün saat 14.00’te başlanılması beklenen görüşmeler herhangi bir gerekçe gösterilmeden bugüne ertelendi. Erteleme iki olası nedene bağlandı: Suriye’ye yapılan operasyon ve AKP içinde bu konuda farklı ses çıkmaması için önlem.

 

Çelebi: Sözün bittiği yer

Bu arada CHP’li Süleyman Çelebi kürsüden 237 kez “Kahrolsun faşizm” sloganı attığı eylemin gerekçesini şu sözlerle açıkladı: “Sözün bittiği yer olduğu için bu eylemi yaptım. Meclis’te yaşananlar tam bir faşizm. Toplumsal muhalefetin artık bu yaşanan sürece tepkisiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün demokrasi yanlılarının, dini, dili, ırkı, bayrağı ne olursa olsun birleşmesi gerektiğini düşünüyorum.”

 

Gezi sloganları

TBMM Genel Kurulu’nda gerilimli atmosferi yakından takip eden basın mensupları ise esprilerle çalışma ortamlarını yumuşatmaya çalışıyor. Genel kurulun önceki günkü oturumlarında muhalefet partililerin Meclis kürsüsü önünde başlattığı oturma eylemi karşısında, bazı basın mensuplarının “Arkadaşlar koşun, koşun, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden çevik kuvvet desteği istemiş. Kapıda biber gazı atmaya hazır onlarca çevik kuvvet ekibi ve TOMA bekliyormuş” esprisi bir anda yüzlerde gülümseme yarattı.

Basın tam bu espriye gülerken, genel kurulda, Gezi eylemlerinin o vazgeçilmez sloganı duyuldu: “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” Basın mensupları da espriyi sürdürdü: “Şimdi içeri çevik kuvvet girermiş, ‘Dağılın, izinsiz gösteri yapıyorsunuz. Dağılın yoksa müdahale edeceğiz’ derlermiş. Alır götürürlermiş bütün milletvekillerini… Dalga geçmeyelim arkadaşlar, bu ülkede olmaz diye bir şey yok!”

 

Polise olağanüstü yetkiler!

TBMM Genel Kurulu’nda muhalefetin direnmesine karşın sabaha kadar süren tartışma ve kavgalarla devam eden görüşmelerle İç Güvenlik Paketi’nin polise olağanüstü yetkiler veren ilk 10 maddesi geçti. Kabul edilen maddelere göre, polise kişilerin üstünü ve araçlarını arama yetkisi verilirken, demir bilye, sapan, molotofkokteyli ateşli silah sayıldı.

Genel Kurul’da milletvekillerinin yumruk yumruğa kavga etmesine neden olan İç Gücenlik Paketi’nde muhalefet partilerinin yanı sıra sivil toplum örgütlerinin de polis devleti eleştirilerini yönelttiği maddelerin yasalaşması halinde uygulanacak düzenlemeler şöyle: Polis, kaymakam ya da vali tarafından görevlendirilecek kolluk amirinin yazılı, acele hallerde ise sözlü emri ile kişilerin üstünü ve aracını detaylı bir şekilde arayabilecek. Üstelik üst ve araç aramalarında mahkeme izni şartı da aranmayacak. Ayrıca polis, suç şüphesi, suçüstü hali ve gecikmesinde sakınca bulunun bir durum olmadan kişileri durdurma yetkisine sahip olacak.

 

Polise mahkeme yetkisi

Polis, savcı ya da mahkeme yetkisine sahip olarak müşteki, mağdur ya da tanık ifadelerini kişilerin ikamet ettiği yerde alabilecek. Kabul edilen maddeyle birlikte polisin toplumsal olaylarda kullandığı biber gazının yanı sıra “boyalı su” diye tanımlanan kimyasal madde kullanımı da yasal olarak dayanağa kavuşacak.

Geçen maddeyle polise, molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı silahlara açık veya kapalı alanlara yapılan saldırı ve saldırı teşebbüsünde bulunanlara karşı polisin saldırıyı etkisiz kılmak amac ile etkisiz kılacak ölçüde silah kullanma yetkisi tanınacak. Toplumsal olaylarda kamu mallarına verilen zararlar ile gerçek ve tüzelkişilerin mallarına verilen zararların sorumlu tutulan kişiler tarafından karşılanması sağlanacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler